Yaşar, 10 Ağustos döviz saldırılarını işaret ederek; “gördüğümüz kadarıyla inşaat sektöründeki tek sorunumuz faiz oranları olarak gözüküyor” dedi. “Biz bu krizi hak etmedik” sözlerine sık sık vurgu yapan Yaşar, Kahramanmaraş’ta sektörlerin markalaşması gerektiğini söyledi.
2018 YILINI EKONOMİ OLARAK DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE NASIL BİR YIL GEÇİRDİK? NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
2018 yılında daha önceki yıllardan gelmiş olan bir bereket ile geçti. Ancak yılın sonlarına doğru bir kur istikrarsızlığı ile karşı karşıya kaldık. Bu kur istikrarsızlığı hepimiz etkiledi. Ürün aldığımız üretici firmalar, dolar kurunun yükselmesinden dolayı fiyatlarda çok büyük enflasyon artışına gittiler. Elbette biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, Kahramanmaraşlı iş adamları olarak bu krizi hak etmedik. Bu krizin ülkemizden değil, dışarıdan kaynaklı olduğunu hepimiz biliyorduk. Ancak bir sıkıntıdan ortaya çıkan fiyat arıtışı da hepimizi olumsuz etkiledi. Bu konuda biz iş adamları olarak devletimizden bir reform bekliyoruz. Evet, bir sıkıntı oldu fakat bu sıkıntı biz kaynaklı değil. Ama devletinde bu konuyla ilgili bir reform yapmasını bekliyoruz.
İNŞAAT SEKTÖRÜ TÜRKİYE’DE LOKOMOTİF SEKTÖRLERDEN BİRİ, 10 AĞUSTOSTAN SONRA SEKTÖR NASIL ETKİLENDİ?
Özellikle Kahramanmaraş’ta bana göre inşaat sektöründe çok fazla etkilenme oldu. Beraberinde faiz artışları daire satışlarını düşürdü. Daire satışları düşünce müteahhidin cebine nakit para girişinde eksilme oldu. Nakit olmayınca evrakların yazılmasıyla, ödeneklerin ödenmemesiyle ilgili problemler yaşadık. Her hâlükârda biz tedarikçileri de bu konu olumsuz etkiledi. Ancak bizim gördüğümüz kadarıyla tek sorunumuz şuan faiz gözüküyor. Faizlerin düşmesiyle daire satışlarının artırılarak müteahhide sıcak para girişi sağlanabilir.
2019 YILINDAN BEKLENTİLERİNİZ NELERDİR? NASIL BİR YIL GEÇMESİNİ ÖNGÖRÜYORSUNUZ?
2018’de bizim sektörümüz bir yara aldı. 2019’un yarısına kadar bu yarayı sarmakla geçeceğini 2019’un sonuna doğru yaranın iyileşeceğini ve ondan sonra ki süreçte herkesin ayağını yorganına göre uzatarak sermayesi kadar iş yapması gerektiğini düşünüyorum. Bu tür sıkıntıları gördüğümüzde böyle sanal büyümelerinde bir nevi önüne geçmiş olduk. 2019’u yarayı sarma yılı olarak görüyorum. Ülkemizin alt dinamiklerinin iyi olduğunu düşüyorum. Hükümetin izleyeceği yöntemlerle bu durum pozitif yönde de değişebilir. Cumhurbaşkanımızın 2019 yılında iş dünyası için yapmış olduğu teşvikler bir nebze olsun yaraların sarıldığını düşünüyorum. Bunlarında devamını bekliyoruz. Devamı geldiği takdirde 2018’de oluşan yara 2019 yılında hızlı bir şekilde iyileşecek. Durumlar nasıl olursa olsun biz yine yatırımlarımıza ara vermeden yolumuza devam edeceğiz.
İZOMİR İNŞAAT NASIL BİR 2018 YILI GEÇİRDİ?
2019 Yılında yaşanan döviz saldırılarına hepimiz böyle bir sıkıntıya hazırlıksız yakalandık. Sonuç itibarı ile ürünlerimiz enflasyona bağlı artışa uğradı. Yüksek fiyatlar dolayısıyla biraz sıkıntı çektik. Tabi biz tedbirlerimizi aldık. 2019’da yaralarımızı sarıp yolumuza inşallah devam edeceğiz.
AĞUSTOS KRİZİ BİZE GÖSTERDİ Kİ ŞEHİRLERİN EKONOMİSİNİN GÜÇLÜ OLMASI ÜLKE EKONOMİSİNİN DAHA GÜÇLÜ OLMASINI SAĞLAYACAKTIR. KAHRAMANMARAŞ EKONOMİSİNİN DAHA DA GELİŞMESİ İÇİN NELER YAPILMALI?
Bu kriz aslında bir nevi toplum için hayırlı da oldu. Herkes sermayesi kadar iş yapmayı öğrendi. Herkes ayağını yorganına göre uzatmasını öğrendi. İş te artık bundan sonra ehillerine kalmalı. Yani her işi ehli olan bireyler yapmalı. Herkes her işi yapmamalı. Belgeli diplomalı ve işten anlayan insanların piyasada kalıp onların piyasayı sürükleyip ileriye götürmesi gerektiğini düşünüyorum. Yatırımlar şehir ekonomisinin gelişmesi konusunda önemli bir etken. Şehrimizin dış yatırım ve yatırımcılara açık olması gerekiyor. Özelliklede inşaat malzeme üreticisi ve satıcılarının ayrı bir yerinin olması, mobilyacıların ayrı bir yerinin olması, çelikçilerin ayrı bir yerinin olması bu sektörlere ayrı ayrı bölgelerde yer tahsis edilmesinin bizleri başarıya daha hızlı ulaştıracağını düşünüyorum. Burada mutlaka markalaşma sürecinin de içine girilmesi gerekiyor. Markalaşma çok önemli ve bizimde önem vermemiz gerekiyor. Herkes işini iyi yapmalı, ürünün arkasında durmalı ve marka haline getirmeli. Bu marka da Kahramanmaraş’ı temsil etmeli. Bu anlamda markalaşma yönünde çabalar sarf edilmeli.