Ekonomi alanında ki özel sorularımızı da yanıtlayan Debgici, “topla tüfekle yapamadıklarını ekonomi ile yapmaya çalıştılar” dedi.
TÜRKİYE ULUSLARARASI EKONOMİK SALDIRIYA MARUZ KALDI. SIKINTILI DÖNEMLER GEÇİRDİK. SON GÜNLERDE ESKİ DÜZENE DOĞRU GİDİYORUZ. BU KONUDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Parayı yöneten güçler sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bu saldırıyı gerçekleştirdiler. Bazı ülkelerin ithal ettiği ürünlere ek vergiler ile ambargo uygulandı. Bir takım dengeler yerinden oynadı. Bunu defalarca 15 Temmuz’un ekonomi boyutu diye söyledik. 15 Temmuz ruhunun ekonomi alanında da birliktelik olarak yansımalarını gördük. Milletimiz bu saldırılara karşı koyup direnç gösteriyor. Daha önceki dönemlerde böyle saldırılar olsaydı durum böyle olmazdı. 2008 krizinden teğet geçen Türkiye bugün direkt olarak saldırı altında kalıyor. Ama her alanda en üst düzeyde iş dünyasından küçük esnaflara kadar saldırılara karşı bir dik duruş sergiliyoruz. Hükümetimiz de tasarruf konusunda bir dizi tedbir paketleri açıkladı. Şu süreç atlatılana kadar bu tedbirler uygulanacak. 15 Temmuz ile birlikte birçok yargılamalar var, bu saldırılarda bunların da etkisi var. Topla tüfekle yapamadıklarını ekonomi ve iktisat alanında yapmaya çalıştılar. Ama bunu da dik duruşumuz ile başaramadılar. Elbette ticaret ile uğraşan vatandaşlarımızda bir takım sıkıntılar oluyor. İstihdam konusunda durağanlık oluyor. Ama bunların hepsinin gelip geçici olduğunu görüyoruz. Gıdadan giyime kadar hareketlilik halen devam ediyor. Dış politika kaynaklı güvenlik tedbirleri ile beraber tüm dünyada hareketlilik devam ediyor. Günden güne iyiye gitme var. Dövizdeki aşırı yükseliş yerini düşmeye bıraktı.
BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇMEDEN ÖNCE Kİ ESKİ SİSTEM OLSAYDI BÖYLE RAHAT ATLATABİLİR MİYDİK?
Eğer eski sistem olsaydı zaten 24 Haziran sonuçlarına göre hükümet kurulamaz ve koalisyon kurulurdu. Koalisyon oluştuğu dönemlerde hiçbir zaman istikrar olmamıştır. Bu gibi durumlarda koalisyonlar çökmüştür veya ülke sıkıntılı günlere girmiştir. Ve erken seçim havaları başlamıştır. 16 Nisan referandumunda bunu anlattık halkımıza. Meydana gelen anayasa değişikliği paketinde söylenilenler sürekli iktidar sürekli istikrar şeklindeydi ve bunun neticesini gördük. Şuan mecliste milletvekili sayısal çoğunluğunu konuşan yok çünkü bir uzlaşı kültürü var. Cumhur ittifakı var sonuçları devam ediyor. Farklı fikirleri bile tartışabiliyorlar. Ortak akıl dediğimiz olay da bu. 25 Haziran günü hükümetin başı Cumhurbaşkanımızın görevi devam etti bakanlar atandı ve bakanların içerisinde direk siyaset kökenli kişi sayısı belli ama fakat kendi alanında da başarı elde etmiş bakanlarımızda var. Birçok yerde cumhurbaşkanımız seslendi gelin sizde elinizi taşın altına siyaset olarak koyun dedi. Dolayısıyla bunun meyvelerini alıyoruz. İlk seçimden sonraki ilk hükümetimiz, bu adaptasyon ve değişim süreci hızla ilerliyor ve eylem planlarıyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Daha iyiye gidiş sürekli olacak.
DÖVİZDE Kİ KUR DALGALANMALARINDAN ŞEHİR SİZCE NASIL ETKİLENDİ?
AK Parti iktidarı öncesinde temel ihtiyaç borçlanmaları döviz üzerinden olurdu. Ama AK parti iktidarı ile birlikte dövizi geride bıraktık. İnsanlarımız temel ihtiyaçlarında borçlanmayı Türk Lirası üzerinden yapıyor. İthalat ihracatta dövizin gerekli olduğunun dışında halka yansıyan bir durum yok. Eskiden insanlar döviz yatırımı yapıyordu hatta Cumhurbaşkanımızın altını çizerek söylediği bir şey var yerli ve milli duruş. Tüm halkımız elindeki dövizi ve altını bozdurarak bu milli duruşa destek verdi. Dolayısıyla bu birlikteliği gördükleri zaman bu yoldan vazgeçecekler.
BU DÖNEMDE EN ÖNEMLİ MESAJIN ÜLKE VE ŞEHİR EKONOMİSİNE SAHİP ÇIKMAK ADINA BİRLİK OLMASI GEREKTİĞİ SÖYLENİYOR. BU KONUDA NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Eğer beraber dik durursak, daha önce dik duruşlarımızı sergilediğimiz gibi birlik beraberlik içerisinde devam edersek kimse sırtımızı yere getiremez. Anadolu’ya hâkimiyetimizi kurduğumuzdan bu yana hem adillik hem de güçlü bir beraberlik sergiledik. Biz birlik ve beraberliğimizi kaybedersek her şeyimizi kaybederiz. Bu güne kadar kaybetmedik. Bu günden sonra da kaybetmeyeceğiz. Bizim en büyük silahımız birlikteliğimiz.
SEÇİM HAZIRLIKLIKLARI BAŞLADI. ADAY KRİTERLER NE OLACAK? MÜRACAT VE DEĞERLENDİRMELERİN NASIL OLACAĞINI ÖZETLERMİSİNİZ?
Genel merkezimiz konuda bir takvim veya bir süreç belirlemedi. Muhtemeldir ki kasım ayı içerinde açıklanacaktır. AK Parti kendi aday belirleme süreci ile ilgili alakalı olarak tüm Türkiye’de genel merkez birimleri çalışıyor. Yerel yönetimler, teşkilatlar, medya sürekli nabız tutuyor. Yeni dönemde yeni strateji ve yeni çalışma şekli geliştirilecek. Sürekli vatandaşlarla iç içe bir hava yakalanmaya çalışılıyor ve sağlanıyor. Buradan alınan raporlarla bir süreç açıklanacak ve bu süreçten sonra başlayacak. Kamuoyunun bu konuda ki tutumu önemli ve çok detaylı anket çalışmaları yapılıyor. Çok farklı şekilde anket çalışmaları yapılıyor. Bunu da parti sözcümüz ve ilgililerimiz sürekli söylüyor. Hem 24 haziran sonrası hem de yerel seçimler sonrası bir takım raporlar hazırlanıyor. Propaganda ve kampanya süreçlerinin nasıl olacağı görüşülecek. Sayın cumhurbaşkanımız İstanbul belediye başkanıyken nasıl bir belediyecilik anlayışıyla çalıştıysa o bilinçle belediye başkanlarımız bir çalışma gayreti içerisinde. Yanlışlık veya farklı yollara tevessül edenler olursa da onlarla alakalı değerlendirmeleri de genel merkezimiz yapacaktır. Halka hizmet hakka hizmet ve hangi teşkilattan geldiğini unutmadan sonuna kadar en iyi şekilde hizmet etmenin gayreti içerisindedir. Bizler liderimizin yolunda devam ediyoruz. Bizim gücümüz birlikteliğimiz fitne fesattan uzak. Şuan yerel yönetimlerle alakalı çalışma şartlarıyla ilgili farklı çalışmalar olabilir. Günümüzde dijital ortamlar önemli, dolayısıyla farklı şekillerde seçim propagandaları olacaktır. Yerel seçimler yaklaşırken hemşehrilerimizin bu güne vermiş olduğu destekleri göz ardı etmemek lazım. Onlar bu güne kadar bizim hep arkamızda oldular. Biz de onların desteğine layık olacak şekilde çalışma gayreti içerisinde oldu.