“Türk Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç noktası olarak, Anadolu’ya bağımsızlık için umut ışığı olmuş Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100. Yıl dönümünü büyük gurur ve coşkuyla yaşıyoruz.
12 Şubat 1920’de tarihin rotası yeniden değişmiş, dâhili ve harici düşmanlara karşı Maraş halkı cansiperane bir mücadelede bulunmuş, Türk’ün esaret zincirlerini nasıl kırdığını bir kez daha tüm cihana göstermiş ve tarihte eşine az rastlanan bir halk mücadelesiyle destan yazmıştır.
Maraş Halkının, kutsiyetinin ayaklar altına alınmasına, bayrağının indirilmesine, hürriyetinin kısıtlanmasına müsamahası yoktur. Maraş demek; fedakârlık demek, hürriyet demek, bayrak demek, kahramanlık demektir.
100 yıl önce 12 Şubat’ta Kahramanmaraş toprağını, soylu bir direniş, muazzam bir başkaldırıyla tescillemiş, bu toprakları ebediyen mühürlemiştir. İşte bu yüzden Türk milleti, Maraş’ı İstiklal madalyası ile ödüllendirilmiş, ‘Kahraman’ ünvanı vermiştir. Maraş, bu madalyayı ve unvanı kanının son damlasına kadar hak etmiştir.
12 Şubat, bizim bayramımızdır. Bir dirilişin adıdır. 12 Şubat, yerel tarihimizin milli tarihimize ilham olduğu; ya istiklal ya ölüm ahdinin verildiği gündür. 12 Şubat, geçmişle geleceğin buluşma ve tanışma günüdür.
12 Şubat, Türk milletinin İslam âlemi ve Türk Dünyasının en büyük umudu, sarsılmaz direği ve dalgalanan bayrağı olduğunu hatırlattığı gündür.
Bağımsızlığımızı sürdürmek, başı dik insanlar olarak huzur içinde yaşamak, ecdadımızın 100 yıl önce sergilediği kahramanlığı kuşanmakla mümkündür. İlâyı Kelimetullah idealinin sembolü olan şanlı bayrağımızın yurdumuzun üstünde ebediyen dalgalanması, şahadetleri dinin temeli olan ezanların memleket semalarında günün beş vakti inlemesi, Kurtuluş Savaşımızdaki ruh ve inancın muhafazasına bağlıdır.
Kahramanmaraş Halkı, 12 Şubat’ta olduğu gibi bugünde, vatanın kuşatılmasına, kundaklanmasına, karanlığa gömülmesine; İstiklal Şairimiz Mehmet Akif’in; “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” dizelerinde olduğu gibi karşılık verecektir.
Kahramanmaraşlı bu topraklarda son sözünü 12 Şubat 1920’de söyledi! Ecdadımızın destanlaşan mücadelesini özetleyen “Maraş Bize Mezar Olmadan Düşmana Gülzar Olamaz!” sözü sonsuza kadar parlayan ufkumuz olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, kurtuluş mücadelemizin aziz kahramanları; Sütçü İmam’ı, Abdal Halil Ağa’yı, Rıdvan Hoca’yı, Ali Sezai Efendi’yi, Arslan Bey’i, Avukat Mehmet Ali Kısakürek’i, Şehit Evliya’yı, Mıllış Nuri’yi, Yörük Selim’i, Senem Ayşe’yi, Muallim Hayrullah’ı, Doktor Mustafa’yı, Çakmakçı Sait’i, Çuhadar Ali’yi, Aşıklıoğlu Hüseyin’i ve adlarını sayamadığımız nice kahramanların manevi huzurunda saygı ile eğiliyor, şükranla yad ediyor, rahmet ve gururla anıyorum.
Kahramanmaraşlı hemşehrilerimin 12 Şubat Kurtuluş Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutluyorum.”