AK Parti Kahramanmaraş İl Başkan Yardımcısı Cihat Sezal Referandum sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Sezal, Türkiye Cumhuriyet tarihi koalisyonların ülkeye verdiği zararları yazmakta olduğunu belirterek, Türkiye’nin artık Tek Başlı bir sisteme ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Sezal, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük özveri ve çalışması ile bugüne kadar geldiğini ifade ederek, Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile Türkiye’nin geleceğinin garanti altına alınması gerektiğini söyledi.
TÜRKİYE’NİN SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYACI VAR MI? YENİ SİSTEM DESTEKLENMELİ Mİ? NEDEN?
Türkiye tek partili sistem ile yönetildiği zaman daha verimli zamanlar geçirmiştir.Tarihe baktığımızda Türkiye’nin kendi iradesi dışında bir gücün her zaman için ülke üzerinde oyun oynadığını görürüz. Kenan Evren ülkenin başına geçtiği zaman aradan geçen yirmi yıldan sonra bir röportajından yine olsa yine yaparım diyor. Sonuçta yargılandı, 1983’de Turgut Özal tek başına iktidara geldi ve halk refaha kavuştu. Koalisyon kötü bir şey değildir diye yaygara yapıyorlar. Bugün Bülent Ecevit ve Ahmet Necdet Sezer’in ülkeyi yönettiği zamanlara bakıyoruz ‘Başörtülü meclise giren bir vekile laf söyleyerek Devlete Meydan okuyamazsınız şu kadına haddini bildirin’ laflarıyla milletin seçtiği milletvekilini, milletin kürsüsünde hakaret edecek cesareti bulan bir yönetimdir. Bu ülkeAnayasa kitapçığı fırlatılıp ülkenin krize sokulduğu zamanlar geçirmiştir.
En sonunda Recep Tayyip Erdoğan’ın başa geçtiğinde sürecin 15 Temmuz’a kadar geldiğini görebiliriz.
Koalisyon dönemlerini övenler, kendileri koalisyonlar ile hükümeti yönetirken darbe geçirmişlerdir. O yüzden Türkiye’nin geleceğinin garanti altına alınması şarttır. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Türkiye’nin geleceği garanti altına alınacaktır. Bugün Amerika yönetiminin başında bir emlakcı var. mesleği sektörü ne olursa olsun. birey ikinci planda sistem ön plandadır. bununla beraber sistemin iyi olması devleti güçlü kılar. İyi bir patron için en iyi hedef kendisi olmadığı zaman şirketinin iyi yönetilmesidir. Türkiye için de bunu söyleyebiliriz. Türkiye’da başkanlık sistemini kurdulduğu zaman kişilere değil sisteme güvendiğimiz zaman daha kalıcı bir gelecek yakalayabiliriz.
Ya istediğimiz lider başımıza gelmezse diye düşünen insanlara sesleniyorum. Tarihte milletin seçerek başa getirdiği Adnan Menderes, Turgut Özal, Recep Tayyip Erdoğan bunların hangisinden halk şikayetçiydi, Bu millet kimi seçeceğini iyi bilir.
Tıkanmışlığın son noktasındayız önümüz açılıyor. Sistemin güçlenmesi şart, yönetim sisteminin güçlenmesi şart. Recep Tayyip Erdoğan ben 16 Nisan’a kadar yaşayacağımın garantisi yok ölebilirim diye bir açıklaması var.
Biz bu yönetim şekliyle 15 yıl daha götürebiliriz. Ak Parti kadroları belkide bu ülkeyi 15 sene daha yönetebilir. Bizim derdimiz bizden sonra ne olacağı, ülke menfaati söz konusu. Biz bu ülkenin 2023, 2053, 2071 hedeflerine ulaşması için daha güçlü bir sistem ile gitmesini istiyoruz
MHP’NİN SÜRECE OLAN DESTEĞİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Milliyetçi Hareket Partisinin her şeyin bilincinde olduğunu düşünüyorum. Devlet Bahçeli’nin milli ruhla hareket ettiğini ve çok doğru bir karar aldığını düşünüyorum. Muhalefetin yapması gereken asli işlerden bir tanesini yapmıştır. Bu birleşmek için bir fırsattır ve ülke menfaati için bir fırsattır. Devlet Bahçelinin bu durumu görmesi bizim için büyük bir şanstır. Milliyetçi bir çıkışın olması gerektirdiği nokta budur.
Cumhuriyet kurulduğundan günümüze kadar ülkemizin bir takım dış güçler tarafından ve sistem zafiyeti yüzünden iyi yönetilmediğini düşünüyorum. Bunu oturup düşündükleri zaman vatandaşlarımız da göreceklerdir. Bizim daha güçlü daha dirayetli daha uzun vadeli hükümetlerle yönetilmemiz lazım. Bunun aksi geçmişimizde çok net görülüyor. İçine düşürüldüğümüz kaoslar, tartışmalar, Alevilik, Sünnilik, sağcılık, solculuk, birileri tarafından oluşturulmuş çatışmalardır.
Ben bunun ‘evet’in hayırlı olacağını düşünüyorum. Değişimden korkmamak gerekiyor, biz bu rutine alışmışız bu rutinin dışına çıkıp gözümüzdeki at gözlüğünü çıkartmamız lazım. Biz güçlü Dünya’ya hükmeden, ufku açık bir millettik. Zor zamanlar geçirdik ama tekrar güçlenerek, uyanarak, inanarak ülkemizin geleceğe daha iyi gideceğine inanıyorum.