Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, “Biz her şeyi göze alarak yola çıktık, ülkenin gerekirse tek bir taşı için gözümüzü kırpmadan canımızı veririz” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Kahramanmaraş’ta AK Parti’nin düzenlediği programa katıldı. CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun “gerekirse sokağa çıkarız sözünü” hatırlatan Bakan Ünal, “Diğer ülkelerde terör söz konusu olduğunda herkes tek yürek olur. Ama bunlar terörün yanında kendi devletlerine karşı tek yürek tek bilek oluyorlar. Şimdi bu CHP’nin milletvekili diyor ki gerekirse sokağa çıkarız. Bu ülkede darbeler yapılırken sokağa çıkmadınız. Bu ülkede 650 bin işi sistematik işkenceden geçirilirken sesinizi çıkarmadınız. Tam tersine CHP postal sevicilik yaptı. Darbe sevicilik yaptı. Darbelere alkış tuttu. Şimdi sandıktan çıkmış hükümetimizi baskıcılıkla suçlayıp gerekirse sokağa çıkarız tehdidiyle bizi kendilerince sindirmeye kalkışıyorlar” dedi.
Muhalefetin bir şeyi bilmediğine değinen Ünal, “Bunlar Kahramanmaraş'ın niye kahraman olduğunu, Şanlıurfa'nın niye şanlı olduğunu, Antep’in niye şanlı olduğunu bu ülkenin tek bir taşının toprağının bizim için ne anlama geldiğini bilmiyorlar. Bizi kendileri gibi zannediyorlar. Kendileri gibi aidiyetsiz kendileri gibi ülkesine ve tarihine yabancılaşmış kendileri gibi kolay vazgeçer sanıyorlar. Böyle bir şey yok kardeşlerim. Biz bu ülkenin gerekirse tek bir taşı için gözümüzü kırpmadan canımızı veririz” ifadelerini kullandı.
“BİZİM AKLIMIZLA, VİCDANIMIZLA DALGA GEÇMEYE ÇALIŞTILAR”
13 yıldır iktidarda oldukları dönemde çok şey öğrendiklerini belirten Ünal, “Biz bu ülkeyi demokratikleştirdik. Bu ülkeyi özgürleştirdik. Bu ülkeyi zenginleştirdik. Kendi etnik kimliği söyleminin suç olduğu bir ülkeden bugün herkesin özgürce konuştuğu ve hatta hakaret etmeyi özgürlük zannettiği günlere geldik. Biz bunları yaparken birileri 2002 yılından beri her ne pahasına olursa olsun AK Parti’den kurtulmalıyız mücadelesinden vazgeçmediler. Şikayetlerinden sabotajlarından provokasyonlarından vazgeçemediler. Kimi zaman darbe girişimi oldu kimi zaman yargı darbesine dönüştüler. Algı operasyonlarında öyle bir noktaya geldiler ki 350 bin kişiyi katleden diktatörün mağduru oynadığı 2,5 milyon mağdura, mazluma kucak açmış ve Türkiye’yi 13 yılda dünyanın gelişmiş 16. ülke sıralarına taşımış bir lideri diktatör gibi göstermeye başladılar. Bu bizim aklımızla vicdanımızla dalga geçmeye çalışmaktır. Bu hakikati ters yüz etmeye kalkışmaktır. Bunlar kimi zaman sanatçı kisvesi altında karşımıza çıkıyorlar, kimi zaman akademisyen kisvesi altında karşımıza çıkıyorlar. Kimi zaman siyasetçi kisvesi altında. Bir bakıyorsunuz bizi yurt dışında şikayet ediyorlar. Bakıyorsunuz bunların gazetesi Fransa çocuklarına ağlıyor diye manşet atıyor. Türkiye’de bomba patladığında katliam ülkesi diye manşet atıyorlar. Bunlar kendisine kendi benliğine kendi kültürüne kendi tarihine yabancılaşmış ve maalesef bu topraklar üzerinde bu topraklara ait bir fikir ortaya çıktığı zaman adeta onu yok etmekle kendisini görevli bilen kafalar bunlar. Bunlar millete bidon kafalı diyen adamlar bunlar. Batılı değil batıcı değil bunlar maalesef taklit aslını yaşatır hükmünce sadece ve sadece batının kötü bir kopyası. Bunlar yeri geldiğinde PKK ile yeri geldiğinde Rusya ile yeri geldiğinde Türkiye’ye düşman olan her güçle ittifak oluşturmakta hiçbir beyiz görmüyorlar” şeklinde konuştu.