HABER: ABDULLAH YILDIZ
Kahramanmaraş’ta balıkçılık ve kaçak avlanma konusunda gazetemize özel açıklamalarda bulunan Yasin Av Market işletme sahibi Yasin Er, “Kahramanmaraş olarak balıkçılığı çok seviyoruz. Önceki yıllara nazaran gitgide artan bir merak ve talep söz konusu. Tabi bunların içinde bilinçli avcılarda var bilinçsizler de var. Bir sahil şehri değiliz ama barajlarımız göllerimiz var. Aynı zamanda bu sularda bol bol da balığımız var” diyerek balıkçılığın Kahramanmaraş’ta gittikçe yaygınlaşan bir hobi haline geldiğini söyledi.
Sektörün en büyük problemi olarak kaçak avcılığı gösteren Er, 1 Nisan da başlayacak olan yasakla beraber yetkilileri göreve çağırdı. Er, şu ifadeleri kullandı:
“Avcılarımız ağ konusunda hatalar yapıyor. Örneğin Nisan 1 de yasak başlayacak. Ancak bu yasağa rağmen bilinçsiz balıkçı yumurtlama yapacak olan balığı avlıyorlar. Bu da balığın neslinin azalmasına sebep olur. DSİ görevini yerine getiriyor. Her yıl düzenli olarak milyonlarca balık bırakıyor. Avcılar daha yılını doldurmadan bırakılan balığı geri topluyorlar. Bu şekilde balığı toplayan sırf benim bildiğim 8 kişi var.
Tabi bu durum kontrol edilmeye çalışılıyor ama yetişemiyorlar. Su ürünlerinin üzerinde kontrol edilmesi gereken 36 tane baraj var. Orada çalışan personel yetersiz kalıyor. Onlarda gündüz gözüne hiçbir şeyden haberi olmayan oltacıyı yakalayıp ceza kesiyorlar. Oysa oltacının yakaladığı balık ne olacak? Geri tarafta işi ticari olarak yapan adam tonlarla balık kaldırıyor. Kimsenin haberi yok.
Kaçak avlanan balıkçı zaten işi biliyor. DSİ personelinin ne zaman görev başında olduğunu biliyor. Ayrıca zaten gece avlanıyorlar. Personel gündüz çalışıyor. İşi ticari olarak yapan adam yasak döneminde gündüz avlanır mı? Avlanmaz. Devletin adamı da yetersiz gelince rahatça kaçak olarak avlanıyorlar.
Hayvanların yumurtlama dönemlerinde belirli yerleri oluyor. Balık nereye gideceğini bilir. Yalnız kaçak avcı da balığın nereye gideceğini bilir. Tek seferde 1-1,5 ton civarında balık avlayabiliyorlar. Ki bu hayvanın ne kadar yumurta bırakacağını siz hesap edin. “
BAKIN YAYIN BALIĞININ NESLİ TÜKENMEK ÜZERE
Yapılması gerekenler üzerine de konuşan Er, cezaların caydırıcı olması gerektiğini savundu. DSİ’de personel eksikliğine dikkat çekti. Er şu ifadeleri kullandı:
“Cezalar caydırıcı değil. Şuanda kaçak avlananın cezası bin 400 lira. Yakalandığında el konulan malzemesinin değeri zaten 6 bin lira. Toplamda yakalanmış olduğunu farz edersek 7 bin 500 lira civarı bir zararı oluyor balıkçının. Adam bunu zaten tek seferde çıkardığı 1,5 ton balıktan karşılıyor. Ki bu adam senede 1-2 defa ancak yakalanıyor ama her gün avlanıyor. Adam kooperatifin olmadığı yere gidip ağ atıyor. Bu yasaktır. Kooperatifin olmadığı yerde yalnızca ağ atılabilir.
Bakın bizzat benim şahit olduğum olay, baraj küçük olduğu için kooperatif yok. Yalnızca insanlar vakit geçirsinler diye olta balıkçılığına izin veriliyor. Adam oraya ağ atıyor. Bir haftada 1,5 ton balık aldı küçücük barajdan. Barajda balık kalmadı neredeyse. Gündüz attığın devriye ile sen orada ancak oltacıyı yakalarsın. Onunda tutacağı 8-10 tane balık. Ya tutar ya tutamaz. Adam diğer tarafta kepçeyle götürüyor.
Kontroller arttırılmalı. Dolayısıyla personel sayısı arttırılmalı. Cezaların caydırıcı hale gelmeli. Bir adam bir günde 8-10 bin liralık balık tutuyorsa sen bu cezayla o adamı caydıramazsın. Bakın yayın balığının nesli tükenmek üzere. Bakın pinter dediğimiz bir ağ var halka şeklinde. Yasak döneminde kullanamazsın. Adam bunu atıyor. Balık içinde kalıyor. Yağmur sel dönemi olduğu için akıntı ağı kaydırıp başka bir yere sürüklüyor. Balıkçı ağı bulamıyor. Hayvanda ağın içinden çıkamıyor. Ayrıca ağın içinde yumurtlamıyor hayvan. Her yıl bu şekilde binlerce balık telef oluyor.”