Olayla ilgili konuşan Culhacıoğlu, “Belediye konutlarında akrabamın evinin bahçesinde oturduk çay içiyorduk. Silah sesi duymadık. Nereden, nasıl geldiğini kimse görmedik. Biz önce taş değdi sandık. Sonra baktığımızda bacağımdan kan akmaya başladı. Vurulmasına vuruldum. Bari şu çayımı içeyim de öyle gidelim hastaneye diye söyledim. Orada çocuklarımız da vardı. Rabbim onları sakında, mermi bana geldi. Ya o çocuklara gelseydi. Benim bu çektiğim acıyı onlar çekebilecek miydi” dedi.
Bu olay nedeniyle mağdur olduğunu dile getiren Culhacıoğlu, ailesine kendisinden başka bakacak kimsenin olmadığını söyledi. İnsanların vurdumduymazlığının suçsuz insanlara zarar verdiğine dikkat çeken Culhacıoğlu, ”Benim vurulmamdan önce de TOKİ konutlarında bir çocuk başından vuruldu. Olayın arkasından benim başıma bu olay geldi. Düğünler eğlenmek ve oynamak içindir. Silah atma yeri değildir. Her canı sıkılan da silah atarsa artık evimizin önünde ve bahçemizde oturmaya korkar olacağız. Çünkü artık ben bu korkuyla düğünlere ya da evimin önünde otururken hep aklıma gelecek. Acaba bir yerden mermi gelecek mi diye düşünüp duracağım. Doktor ameliyattan sonra bir ay daha ayağının üstüne basma dedi. Ama benim öyle bir şansım yok. Ayağa kalkıp, çalışmazsam evimizi geçindiremem. Acı çekerek, o çektiğim acıya katlanarak işimi yapmak zorundayım. O silahı atan kişi olaydan sonra hastaneye gelseydi ve bizlerden özür dileseydi ondan şikayetçi olmazdım. Ama şimdi bulunduğu zaman şikayetçi olacağım kesinlikle. Çünkü bana yaşattığı acıyı ve zorluğu kimse bilemez. Eğer ki intihar edecekken etmediyse hakkımı helal ediyorum. Ama zevk için attıysa hiçbir şekilde hakkımı helal etmiyorum diye söyledi” ifadelerini kullandı.