Gençlik Kolları Başkanı Ali Çam; “İstiklal Madalyası’nın Kahramanmaraş’a verilmesinin de nedeni olan, Kahramanmaraş’ın Kurtuluşunu sağlayan Kahramanmaraş halkı, 7’den 70’e Fransızlar ve Ermeniler ile savaşarak, Kahramanmaraş’ı düşmanın elinden almayı başarmışlardır. Gösterilen Kahramanlık örneğini, sadece Kahramanmaraş içerisinde bırakmayan Kahramanmaraş halkı, elde ettikleri başarıyı diğer Türk şehirlerini kurtarmak için de değerlendirmeye karar vermiş; ve komşu illere de destek olmuşlardır. İşte bu nedenle, Kahraman halk sayesinde Maraş’a kahramanlık unvanının verilmesi gereği görülmüştür…
Bu kahramanlık örneği bize şunu gösterir: bir toplumun, yaşadığı topraklar üzerinde hür olabilmesi için, o toplumun üzerinde yaşadığı toprakların, sadece kendisine ait olması gerekmektedir…
“Nasıl kahraman olunur?” “Yan vermeyerek”, “can vererek!”
Yan verenler değil, can verenler kahraman olur. Maraş o zaman sıradan bir şehir olmaktan çıkar, “Kahramanmaraş” olur. Anladım ki can vermek belirleyicidir.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda,
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda!
Canı, cananı bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Bu mısralar İstiklâl Marşı’mıza rasgele girmedi. Âkif can vermenin hikmetine ermiş, kahramanlığın yanı sıra gaziliğin ve şehitliğin de sırrını yakalamıştı. Demek ki, Orhan Şaik Gökyay, “Bu vatan kimin?” başlıklı şiirinde boşuna kükrememişti:
Tarihin dilinden düşmez bu destan,
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı bir yakut olan bu vatan,
Can verme sırrına erenlerindir!
Öte yandan, “onlara ölü demeyiniz, onlar diridirler” diyen Allah(c.c) şehitliği kutsuyor, “lâkin siz bilemezsiniz” diyerek, bilmediklerimizin bildiklerimizden çok olduğunu vurguluyor. Sütçü İmam ve Maraşlılar bütün bunları düşünmüşler miydi? Bilinmez! Bilinen şu ki, olanlara göz yumamadılar, hazmedemediler, içlerine sindiremediler.
Bir kahramanlık destanıdır Maraş’ın kurtuluşu..
Bizler bu Vatanın evlatlarıyız, bizler Sütçü İmam’ların, Senem Ayşe’lerin torunlarıyız. Onların damarlarında dolaşan asil kanın, asil duruşun devamı niteliğindeyiz.
Kan ve göz yaşı, dualar, sonra kazanılan bir zafer, o gün Onikişubat ruhunun uyandığı gün !.. 12 Şubat ruhu kurtuluş savaşını öğrenmek; Türk milletinin özelliklerini, özgürlüğe olan düşkünlüğünü, azmini vatan, millet, din ve bayrak aşkını tarih şuurunu kazanmak demektir.
Ali Haydar Yüksekkale: Bu duygu ve düşüncelerle, nasıl ki Maraş müdaafası Vatan müdaafası olmuşsa Afrin’de yapılan operasyonda aynı anlam ve önemi taşımaktadır. Rabb’im Kahraman ordumuza muvaffakiyetler nasip eylesin vermiş olduğumuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, Aziz Milletimize başsağlığı diliyorum, Rabbim bu vatanın birliği, dirliği, bekası uğruna şehit olmuş bütün kahramanlarımızdan Rahmetini esirgemesin”