12 yıl sonra kısmı felç olup tekerlekli sandalyeye mahkum olan Keser, şimdilerde İzmir’de üç çocuğunu ve eşini tekerlekli sandalyesiyle sattığı tuhafiye eşyaları ile geçindirmeye çalışıyor.
İzmirli 34 yaşındaki Yıldırım Keser, 1996 yılında Ankara Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Elektrik Bölümü 2. Sınıf öğrencisiyken, arkadaşları ile birlikte Altınpark’ta bulunan yüzme havuzuna gitti. Yüzme bilmeyen Keser, havuz kenarında arkadaşlarını izlerken arkadaşları şaka olsun diye Yıldırım Keser’i ellerinden ve ayaklarından tutup havuza attı. Havuzda bir süre çırpınan Keser, havuzun dibinde bir süre nefessiz kaldı. Hayatının film şeridi gibi gözünün önünden geçtiğini belirten Keser, ’’Havuzun dibinde artık öleceğimi sanıp kelime-i şehadet getirmeye başladım. Bir süre nefessiz kaldıktan sonra arkadaşlarım beni kurtardı. Ölümden döndüm’’ dedi.
YENİ BİR YUVA KURMUŞTU
Havuzda yaşanan dehşet dolu anlar sonrası normal hayatına devam eden Yıldırım Keser, üniversiteyi bitirdikten sonra Şenay Keser (31) ile hayatını birleştirip yuva kurdu. Ankara’da eşi ile birlikte yaşayan Keser, ticaret ile uğraşmaya başladı. Yıldırım ile Şenay Keser çiftinin mutlu evliliğinden, Berk (14), Cemal (11) ve Şura (6) isminde üç de çocuğu oldu.
HAYATI YILLAR SONRA KARARDI
Yıldırım Keser’in hayatı 2008 yılında yürümesinde problem yaşamaya başlaması ile kararmaya başladı. Zor yürümeye başladığını dile getiren Yıldırım Keser, ’’Yürürken sallanarak yürüyordum, alkollü insanlar gibi. İnsanlar beni alkollü sanıyordu. Ama ben hayatımda hiç alkol içmedim. Doktora gittim beynimde 1996 yılında havuzda yaşadığım olaydan ötürü beynimde kist oluşmuş. Yürümekte ve konuşmakta güçlük çekmeye başladım’’ dedi.
DİLENCİLİK YERİNE ’ALIN TERİYLE’ PARA KAZANIYOR
Ankara’daki hayatını bırakıp memleketi İzmir’in Tire ilçesine yerleşen Yıldırım Keser, son iki yıldır yürüyemez hale geldiğini söyledi. Malulen emekli olduğunu anlatan Keser, "Son iki yıldır kısmı felçlerim çoğaldı ve yürüyemez hale geldim. Konuşmakta güçlük çekiyorum. Malulen emekli oldum. Bakmakla yükümlü olduğum üç çocuğum ve eşim var. 700 lira emekli parası alıyorum. Eşim çalışmıyor ve 400 lira ev kirası ödüyoruz. Üç çocuğum da okuyor. Masrafları çok" dedi.
Şimdilerde akülü aracında sattığı tuhafiye eşyalarıyla geçimini sağlayan Keser, dilencilik yapmayarak alın teriyle parasını kazanıyor. "Gücüm olduğu müddetçe aileme bakmaya çalışacağım" diye Keser, "Malulen emekli olduğum maaş yetmiyor. Bende bu halimle dilencilik yapmayacağım için kendi kurduğum sistemle akülü arabamı tuhafiye gibi kullandım. İç çamaşırı, terlik, çorap, toka, küpe gibi eşyalar satarak ailemi geçindirmeye çalışıyorum. Gücüm olduğu müddetçe aileme bakmaya çalışacağım. Tire’de oturuyorum, her gün trenle İzmir merkeze gelip sokak soka dolaşıp satış yapıyorum ve sonra yine Tire’ye dönüyorum" dedi.
HERKESİN TAKDİRİNİ KAZANDI
Yıldırım Keser’in dilencilik yapmayıp, alın teriyle para kazanması herkesin takdirini topladı. Keser’den alışveriş yapan Fatma Sönmez isimli bir vatandaşta, "Yıldırım’ı kutluyorum. Yürüyemezken konuşmada zorluk çekerken başkaları gibi eve tıkanmayıp yada dilencilik yapmayarak alnın teriyle para kazanıyor. Allah yardımcısı olsun" şeklinde konuştu.
AKÜLÜ ARABADA ’DİKKAT ÇEKEN’ YAZI
Yıldırım Keser’in akülü arabasına astığı, ’’Üç çocuğumu okutmak için çabalıyorum. Ne olur sizde sattıklarımdan alarak bana destek verirseniz çok mutlu olur ve duacınız olurum. Sağ olun çok teşekkür ederim. Allah sizden razı olsun’’ yazısı dikkatlerden kaçmadı.