Anlamıyorum...
İnsanlar neden mücadeleyi fikir ve düşünceyle yapmaz...
Fikir ve düşüncede tükenenler,saldırmayı tercih ediyorlar genelde...
Sözde tükenenler şiddette varlık gösteriyorlar...
Muhataba hakaret etmeyi,aşağılamayı,dedikoduyu ve bel altı vurmayı seviyoruz...
Allah aşkına düşmanımız bile olsa seviyemizi ve şirazemizi kaybetmeyelim...
Bugün sevmediğimiz,yarın dostumuz olabilir...
Bugün sevdiğimiz,yarın düşmanımız olabilir...
Denge...
Denge...
Denge...
Sevdiğimiz zaman aşırıya kaçıyoruz...
Nefret ettiğimiz zamanda aşırıya kaçıyoruz...
Ortası yok mu bunun...
Ölçümüz hakikat olmalı...
Ölçümüz doğruluk olmalı...
Ölçümüz erdemlilik olmalı...
Ölçümüz bilgi ve merhamet olmalı...
Bakıyorum Facebook'ta sevmediğimiz kimselere kulplar takmalar,hakaretler...
Peygamberimiz a.s bizim örneğimiz ve önderimiz değil mi ?
Yumuşak başlılık ve affediciliği nasılda kaybettik...
Düşmanın attığı oklara Gül takıp,düşmanına hediye eden ve hidayetine vesile olan imamı rabbanileri nasılda unuttuk...
Sen öyle yaşa ki,seni öldürmeye gelen sende dirilsin anlayışıyla gönülleri fetheden,Medine'yi
Fetheden başöğretmen musab bin umeyr'i nasılda yok saydık...
Son olarak Kuran'dan ve sünnetten birer hatırlatma yaparak sizleri sevgiyle selamlıyorum...
Firavun'a giderken Musa ( a.s )'a "gavlü leyyinle hitap et."emri ilahisi...
Ve Resulullah (a.s)'ın altın tavsiyesi;
"Senin vesilenle bir kişinin Hidayet bulması,dünyadan ve içindeki herşeyden daha hayırlıdır."