İzmir'in Ödemiş ilçesinde, komşusunun evinde ölü bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik'in ölümü herkesi yasa boğarken, minik Ceylin'i öldürmekle suçlanan Şükriye T.'nin ve eşinin hala gözaltındaki işlemleri devam ediyor. Şükriye T.'nin önceden ölen iki çocuğun da ölüm nedenini araştıran polisler, soruşturmayı derinleştirdi.
Bu kapsamda Şükriye T.'nin kayınvalidesi Havva T.'nin ifadesine başvuruldu.
Gelini Şükriye T.'nin iki çocuğunun da öldüğünü, şimdi ise 3 yaşında bir oğlunun olduğunu ifade eden Havva T., şimdiki oğlunun da 4 defa kolunun kırıldığını söyledi. "3 yaşındaki çocuğun dört defa kolu kırılır mı? Biz ne olduğunu bilmiyoruz" diyen kayınvalide, "Şükriye'nin ilk çocuğunu salıncaktan düşürdüğünde onun iddiası ile çocuk yarı baygın şekilde hastaneye götürmüşler ve hastaneden çıktıktan sonra ertesi 'sabah evde ölmüş olarak buldum' dedi. Ben mahvoldum, ciğerlerim yanıyor bizi bu kötü hallere düşürdü. Ceylin'in de ailesinin yüreği yanıyor. Nasıl kıydın? Bu nasıl iştir? Ceylin de bizim çocuğumuz nasıl kıydın? Kendisinin 2 tane kız çocuğunun cenazesi bizim köydeki evden çıkarıldı. Onların ölmüş bedenlerini bile vermek istemedi. Bu çocuk acılarını yaşadı nasıl kıydın?" dedi.
ŞİMDİKİ ÇOCUĞUNUN 3 DEFA KOLU KIRILMIŞ, 'DÜŞTÜ' DEMİŞ
Havva T., "Şimdi üçüncü çocukta 3 yaşına girdi; ama 3 yaşındaki Mehmet Yakup'un 4 defa kolu kırıldı. Ne oldu diye sorduk gelin Şükrüye'ye her defasında 'Düştü kolu kırıldı' dedi. 3 yaşındaki çocuğun dört defa kolu kırılır mı? Biz ne olduğunu bilmiyoruz. Ceylin içinde aynı ifade vermiş ve 'Düşerek öldü' demiş. Bu nasıl iştir? Köyde oturduğumuz için sadece duyduklarımız. Benim Serkan oğlum herkesçe çok sevilir ve karıncayı bile incitmez. Arkadaşları bile onun bu işe karıştığına inanmıyor" diye aktardı.
"ÜZERİNDE TEDİRGİNLİĞİ HİSSETTİM"
Havva T., şöyle devam etti:
"Gelinin psikolojik tedavi gördüğünü hiç duymadım. Pazar günü olayın olduğu gün annesi ve babası ile hep beraber geldi yalnız üzerinde tedirginliği hissettim. Bana 'Anne komşuların kız çocuğu kaybolmuş' dedi. 'Bana geldi su içti ve kayboldu gitti' dedi. 'Sen neden evham ediyorsun?' dedi. Hareketlerini biraz değişik buldum. Pazar günü nezaretten çıktıktan sonra benim eve geldiler. 'Çocuk her zaman bizim eve geliyordu. Su verdim içti gitti başka bir şey bilmiyorum' dedi. Cenazesi sandığın içinden çıkmış. Ben de evde yıkıldık. 'Sen de iki tane evladını kaybettin nasıl kıydın?' dedim. Televizyonlarda görünce yıkıldım. Benim çocuğum bunlara kurban gitti. İstanbul'dan Şükriye'nin kardeşleri geldi ne konuştular ne oldu, ne kaldı sonra bu olaylar oldu. Benim oğlumun bu işte hiç suçu yok."