Taylan; “Millilik bağlamında aile ve ahlak üzerinde de bir çalışma olmasını şiddetle istiyorum” dedi.
YENİ YARGI REFORMUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? GEREKLİ Mİ?
Yenilik sürekli değişen şartlarda kolay çözümlere ulaşabilmek adına gereklidir. Bir yerde sınırlı kalmadan devam etmek için reformlar doğru olsa da değişkenlik arz edebiliyor. Bu anlamda yenilik her alanda gerekli oluyor. Hukuk insanların direkt hayatları ile ilişkili olduğu için de reform kaçınılmazdır. Ülkemizde yargıda bazı problemlerin çıktığını görüyoruz. İnsanların sıkıntıları zaman zaman gündeme geliyor. Barolarımızın ve siyasetçilerimizin toplumsal sorunları çözüme kavuşturma adına çalıştayları olsa da sonuca daha kolay ulaşsak diye düşünmüyor değiliz. Bu manada bu gelişim bizi sevindiriyor. İhtiyaçların ne kadar çözüm odaklı olduğu elbette tartışılır. Eksiklerimiz illaki olacaktır. Yargı reformu bir süredir gündemde ve gerçekten de baromuzun burada büyük katkısı var. daha farklı yenilikler de olacaktır, inşallah onlar da milletimizin sıkıntılarına çözüm olur.
YARGI REFORMU İÇERİSİNDE GÖRDÜĞÜNÜZ EN ÖNEMLİ AÇILIM NEDİR?
Mesleki açısından değerlendirdiğimizde arabuluculuk hizmetinin olması avantajlı. Biz avukatız ama mahkeme ortamlarını çokta sevdiğimiz söylenemez. Mahkemelerin soğuk bir yüzü var. İnsanlar orada karşı karşıya geliyor. Reformun içerisinde arabuluculuğun alanının genişletilmesi çok cazip bir çalışma oldu. İnsanları bir odada kardeşçe karşı karşıya getirip çözüme kavuşturmak daha iyi oluyor. Ama mahkeme soğukluğunda karşı karşıya gelindiği zaman sert rüzgarlar esiyor. Arabuluculuk ruhu ile sakince çözülen çok fazla mevzular var. Tapu ve iş mahkemeleri ile ilgili davalarda arabuluculuğu değerlenmesi çok olumludur.
METİN FEYZİOĞLU’NA BAZI BARO BAŞKANLARININ GÖSTERMİŞ OLDUĞU TEPKİYİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?
Ülkemizde ne yazık ki bazı konulara hakkın durumu ile yaklaşamamak hastalık haline geldi. İsimleri yorumlamak insanları sıkıntıya sokuyor. Aslında Metin Feyzioğlu’nun duruşu 15 temmuz duruşuna yönelik. Türkiye İttifakı’ndan bahseden bir isim. 15 temmuzdan sonra değişen dengelerden bahsediyor. Bu anlamda kendisine yönelik itirazlar barolar çerçevesinde değerlendirildiği zaman, Metin Bey ne için Cumhurbaşkanlığı külliyesine gitti? Barış Pınarı Harekatında neden var? gibi sorular ile karşılaşıyoruz. Bunlar üzerinden Metin Bey eleştiriliyor. Bu tartışmaları kendi meslektaşlarımızla veya aydın dediğimiz bireylerden duymak bizi üzüyor. Durumu objektif olarak değerlendirmek istiyorum. Bu millilik esasları çerçevesinde bir davranıştır. Şahısları artık bir kenara koymamız gerekiyor. Kim ne derse desin haktan bahsediyorsa biz teslim olanız. Biz şahısların söylemlerini değil duruşlarını esas alacağız. Barış Pınarı Harekatını desteklemek milletin görevidir. Bu konuları konuşmak için Metin Bey’in külliyeye gitmesi bence gayet normal bir durumdur. Bu konulardaki çekişmeleri bir kenara bırakıp, Türkiye İttifakı olarak hareket etmemiz gerekiyor. Hayal görmüyoruz, hepimiz memleketimiz üzerinde oynanan oyunların farkındayız. Bazı noktalarda ne olursa olsun kendimiz için olan düşünceleri bir kenara bırakıp, ülke menfaatini ilgilendiren ilkeleri esas almalıyız.
VATANDAŞI İLGİLENDİREN EN ÖNEMLİ AÇILIM SİZCE NEDİR?
Yargı süresinin kısalması vatandaş adına olumlu bir adım oldu. Bunun yanı sıra üst mahkemelerde Yargıtay içtihat mahkemesi özelliğini güçlendirecek. Bunlar hak ve hürriyetler adına da önemli adımlardır. Kararlarında da güçlendirmelerin olması, yine hakim ve savcıların yetkilerinin geliştirilmesi, icra yoluyla yapılan illegal oluşumlar ile ilgili çözümlerin salınması önemli. Benim açımdan bütün maddeler kıymetli ve çözümcüdür. Millilik bağlamında aile ve ahlak üzerinde de bir çalışma olmasını şiddetle istiyorum. Aile ve ahlaki zeminde elbette kanunlar sadece yasalarda varsa bir işe yaramaz. Uygulamaya dökmek lazım. Yaşadığımız değerler ve geleneğimiz var, biz 100 yıllık millet değiliz. İslam medeniyeti ile müşerref olmuş bir milletiz ve bugün dünyanın 4 bir yanından takip edilen bir milletiz. Dünyada kardeşlerimizin bizden beklentileri var. Ve bu beklentileri karşılamak adına içimizdeki en önemli değerimiz adaletimizdir. Bu esaslar bağlamında harici intikallerle yapmış olduğumuz kanunlaştırmaları özel aile ilişkileri ile bağlantılı hale getirmek lazım. Bu konuda çalışmaların yapılmasını arzu ediyorum. Yargı reformuna bu konuların mutlaka yerleşmesini canı gönülden istiyoruz. Ahlaksızlığı ahlaklı gibi gösteren reklam zeminlerinin, uyuşturucunun önüne geçilmesi gerekiyor. Bu ahlaksızlığı yok etme zeminine geçilmesi lazım. Bu hak ve özgürlük değildir. Bunların da belirli bir sınırı vardır. Tamamen özgürlük hayvanlara aittir, çünkü akılları yoktur. Akılsız yargılama olmaz. Akıl sahibi insansanız, bir sikkeye bağlı olmanız lazım. Bizim bir medeniyetimiz var, ait olduğumuz değerlerimiz var. Bunları birbirine bağlayarak yargıda bir yeniliğe ihtiyacımız var.
REFORM ÜLKEYE DEĞER KATAR MI?
Her yenilikte bir değer vardır. Ama artı değer mi yoksa eksi değer mi bunu yaşayarak görmemiz lazım. Şuan ki başlıklara baktığımızda ümitle beklediğimiz ve artı değer katacağına inandığımız maddeler var. İnşallah mesleki anlamda yargıda iyileştirme ile daha iyi hareket edebilme imkanı olacak. Yargımızın daha sistemli çalışması için önemli örnekler var. Anlamlı bir zemine kavuşacağına inanıyorum. Bir toplumda şartlara göre yenilik esası vardır. Bugün koyduğumuz bu esaslar değişen şartlarda ileride anlamsız da olabilir. Ön perspektifte baktığımız zaman bütün bu maddelerin anlamlı olduğunu düşünüyorum.