Erkır Medya bünyesinde faaliyet gösteren Diriliş Haber gazetesi yine Kahramanmaraş’ta bir ilke imza attı. Kahramanmaraş’ın tamamı renkli tek gazetesi Diriliş Haber her hafta özel röportajlarla okuyucularına ulaşıyor, Milli iradeye sahip çıkma yolunda dev röpartajlar gerçekleştiren Diriliş Haber 15 Temmuz’u unutmadı unutturmadı.
Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt 15 Temmuz Darbe Girişimine ilişkin Diriliş Haber Gazetesine özel açıklamalarda bulundu. Her kesimden vatandaşın tek vücut vatanını savunduğunu söyleyen Mehmet Emin Akkurt Hain Darbe Girişiminin gelecek nesillere nasıl aktarılması gerektiğine dair bilgiler aktardı.
Toplum olarak 15 Temmuzdan nasıl etkilendik. İzlenimlerinizi bize aktarır mısınız?
Darbe haberini aldığımız andan itibaren bütün vatandaşlar sağ-sol demeden sokağa çıktı. Kendi bakış açılarıyla buna karşı gelmek için mücadele ettiler. Zaman zaman araçlar binaların önüne çekilerek ve yollar kapatılarak ciddi anlamda bir karşı duruş sergilendi. Bu güne kadar darbelerin milletin toplumsal yaşayışı anlamında uygunsuz gelişimlere meydan vermiş olmasından kaynaklı topyekûn karşı durma gördüm. Bütün insanların ortak bir noktada birleştiğini gördüm. Bu da insanlarımız arasında ciddi bir etki ortaya çıkardı.
15 Temmuz bizde neleri değiştirdi?
İlk olarak bakış açılarımızı değiştirdi. Yaklaşık 3 yıldır burada görev yapıyorum. Çok hızlı karar alma mecburiyetimizi ve doğru işler yapma zorunluluğumuzu ortaya koydu. Bu sürecin sahip olduklarımızın ve olamadıklarımızın aslında bizim olmadığını, bugün var olanların yarın olmayacağını bize gösterdi. Bu süreçte çok daha fazla çalışmak zorunda olduğumuzu hissettim.
FETÖ’nün dış bağlantılar ile ilişkisinden bahseder misiniz? Düşmanlarımız kimler?
Türkiye çok önemli bir ülke. Güçlü bir Türkiye kimin işine yarıyor kimin işine yaramıyor onları görmemiz gerek. Genel anlamda baktığımızda sözü dinlenen bir ülke olmamız birilerinin hesabına uymayacaksa bütün terör örgütleriyle uğraştırmaya devam ederler. Bu milletin enerjisini boşa çıkarmaya çalışıyorlar. Bu ülke insanlığın ciddi anlamda merkezi konumundadır. İnsanlığın ikinci doğunu Anadolu’dadır. Mezopotamya ayrı bir kültürü ve medeniyeti anlatır. Bu toprakların İslamlaşması ve bu doğal zenginlikleri bize karşı dış güçlerin kimler olduğunu gösteriyor.
15 Temmuzun gelecek nesillere nasıl aktarılması gerekiyor?
Bu süreç, bunun sadece 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleşen bir darbe girişimi diye söze başlarsak yanlış yapmış oluruz. Bunun Cumhuriyet kurulmadan öncesinden bütün çerçevelerin değerlendirmesi yapılıp, dünyanın bizden beklentilerini içine katarak insanlarımıza anlatmamız gerekiyor. Bunu anlattığımız zaman kalıcı kılarız. Sadece seremoni bir kutlama haline dönüştürürsek etkili olmaz. Bunun içini doldurmak için altyapısını iyi hazırlamak gerekiyor. 15 Temmuz başarılı olsaydı kimler sevinirdi kimler üzülürdü onu ortaya koymak lazım. Aynı zamanda bu süreci toplumun gündeminde tutmak lazım. İnsanlar bunlara bakarak’ benim üzerime düşen ne’ diye düşünmeliler.
15 Temmuzda birliğin ön plana çıktığını herkes gördü. 15 Temmuz milli gururumuzu harekete geçirdi mi?
Türkiye’ye dışarıdan bir kötülük geldiği zaman bizim vatandaşımız her şeyini bir kenara bırakıp omuz omuza göğüs geriyor. Bu tarihin bütün dönemlerinde böyle oldu. Bizim bu ruhu ülkemizin kalkınması adına diri tutmamız gerekiyor. Millet olarak biz dışarıdan bir müdahalelere çok net tepkiler gösteriyoruz. Anlık karar verildi ve herkes sokağa çıktı. Herkes ben ne yapabilirim dedi ve bedelini hiç düşünmedi. İnsanlar hiç bir şey düşünmeden sokağa çıktılar.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ekonomi sarsıldı. Eğitimde ne gibi değişmeler oldu?
Hain kavganın eğitim üzerinden yapıldığını düşünüyorum. Dershanelerin kapatılıp kaynaklarının kesilmesi Milli Eğitim Bakanlığında ciddi bir müfredat değişikliğine neden oldu. Bunun sonucunda geçen yıl ve bu yılın TEOG sonuçlarına baktığımızda beklenen eğitim grafiklerinin aşağıya doğru gittiğini gördük. Ama şükürler olsun ki puanlar yükseldi. Boş geçen dersleri doldurduk. Denetimlerimiz ile, yönetimimiz ile her alanın içinde olduk. Bizim açımızdan hiç bir şey kaybetmedik. Sadece personel sayısında eksiklikler oldu. O da çürük elmaların temizlenmesini sağladı. Biz diğer iller kadar fazla etkilenmedik ve ciddi bir kaybımız olmadı. Bir binanın esnekliği onun dayanıklılığıyla alakalıdır. Esnekliği ne kadar azsa dayanıklılığı da o kadar azdır. Bizim üzerimizden bir tank geçti ve tekrar ayağa kalktık.