2001 yılından sonra Türkiye’de ekonominin konuşulmaya başlandığını belirten Başkan Okumuş, özellikle terörle mücadele konusunda büyük başarılar elde edildiğini söyledi. Okumuş; “2001 yılı sonrası Cumhurbaşkanımızın partiyi kurup, hükümeti kurmasıyla beraber ekonomi konuşulmaya başlandı. 30 milyar dolarlardan 160 milyar dolarla ihracat hacmine ulaştı. Türkiye’nin doğal zenginlikleri çok yok. Sanayicimizle biz övünüyoruz. AK Partiyle beraber ekonomi ve sanayi büyük oranda Avrupa seviyesine geldi ve artık şehircilik anlamında da yaşam kalitesi yönünden Türkiye’ye çağ atlattığını düşünüyorum. Elbette krizler olacaktır ama hükümetimizin ve belediyelerimizin kalkınmaya ve ekonomiye bakış açıları aynıdır. Cumhurbaşkanımızın bu konuda söylemiş olduğu ifadelerini biz yerelde uygulamakla mükellefiz. Türkiye, dünyada ki Müslüman halkların şuanda savunucusu konumunda. Seçim zamanlarında vatandaşlarımızın en son İstanbul seçiminde, İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerimizi kaybettik. Patlıcanın, domatesin, patatesin fiyatları konuşulmaya başlandı. 2001 yılı öncesi Savaş Uçaklarımız uçmaktan acizdi. Terörle mücadelede çok geride kalıyorduk. Bugün dünyadaki bütün emperyalist güçlere, devletlere karşı mücadele veren bir Türkiye var. Ve elbette ki ekonomi artık küreselleşti. Bazen krizler olacak ama Cumhurbaşkanımızın arkasında dimdik durmamız lazım. Bugün dünyada bulunun güçlü ülkelerin oturduğu masada artık Türkiye var. Türkiye’de o masada söz sahibi. Belki de dünyada ki birçok yeri dizayn eden bir ülke konumuna geldik. Bu durumda Avrupa’nın, Amerika’nın zoruna gidiyor. Bugün Cumhurbaşkanımıza, AK Partiye desteğimizi yitirdiğimiz zaman bu işi Türkiye’de daha iyi yapacak parti yok.
ÜLKEDE BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI ŞEKİL KAZANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte ülkede belediyecilik anlayışının şekil kazandığını belirten Osman Okumuş; “Ülkede Belediyecilik anlayışı Cumhurbaşkanımızla beraber başladı. Çok güzel çalışmalar yapıldı. Buda merkezdeki hükümetimizin göndermiş olduğu paralarla yapılıyor. 17-18 seneden beri dünya ölçeğinde ki şehirlerle yarışır hale geldik. Hatta bu dönem ve önümüzde ki dönem için şehirlerin ruhu olması lazım düşüncesiyle, Şehirlere katma değer katacak inanç turizmi, gastronomi, termal turizm, doğa turizmi gibi işlerle uğraşmaya başladık. Şehircilik anlamında fazla bir sıkıntımız kalmadı. Cumhurbaşkanımız dünyada mücadele verirken arka tarafta duygusal işlerle uğraşıp desteğimizi esirgemeyelim. İstanbul’a dünyanın en büyük yatırımları yapıldı ve dünyanın en güzel kentlerinden bir tanesi. Merkezi hükümet olmadan büyük işleri yapmakta mümkün değil. Gerek yerli savunmaların yüzde 70’lere varması, 15 Temmuz darbesiyle beraber hükümeti yok etmeye çalışan terör örgütlerinin saldırılarına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir ay sonrasında Suriye’nin Kuzeyinde operasyon yapabilir profesyonellikte bir savunma gücümüzün olduğunu gördük. Son yapılan hareketlerle beraber 30 kilometre bandında bir hafta aralıklarla hem Rusya’yla hem de Amerika’yla anlaşır bir konuma geldik. Libya’yla mucizevi ve çok profesyonel bir ekibin hazırladığı anlaşma yaptık. Akdeniz’de menfi yönde ki propaganda faaliyetlerine tabi ricası ise gol attığımızı düşünüyoruz. Yerli gemilerimizle bugün petrol aranıyor. Osmanlının mücadele verdiği sahanlık, mücavir alan sınırları içerisinde olan alanlara restorasyon çalışmalarının tamamıyla tamamlanmış bir Türkiye var. Dünyada mazlum ülkelere en çok yardım eden ülke Türkiye’dir. Cumhurbaşkanımızın gece gündüz demeden bu ülke için çalıştığını, dedikodularla, menfi yönde propagandalarla, sanki geldiklerinde daha iyi iş yapacaklarmış gibi halkımızın duygularıyla oynamaya kimsenin hakkı yok. Biz kendimizi ispat etmiş bir iktidarız. Fransız devlet başkanının NATO beyin ölümü gerçekleşti diye ibaresinde Cumhurbaşkanımız buradan milyarlara senin beyin ölümün gerçekleşti diyor. Dolarda faizlerde yerinde sayıyor. İnşallah önümüzde ki süreçte dolar ve faiz yönünden de bir gerileme sürecinde vatandaşlarımızın desteğiyle hükümetimizin daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.