HABER: ABDULLAH YILDIZ
Kredi kartı ve ihtiyaç kredilerin ağırlıklı olduğu borçların ödenememesinden dolayı icralık dosyalarda ciddi artışlar yaşanıyor. Konuyla alakalı gazetemize açıklamalarda bulunan Avukat Burak Kaan Türker, “Ayağını yorganına göre uzat” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
“Borçlanma hakkında atalarımız çok önceleri söylenmesi gerekeni söylemiş zaten, “ayağını yorganına göre uzat”. Vatandaşımız maalesef gelirini giderini düzgünce hesaplamadan ev ve araba sahibi olmak için gücünün çok üzerinde borçlanıyorlar. İlk başlarda borçlarını öderken bir sorun çıkmazken uzun zaman dilimlerine yayılan borçlar hayatında getirdiği beklenmedik durumlarla birlikte ödeyemez hale geliyorlar. İpotek ve kefil ile alınan borçlar ödenemeyince icralık duruma düşme ve bu durumun getirdiği çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalıyorlar.”
Hapis cezası söylentilerine de açıklık getiren Türker, “Türk hukukunda bir kişi borcunu ödeyemediği için özgürlüğü kısıtlanamaz, hapse atılamaz. Eğer ki kişi borcunu ödeyemez hakkında icra takibi başlar ve kesinleşirse alacaklı da onay verdiği takdirde borç ödeme şartları yeniden düzenlenebilir. Bu şekliyle de borcunu ödemezse taahhüdü ihlalden 3 ay tazyik hapsi cezasına çarptırılır” şeklinde konuştu.
Düşük faizli kredilerin 2000’li yılların başlarından bu yana vatandaşlara açıldığını hatırlatarak ve toplam rakamı tahmin ederek vatandaşın nasıl bir borç batağında olduğuna dikkat çeken Türker konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Kahramanmaraş icra dairesinde 2017 yılında 40 binin üzerinde vatandaşa icra dosyası açıldı. Durum böyle devam ederse 2018 yılı içinde benzer bir rakam karşımıza çıkabilir. Düşünün düşük faizli krediler 2000’li yılların başından beri veriliyor. Toplam rakamı tahmin ederek vatandaşın nasıl bir batağında olduğunu tahmin etmek çok zor olmasa gerek.”
“GELECEĞE YATIRIM YAPMAK İSTERKEN GELECEĞİNİ İPOTEK ALMA”
Vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Türker, “Aylık maaşının 4’te 3’ünü borca yatıranlar var” diyerek borçlanmaktan uzak durulması gerektiğini belirtti.
“Her vatandaşımız elbette çocuklarına bir şeyler bırakmak isteyebilir ancak geleceğe yatırım yapmak isterken geleceğini ipotek altına da sokabilir. Buna çok dikkat edilmeli.
Ticaret erbabında borç her daim var olan bir kavramdır. Dolayısıyla onları bir kenara bırakırsak asıl asgari ücretli ve maaşı belli olan insanlarda ciddi anlamda borçlanmaya başladılar. Zaten tahsilatı yapılamayan borçların ezici bir çoğunluğu da yine bu kesim. Maaşlarının çok ciddi bir kısmını borca ayırıp kendilerine çok az bir miktar bırakıyorlar. Aylık maaşının 4’te 3’ünü borca yatıranlar var.”