Prof. Dr. Canan Karatay zeytinin altından daha kıymetli olduğunu her zaman söylediğini kaydederek, "Altın savaşları insanları öldürmek içindir. Zeytin altındır. Mut’ta bu altının içinde yaşamaktasınız. Bu altının kıymetini bilmemiz lazım. Hayatımızı kurtaran zeytinyağıdır. Laboratuvarlarda yapılan bir araştırmada, doğal zeytinyağının kanseri önlediği gösterildi.
Riviera değil, riviera tehlikelidir. Hafif kokuyor filan diye inanmayın, en önemli antioksidan özelliklerinden yok edilmiş bir yağdır. Hiçbir faydası yoktur. Kızartma yapıldığı zaman da kanserojendir. Onun için soğuk sıkım zeytinyağı, hele hele Mut’taki 1300 yaşındaki bir ağaçtan alınan bir zeytinyağı zararlı olabilir mi?" diye konuştu.
Zeytinyağının birçok hastalığa iyi geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Karatay, şunları söyledi:
"Zeytinyağı, Alzheimer, kalp krizini önlüyor, kanı sulandırıyor. Kanı sulandırmak için Aspirin ile bir sürü lüzumsuz ilaç veriliyor. Zeytinyağı kanı sulandırıyor, ayrıca şekeri düşürüyor. O kadar güçlü antioksidan var ki; bütün hücreler topluyor, beynimizi açıyor. Dışarıdan sürsek, eklem ağrılarını gideriyor. Zeytinyağını vücudumuzun ağrıyan her yerine sürebilirsiniz. Her sabah bir kahve fincanı içmelisiniz.
Çocuklarımıza da içmesini öğretmemiz lazım. Yaşımız ilerledikçe daha da fazla içebilirsiniz. Yağlanmanın sebebi şekerdir, işlenmiş fabrikasyon gıdalardır. Bozulmuş trans yağlardır. Zeytin ağacını kesmeye hakkımız yok. Biz Orta Asya’dan geldik ve de Türk geleneği olarak her doğan çocuk için bir fide dikilirdi. Ben diyorum ki; her doğan çocuk için, her yeni gelin için bir zeytin fidesi ekin. Bunu çocuklarımıza gelenek olarak aşılamak mecburiyetindeyiz. Esas Türk’ün geleneği budur."