BAKAN YILMAZ, MERKEL’İN ZİYARETİNİ DEĞERLENDİRDİ

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in patriotların konuşlandığı birliği ziyaret etmesini, “Merkel’in bu ziyareti Alman birliğinin motivasyonunu artırmıştır. Türkiye ile Almanya arasındaki dostluk seviyesini bir adım daha ö

        Bakan Yılmaz, Almanya ve Hollanda Savunma Bakanları ile Merkel’in Kahramanmaraş’a yaptığı ziyareti değerlendirdi. Türkiye’nin tarihten bu yana pek çok alanlarda Almanlarla birlikte hareket ettiğini anımsatan Yılmaz, “Kendi ülkesinden bir yöneticinin görev yaptığı birliği ziyaret etmesi orada görev yapanların motivasyonunu artırır. O halde Merkel’in, Alman Savunma Bakanının veya Hollanda savunma bakanının kendi birliklerini denetlemesi oradaki askerlerine moral verir. Biz de Kosova’ya gittiğimizde, Bosna Hersek’e gittiğimizde veya bakanlarımız, başbakanlarımızın Afganistan’ı ziyaret ettiğinde oradaki birliğimizin motivasyonu artıyor. Merkel’in bu ziyareti de Alman birliğinin motivasyonunu artırmıştır. Türkiye ile Almanya arasındaki dostluk seviyesini bir adım daha öteye götürmüştür. Biz biliyorsunuz geçmişte de Almanlarla çok birlikte hareket ettik, çok savaştık. Dolayısıyla da şu anda da yan yana omuz omuza bir tehdide karşı duruyoruz” dedi.
Patriotların Türkiye’ye yerleştirilme sürecini de anlatan Bakan Yılmaz, uzun bir incelemenin ardından Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adana’nın tercih edildiğini söyledi. Patriotlar yerleştirilirken, en az füzeyle en geniş bölgenin korunmasının amaçlandığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
“İlgili ülkelerden bir ekiple hem Malatya’yı hem Maraş’ı hem Adana’yı hem Antep’i gezdiler. Bu coğrafyanın her yerini gezdiler. Gezdikten sonra en makul sayıdaki bataryayla en geniş seviyede, hangi bölgelerde, hangi illerde ve hangi noktalarda yapılır bir çalışma yaptılar. Bu teknik çalışma sonunda 3 yere konulursa patriotların en geniş seviyede koruma yapacağı teknik bir raporla ortaya çıktı. Amerikalılar Antep’te, Hollandalılar Adana’da ve Almanlarda Kahramanmaraş’ta konuşlandırılmasına karar verdiler ve 15 Şubat tarihi itibariyle de bu patriotlar tam operasyonel kabiliyete geçtiği ilan edildi. Nihayetinde de bu ülkeler önce bataryaları kendileri kurdu, komuta ve denetimini de NATO’ya devrettiler. Bu bir savunma sistemi, gönül arzu eder ki hiçbir zaman kullanılmasın. Bunun kullanılmamasının şartı nedir? Bu basiretini kaybetmiş yönetimin bir çılgın harekette bulunmamasıdır. Biz bunları koyduk caydırıcılık sağlanmış mıdır? Kesin caydırıcılık sağlanmıştır. Bunun yanında bütün teknik personelin ortak değerlendirmesi de risk seviyesinin düşük olduğu yönündedir bu noktada mutabakata vardılar. Biz de aynı görüşteyiz.”
Bakan Yılmaz, Türkiye’nin kendi savunma sistemini kurması için de harekete geçtiğini anımsattı. Bunun için ihaleye çıkıldığını kaydeden Yılmaz, “Bu ihaleye Ruslar, yine patriot firması patriotu yapan firma, Fransa-İtalya ortaklığında bir firma ve bir de Çin’den teklifler geldi. Bu teklifleri aldık, değerlendirmemizi yapıyoruz ve kendi savunma sistemimize sahip olacağız” ifadelerini kullandı.
“SURİYE’Yİ DESTEKLEYEN ÜLKE SAYISI BİR ELİN PARMAKLARINI GEÇMEZ”
Bakan Yılmaz, Suriye konusunda Türkiye’nin yalnız kaldığı yönündeki eleştirilerin de doğru olmadığını ifade etti. Suriye’yi destekleyen ülke sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu Suriye ile olan krizler başladığında ‘tek başınıza kaldınız, yalnız kaldınız, öyle oldu, böyle oldu, niye böyle oldu’ diye eleştirenler oldu. Oysa Suriye’yi Birleşmiş Milletler genel kurulunda yüzün üzerinde ülke kınadı. Suriye’nin yanında olan devlet sayı 3 ü 5’i geçmez. Şu anda bile sayın Suriye’yi destekleyen Çin’i sayarsın, Rusya’yı sayarsın, İran’ı sayarsın belki bir iki devlet daha koyarsın veya koymazsın. Belki Irak’ı koyarsın ama bir elin parmaklarını geçmez. Ama bütün toplum, Suriye yönetiminin kendi halkına yönelik yaptığı saldırıları kınıyor. Şüphe yok. Dolayısıyla biz Suriye halkının yanında olduk, belli bir süreç içinde Suriye halkını destekleyeceğiz. İnşallah en kısa sürede de gerçek bir barışa ulaşılsın.”
“TÜRKİYE BÖLGENİN EN GÜÇLÜ ÜLKESİDİR”
Türkiye’nin konumu itibariyle bölgesinin en güçlü ülkesi olduğunun altını çizen Bakan Yılmaz, artık küresel aktör olma yolunda da emin adımlarla ilerlendiğini işaret etti. Bunun yanında Türkiye’yi küresel güç olarak nitelendirenlerin de olduğuna değinen Yılmaz, “Türkiye bu bölgenin en güçlü ülkesidir. Bize bölgesel güç diyorlar, kimisi ise küresel güç diyor. Küresel güç olarak adlandıranlar var. ‘Aktör oldunuz’ diyorlar. Yani sadece kendi bölgenizle ilgilenmiyorsanız. Kendi bölgeniz dışında Burma’daki insanlarla da ilgileniyorsanız, eğer Endonezya’daki insanlarla, Somali’yle ilgileniyorsanız. Siz küresel bir aktörsünüzdür. Ancak kendi bölgenizle ilgileniyorsanız bölgesel güçsünüzdür. Türkiye hangisidir? Bölgesel gücün ötesinde küresel güç olmaya giden bir ülke. Bunun bir şartı var. Birlik ve beraberliğimizi korumamız lazım” şeklinde konuştu.
NATO BİRLİĞİNDE GÖREV YAPAN TÜRK ASKERLERİ
Savunma Bakanı Yılmaz, NATO bünyesinde Alman ve Hollanda birliklerinde görev yapan Türk askerlerinin de bu durumdan memnun olduğunu belirtti. Bu kişilerin gönüllülükle bu göreve talip olduğuna dikkat çeken Yılmaz, askerleri kendi personelleriymiş gibi gördüklerini ifade etti. Askerlerin de dönüşümlü olarak Türkiye’de görev yapacağını aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Askerlerimizin hepsi çok memnunlardı. Bir sıkıntı yok. Zaten bu askerler bir dönüşüme tabiler ve devamlı kalmayacaklar. 3-4 ay sonra buradaki askerler yerine yeni bir ekip gelecek. Bu aynı zamanda o ülkelerin kendi askerlerinin eğitimi için de canlı bir tatbikat olmuş oluyor. İyi bir fırsat oluyor. Uluslararası dayanışmanın gösterilmesi açısından da önemli bir fırsat. Türkiye’nin nüfusu 75 milyon. Tabi bunun yanında gidip başka ülkenin vatandaşlığına geçenler var. Bizim vatandaşlıktan çıkanlar var. Bizim vatandaşlığı da o ülkenin vatandaşlığını da çifte vatandaşlık olarak taşıyanlar var. Dolayısıyla bizim nüfusumuz 75 milyon değil. Dünyanın dört bir tarafını düşünürseniz Türkiye 80 milyon bir nüfusa sahip. İşte buradan gelenler de dünkü gelen kardeşlerimiz hem Almanya hem de Türkiye vatandaşı. Buraya gelerek hem Almanya’ya hem Türkiye’ye hizmet ediyorlar. Kendilerini çok moralli gördüm. Bizim gerek valimiz, gerek komutanlarımız, o kardeşlerimizin herhangi bir talepleri durumunda onları hem bizim hem de Almanya’nın personeli olarak görüyoruz. Kaldı ki biz Almanya’ya, Hollanda’ya, Amerika’ya, teşekkür ediyoruz. Onlar kendiliklerinden gelmediler, bizim talebimiz üzerine geldiler. Onlar bizlerin misafirleridir. Türk milleti de kendini korumasına katkı sağlayan misafirlerine en güzel misafirperverliği gösterecektir“.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri