Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ’nün Kuzey Kıbrıs’ta da terör listesine girdiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ ve uzantılarının bundan sonra Kuzey Kıbrıs’ta kendilerine yaşam alanı bulamayacaklarını belirterek, Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini, meşru haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde çözüme kavuşturulmasının şart olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile bir araya geldi. Görüşme sonrasında iki liderin düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, FETÖ ve uzantılarının bundan sonra Kuzey Kıbrıs’ta kendilerine yaşam alanı bulamayacağını belirtirken, Kıbrıs meselesinin çözümü konusunda Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının adada adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yana olduğunun altını çizdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, FETÖ ile mücadele konusunda demokratik hukuk devleti sınırları içinde bir tutum sergilenmesi gerektiğini ifade ederek, “Kıbrıs küçük ve dedikodusu bol olan bir yer. Namık Kemal Kıbrıs’ın hep dedikodusundan ve sivri sineğinden şikayet edermiş. Dedikodu ya da çekememezlikler ile günahsız bir takım insanların boş yere suçlanmasını da istemeyiz” dedi.
Bunun üzerine tekrar söz alan Erdoğan, “Dedikodusu bol olan Namık Kemal dönemine dönmeyelim, o artık bizim için tarih olsun, artık dedikodudan uzak bir Kuzey Kıbrıs’ı konuşuyoruz. İnşallah sivrisinekleri de iyice azalmıştır” cevabını verdi.
“Bundan sonra FETÖ ve uzantıları kendilerine KKTC'de de hayat alanı bulamayacaktır”
15 Temmuz darbe teşebbüsü karşısında Türkiye ile dayanışma sergileyen, Kıbrıs Türk halkına teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Ağustos'ta düzenlenen geniş katılımlı demokrasi mitingiyle Türkiye'nin ve Türk milletinin gerçek dostu olduklarını sergilediklerini belirtti.
Türkiye'nin yanında duran dostlarını hiçbir zaman unutmadıklarını belirten Erdoğan, “Şimdi ülkemiz bu kanlı girişimin faili olan FETÖ ile tüm dünyada büyük bir mücadele yürütüyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetiminin, FETÖ ile mücadelemizde bizlerin yanında olduğunu biliyoruz. 21 Temmuz tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla, Fethullahçı Terör Örgütü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki terör örgütleri listesine eklenmiştir. Bundan sonra FETÖ ve uzantıları kendilerine KKTC'de de hayat alanı bulamayacaktır. Biz bu tavrın diğer dost ve kardeş ülkeler tarafından örnek alınmasını temenni ediyoruz” dedi.
“Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı adada adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yanadır”
Kıbrıs meselesinin çözümü için sürdürülen müzakere sürecinde gelinen noktaya ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Ayrıntılı değerlendirmeler yaptık. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı adada adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yanadır. Biz bu yolda mümkün olan her türlü çabayı sarf ettik, sarf ediyoruz. Bu çabaların hedefi, Birleşmiş Milletler parametreleri çerçevesinde, adadaki iki eşit taraf arasında yeni ve yaşayabilir iki kesimli, iki toplumlu bir ortaklığın bu yıl içerisinde tesis edilmesidir. Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini, meşru haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde çözüme kavuşturulması şarttır. Bu meselenin halli bölgemizde de güvenlik, istikrar, işbirliği ve refaha katkıda bulanacaktır. Olası çözümün ardından Kıbrıs adasının gerçek potansiyeli ortaya çıkacak, bölgesel ölçekte şimdiye kadar değerlendirilememiş pek çok işbirliği projesi hayata geçirilecektir. Çözüme giden yolda gerekli siyasi anlayış ve esnekliğin gösterilmesi şüphesiz çok önemlidir. Bunun yanında tarafların birbirlerine gelecekteki ortakları olarak görmeleri, yan yana yaşamaya ve birbirlerinin haklarına riayet etmeye hazır olduklarını da göstermeleri gerekiyor. Adada ve bölgede huzur, istikrar ve refahın yerleşmesi amacıyla üzerimize düşeni kararlılıkla yapmayı sürdüreceğiz. Bugün yaptığımız görüşmelerin bu yönde atılmış kıymetli bir adım olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
“O akşam gerçek bir liderlik sergilediniz”
Ankara ziyaretinin iki amacı olduğunu, bunlardan birisinin Kıbrıs sorununun geldiği aşamada durum değerlendirmesi yapmak, ikincisinin ise 15 Temmuz gecesi Türk milletine yönelik girişilen darbe kalkışması nedeniyle Kıbrıs Türk halkının dayanışmasını iletmek olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Sizler o akşam gerçek bir liderlik sergilediniz. O gerçek liderlik beraberinde Türk halkının gerçek vatanseverliğini tetikledi, binlerce insan sokağa döküldü, tankların önünde canlarını verdiler, vücutlarını siper ettiler. TBMM bombaların altında toplanabildi, milletvekilleri Meclisi o akşam açık tuttular. Bütün bunlar bu ulusun tarihine altın harflerle yazılacak bir destandır. Temenni ediyorum ki, demokrasiye layık olduğunu kanıtlamış olan bu halk demokratik hukuk devleti içerisinde yaşamını bir daha sarsılmayacak şekilde, bir daha bu tehditlerle yüzleşmeyecek şekilde yaşamını devam ettirecektir. Biz Kıbrıs Türk halkı olarak ilk andan itibaren Türkiye’de demokrasinin ve sivil yönetimin, sizlerin yanında saf tuttuk. Bizler demokrasiye inanan insanlarız. Kıbrıs Türk halkı bir bütün olarak bu davranışı sergiledi” dedi.
“Biz diyoruz ki, akıl yolu, mantık yolu 2016 yılı çıkmadan artık bu işi bir uzlaşma ile noktalamaktır”
Kıbrıs konusunda çok yararlı bir değerlendirme toplantı olduğunun altını çizen Mustafa Akıncı, “Kıbrıs’ta artık gerçekten bir dönüm noktasına ulaştığımızı düşünüyorum. Sayın Anastasiadis ile biz aynı kuşağın insanlarıyız. Bizim neslin son denemesini yapıyoruz. Ya 2016 yılı çıkmadan Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşacağız, ya da 2017 ile birlikte, 2018 Şubat’ındaki Güneydeki seçimlerin propaganda sürecinin başlamasıyla birlikte bu fırsat penceresi de kaybolup gidecek. Her zaman yaptığımız uyarılara rağmen 2017 yılı girdiğinde yeniden münhasır ekonomik bölge dedikleri alanda, Kıbrıs Türklerinin de hakkı olan alanda doğal zenginliklerin araştırılması falan derken yeni gerginlikleri tetikleyecekler, yeni bir BM Genel Sekreteri gündeme gelecek, dosyasını öğreninceye kadar bu fırsat penceresi kapanıp gidecek. Biz diyoruz ki, akıl yolu, mantık yolu 2016 yılı çıkmadan artık bu işi bir uzlaşma ile noktalamaktır. Doğu Akdeniz’deki zenginlikleri bir gerginlik vesilesi yapmak değil bir işbirliği alanı haline dönüştürmektir. Türkiye ile Yunanistan arasında yeni gerginlikler değil yeni işbirliği kurmak akıl işidir. Türkiye’nin geleceği de bizlerin geleceği de barış, huzur ve işbirliğindedir. Sizlerin deştiğini yanımızda hissetmek bize güç veriyor. Önümüzdeki 23 Ağustos-14 Eylül sürecinde 7 toplantımız daha var, onun ardından BM Genel kurulu gündeme gelecek. Bu 7 toplantıda iyi ilerlemeler sağlanabilirse Eylül ayının sonuna doğru daha umutlu olabileceğimiz yeni süreçlere kapı açılabilir. Temenni ederim ki diğer taraf ta bize bu fırsatı verir, aynı paralel de yürürler ve çok önemli üç temel unsuru içerecek bir anlaşmayı el birliği ile sağlarız. Bunlar; eşitlik, özgürlük ve güvenlik. Eşitliğin, özgürlüğün, güvenliğin olmadığı yerde bir anlaşma mümkün değildir” diye konuştu.
“Dedikodusu bol olan Namık Kemal dönemine dönmeyelim”
Yaşanan travmanın bir daha tekrarlanmamasını dileyen Akıncı, “Demokrasiden, hukuktan, özgürlüklerden, sivil yönetimden yana olan Kıbrıs Türk halkı kendi topraklarında ister adı FETÖ olsun, ister bir başka terör örgütünü kendi topraklarında yeşermesine fırsat vermeyecektir. Bu konuda geçerli bilgi, belge ve doğru kaynaklardan beslenecek olan istihbarat ile eğer varsa bunların kökünün kuruması için Kıbrıs’ta gereken yapılacaktır. Demokratik hukuk devleti içinde elbette kurunun yanında yaşların yanmasına cevaz vermeyecek bir anlayışı sergilememiz lazım. Kıbrıs küçük ve dedikodusu bol olan bir yer. Namık Kemal Kıbrıs’ın hep dedikodusundan ve sivri sineğinden şikayet edermiş. Dedikodu ya da çekememezlikler ile günahsız bir takım insanların boş yere suçlanmasını da istemeyiz” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, Akıncı’nın konuşmasının ardından tekrar söz alarak, “Dedikodusu bol olan Namık Kemal dönemine dönmeyelim, o artık bizim için tarih olsun, artık dedikodudan uzak bir Kuzey Kıbrıs’ı konuşuyoruz. İnşallah sivrisinekleri de iyice azalmıştır” dedi.