Binmişler bir alamete, gidiyorlar kıyamete ama millet o kıyamete gitmeyeceği için o trenden iniyor ve AK Parti’nin trenine biniyor” dedi.
AK Parti İl Teşkilatı tarafından Kahramanmaraş Fuar Merkezinde verilen iftar programına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, yaptığı açıklamalarıyla davetlilerden büyük alkış aldı. İftar yemeğinin yenilmesiyle başlayan program, AK Parti İl Başkanı Metin Doğan’ın açılış konuşmasıyla devam etti.
Ardından kürsüye gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, muhalefet partilere yönelik eleştirilerde bulundu.
"KILIÇDAROĞLU YALANCI GÖRMEK İSTİYORSA AYNAYA BAKSIN"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, konuşmasına ilk olarak ana muhalefet partisi lideri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hitaben, “Kılıçdaroğlu yalancı görmek istiyorsa, şaibeli adam görmek istiyorsa, tutarsız adam görmek istiyorsa aynaya baksın” ifadelerini kullanarak başladı.
AK Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül, mahalle baskısının daniskasını CHP’nin yaptığını ifade ederek, “Gelin siz de Tayyip Erdoğan’ın etrafında yeni Türkiye’yi, büyük Türkiye’yi hep beraber kurmak için omuz omuza mücadele edelim. Sizler de gelin aynı çatı altına; hayır. Sadece bunların tek derdi istemezlik. Bizim istemediğimiz bir adamın etrafında kimse birleşmesin. Mahalle baskısı diye itiraz ettikleri AK Parti iktidara geldiğinden beri daniskasını, mahalle baskısını CHP yaptı. Bu bir şekilde kamplaştırmayı onlar yapmıştır. Onlardan değilsen kutuplaştırılıyorsun, onlardan değilsen diktatörsün. Nasıl bir diktatörse her türlü hakareti Gezi sürecinde yapıyorlar” dedi.
"10 AĞUSTOSTA YİNE SANDIĞA GÖMÜLMEYE MAHKUMLAR"
Abdülhamit Gül, konuşmasının devamında ise, “Hala bunlar demokrasiden bahsediyorlar. Bakın geçtiğimiz günlerde ne dedi bu Kılıçdaroğlu, ‘Oy vermeye tıpış tıpış gideceksiniz’ dedi. Bu milleti kimse hizaya çekemez arkadaşlar. Bu millete kimse talimat veremez. Bu millete kimse dayatmada bulunamaz. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bu milleti demokrasiden anlamaz, bu milleti seçer ama ben yönetirim anlayışıyla bidon kafalı olarak gören zihniyet işte 10 ağustosta yine sandığa gömülmeye mahkumdur. Bu milletimiz kendi iradesiyle, fikriyle, düşüncesiyle ve özgür iradesiyle gidecek ve Allah’ın izniyle kendisinden olan bir adaya destek verecek” dedi.
Muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanı adayı çıkaramadığını belirten Gül, “Madem o kadar çok siyaseti biliyordunuz da ey CHP, ey MHP kendi aranızda bir tane aday çıkaramadınız mı? ‘Yılların partisiyiz, Atatürk’ün kurduğu partisiyiz, Cumhuriyet’in partisiyiz’ diyorsun. Halkın seçeceği ilk defa bir seçime gidiyoruz. Koskoca CHP’de bir tane adam yok muydu? Kılıçdaroğlu diyor ki; ‘Cumhurbaşkanı adayımız yalan söylemeyecek, şaibeli olmayacak, sözünün eri olacak.’ Kimi çıkıyorsun peki? Adamın adını söylüyorlar milletvekilleri Google’den arattırıp bakıyor. Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı bilmiyor. Demek ki CHP’nin içerisinde bir tane bu vasıflara sahip adam bulamadın, başta kendisi olmak üzere” ifadelerini kullandı.
"CHP, PENSİLVANYA’NUN UYDUSU OLMUŞ"
Gül, konuşmasının sonunda ise, şunları söyledi:
“Kılıçdaroğlu yalancı görmek istiyorsa aynaya baksın, şaibeli adam görmek istiyorsa aynaya baksın, tutarsız adam görmek istiyorsa aynaya baksın. Aynada kendisini görür, bütün bu vasıflar kendisinin üzerindedir. Bakın MHP, ya onlar değil mi 12 eylül öncesinde birbirlerini mahvettiler. Yazık değil mi o hayatını kaybeden gencecik yavrulardan bir özür dileyin bari. Kalkıyorsunuz CHP, MHP el ele veriyorsunuz bir tane aday çıkaramıyorsunuz. Rahmetli Türkeş’in kemikleri sızlıyor. MHP, CHP trenine vagon olmuş; CHP de Pensilvanya’nın uydusu olmuş. Binmişler bir alamete, gidiyorlar kıyamete ama millet o kıyamete gitmeyeceği için o trenden iniyor ve AK Parti’nin trenine biniyor. Bakınız 1492 yılında Osmanlı Devleti, Yahudiler Avrupa’dan sürülürken başka bir ülkeye mensup diye ‘Ben bunu ülkeme, vatanıma almayım’ demedi. ‘Bu insan yurdundan sürülmüş, ben bu kapıları buna açarım’ dedi. Bugün Suriyeli mülteciler, kendi ülkelerinde zulme uğradığı için sizler kapılarını açtı. Gaziantep, bütün Türkiye kapılarını açtı. Çünkü bizler bu gelenekten, anlayıştan geliyoruz. Biz mazlumun dinine bakmayız. Hangi dinden olursa olsun. Hatta zulmeden Müslüman olsa bile onun da karşısında oluruz. Bugün geldiğimiz nokta maalesef Müslüman zulme uğruyorsa bütün dünya sessiz kalıyor. Eğer darbeye maruz kalan Mısır’da Mursi ise sessiz kalıyor, darbeye kimse darbe demiyor. Ama Türkiye doğruları söylemiştir ve doğruları söylemeye, Hakk’ın ve halkın yanında olmaya devam edecektir. Birilerinin dediği gibi ‘Tıpış tıpış’ diyerek milleti hizaya çekip, adam yerinde saymayarak ‘İşte göbeğini kaşıyan adam, bidon kafalı, ne anlar bunlar. Devlet başkanını bunlar mı seçecek?’ diye küçümseyen bir anlayış değil, milletin iradesine inanan ve güvenen kazanacaktır.”