Akit Gazetesi’nden Ahmet Can’a konuşan Mehmet Ali Ağca “Türkiye’de 100 yıllık zulüm vardı. Kemalist dinin zorlaması. Millet koyun sürüsü mü yani? Zulmünü yapacaksın, işkenceyi yapacaksın ve bu sistem cevap almayacak…” dedi.
Mehmet Ali Ağca ile Akit Gazetesi için gerçekleştirilen mülakatın ikinci bölümünü yayımlıyoruz.
“Her suç, topluma sorulmuş bir soru” mudur?
Evet, bir şekilde sorudur.
Siz topluma hangi soruyu sordunuz?
Türkiye’de 100 yıllık zulüm vardı. Kemalist dinin zorlaması. Millet koyun sürüsü mü yani? Zulmünü yapacaksın, işkenceyi yapacaksın ve bu sistem cevap almayacak… İşte Müslümanlar bu yüzden bitmiş tükenmiş. Müslümanların ruhunu felç etmişler. Esenyurt’ta Deniz Gezmiş Caddesi var. AK Parti yönetiminde ne işi var Deniz Gezmiş’in orada…
Muhalifini bile koruyor yani…
Ne muhalifi… Deniz Gezmiş o dönem iktidara gelse İslam’ı yok edecekti. Hafız Esad’ın yoldaşı, Beşar Esad’ın yoldaşı Deniz Gezmiş, AK Parti iktidarında caddeyle ismi yaşatılıyor.
Mesela siz olsanız o sokağın adını değiştirir misiniz? Ne koyardınız?
Değiştirirdim tabi. Martin Luther King, Mahatma Gandi yapardım.
İki tane yabancı isim… Müslüman birinin adını koymaz mıydınız peki?
Elbette kullanırdım. Ebu Hanife, İmam-ı Azam, Malcolm X (Malik el Şahbaz), Muhammed Ali yapardım hepsi bizim değerimiz.
Sizce, mesela sizin adınızın bir sokağa, caddeye verilmesi uygun mudur?
Hayır, kesinlikle böyle bir şeye gerek yok. Benim savaşım Allah'ın savaşı. Beni Allah biliyor, O yeter bana.
Yani sizin savaşınız ruhani mi?
Bu bambaşka bir şey…
Ruhani bir savaş diyebilir misiniz?
Tabi, bu kâinatın en büyük savaşı… Milyarlarca yıllık savaşın devamı .. Hakikatini tüm kâinatın merkezine yerleştirme savaşı, başka bir şey değil… Dinde zorlama yoktur, asla bunun aksini kabul etmem.
Bu fikri (zorlamama) savunur musunuz?
Kur’an’ın “dinde zorlama yoktur” ayetini en çok savunan benim. Senin dinin sana, benim dinim bana ama sen dinini getirip böyle heykelleri ortaya koyar da beni o heykellere saygıya zorlarsan bunun adı zulümdür. Bak, ben alkol kullananların masasına oturuyorum ama bana milyon dolar versen bir bardak şarap içiremezsin.
Şöyle düşündüğünüz olmuyor mu? “Devlet, bunca yıldır psikolojik harp tekniklerini bu kadar iyi bilmeme rağmen neden benden hiç faydalanmıyor?”
Devlet kim ya… Türkiye dünyanın yüzde biri. Devlet kim ki benden faydalansın.
Sizin ‘ben’ diye tarif ettiğiniz ‘kişi’ kim?
Biz devletlerin üstündeyiz. Ben Allah’ın ordusuyum. Devlet kendi ordusunu, polisini besliyor. Allah da bana ekmeği veriyor. Haa kul vesile oluyor ama olağanüstü işaret şeklinde… Allah'ın askeri olduğum için Allahd bana yardım ediyor. Türk devleti kim? Amerika devleti kim? Çin ve Rus devleti kim?
Hapis hayatınıza dönersek…
Bak! Hiç kimse beni hapishaneden çıkaramazdı. Ama benim Allah’ım var. Beni O, hapishaneden çıkardı ve orada beni yine O korudu. Ve dimdik ayakta geldim. Bak bir tırnağım eksik değil.
Onca yıl nasıl yaşadınız orada?
30 yıl cehennemi yaşadım. Sizin filmlerde izlediğinizi ben hayatımla en dibine kadar yaşadım. Düşman devletlerin hapishanelerinde 30 yıl cehennemi yaşadım ama hiç önemli değil. Allah'ıma binlerce şükürler olsun ki; 30 yıl hücrede yaşadım, eğer bir sarayda yaşasaydım ama Allah'ı kaybetseydim bundan daha aşağılık bir şey var mı?
Ruhunuzu teskin eden bir şeyler…
Bin milyar dolarım olsaydı, milyonlarca nükleer füzem olsaydı, kâinatın en güçlü insanı olup da Allah'ı kaybetseydim bundan daha korkunç bir şey olmazdı. Ruhumu teskin eden 30 yıl cehennemi yaşadım, karşılığında Allah’ın rızasını kazandığımı düşünüyorum. Ve sana bir şey söyleyeyim bak. bundan daha büyük bir zafer yoktur. Önce Allah.. Her şey Allah için.. Budur… Hiç ötesi yoktur.
Unabomber lakaplı Ted Kaczinksi gibi farklı yöntemler izleyen anarşistler var… İnsanlara fayda sağlamak gayesiyle mecburen teröre başvurduklarını söylüyor bu şahıslar. Nükleer santraller, balıklara zarar veren kimyasal atıkların temizlenmesi aksi takdirde birbiri ardına gelen bombalamalar… Zaten kendisi Harvard Üniversitesinde profesörlükten istifa etmişti. Bu yapılara siz terör diyor musunuz?
Biliyorum Unabomber’ı… (Gülümsüyor) Bak bunlar meşru müdafaa hakkını kullanıyor. Bu adamın 15 Temmuz’da ülkesi için caddelere çıkan adamdan ne farkı var. Hiçbir fark yok. 15 Temmuz’da sokaklara çıkanlar asker öldürdü, polis öldürdü ama meşru müdafaa için. Amerika bir terör örgütü ve yapmadığı hiçbir alçaklık kalleşlik yok. Bu adam bu terör örgütüne başkaldırdı.
O zaman meşru müdafaa dediğimizde işler karışmıyor mu? Türkiye’deki Baasçılar, Beşar Esad destekçileri de diyor ki “adamın ülkesinde bir başkaldırı oldu. Esad da ülkesini korumak için meşru müdafaa yaptı”, yani Türkiye’deki 15 Temmuz’daki gibi askerin yaptığı bir darbe değil” diyorlar. Ben onlara katılmasam da soru kapsamında…
Hayır, sen tarihi bilmiyor musun? Kaç yaşındasın ki bileceksin?
36 yıl önce bu Beşar Esad alçağının babası Hafız Esad denilen aşağılık canavar, Hama şehrinde 1982 yılında 3 günde 200 bin nüfuslu şehirde 70 bin insanı öldürdü ve cesetlerini kireçli sulara attı.
Bugün Sözcü kafasındaki gazetelerin ve Kemalist Aydınlık gibi grupların soruları bunlar. Ben yalnızca buradan onlara söylemek istediğiniz bir şey varsa…
Sen de Sözcü’nün sözcüsü gibi sorma. Evet, işte o zaman şunu söylemek lazım. Beşar Esad bir teröristtir, PKK bambaşka bir şey. Esad teröristtir orada yüzde onluk bir azınlığın yüzde 90'a zulmüdür bu... Zulüm vardır, demokrasi yoktur. Sistematik zulüm ve işkence sisteminde halkın isyan etme hakkından öte isyan etmek mecburiyeti vardır. Senin Türk Ceza Kanunu’na bak “karşına çıktı biri, seni vuracaksa, sen silahını çek vur” diyor. Türk Ceza Kanunu diyor “çek silahını vur!” Bunu ben söylemiyorum. Terörist Türk devleti mi diyeceksin? Yok, böyle bir şey! İnsanları köpekleştirdiler 7 milyar insanı köpekleştirdiler. Artık meşru müdafaa hakkını bile tanımıyor sana… “Hayır” diyor “devletin köpeği olacaksın” diyor.
Hz. İsa’ya atfedilen bir söz var “sizden gömleğinizi isteyene paltonuzu da verin”. Büyük merhamet timsali… Bu refleksi nasıl değerlendiriyorsunuz ? Size kötülük yapanı bağışlar mısınız?
Olay şu; Hz. İsa kutsal bir insandır ölüleri dirilten. Ama bak diyor ki, “sana bir tokat vurunca diğerini çevir”. Tamam, çevirdim ona da vurdu çevirdim bitti. Sana şamar oğlanı ol demiyor. Esad ailesinin 40-50 yıldan beri yapmadığı zulüm işkence kalmadı orada kurbanlık koyunsun. İslamiyet’te cihad var cihad… “Size ne oldu da soykırımcı kâfirlere karşı savunmasız kadınlar için çaresizler için savaşmıyorsunuz” diyor.
Bugüne uyarladığımızda bu ayet nereyi işaret ediyor?
Dünyanın birçok bölgesinde sistematik bir şekilde işkenceye ve zulme uğrayan Müslümanlar var. Başta Arakan için söylüyor. Binlerce yıldır bize gelen temel hadisler var. Bize ne oldu da maymunlar gibi yiyip içiyoruz, lüks hayat yaşıyoruz? İslamcılık 500 bin liralık Mercedesle dolaşmak mı?
Ne yapmalı tam manasıyla Müslüman olmak için, o Mercedesli hacı abi?
500 bin liralık Mersedesle dolaşmamalı. Hadi 100 bin liralık arabayla dolaşsın da 400 binini cihat bölgelerindeki Müslümanlara göndersin. Açlıktan ölen, evine bir ekmek götüremeyen namuslu insanlar var. Bunu göre göre 500 bin liralık araca binmek alçaklıktır. Soruyorum şimdi ben size o parayla o kadar lüks araca bineceğinize neden Arakan’daki Müslümanlara yardım etmiyorsunuz?
Mercedesli hacı abiler Arakan’da savaşsın mı diyorsunuz…
Kafasına kurşun sıkacaksın Budist devletin polisinin, askerinin. Dünyanın en itibarlı dergisi denilen Time, elinde silahla Müslüman avına çıkan bir Budist rahibi kapağa koydu ve “işte Budist terörizmin yüzü” dedi. Dünya tarihinde ilk defa bir ülkede Müslüman öldürmek ve Müslümana tecavüz etmek serbest. Kim gidiyorsa Arakan’a ben ona şehitlik mertebesini garanti ediyorum, öldürsün bu şerefsiz katil it sürülerini. Ama sırf Allah rızası için başka hiçbir şey için değil, övgü için gitmeyecek.
İfadeleriniz çok ürkütücü…
Merhametli ol! Merhametsize merhamet edersen adaletsiz olursun, ihanet içinde olursun. Korkunç şeyler oluyor Arakan’da. Binlerce insanı kadın, çocuk, ihtiyar, bebek demeden diri diri yakıyorlar. Ne yapacaksın bu şerefsizi? Öyle bir şey yok savaşacaksın arkadaş. Kim gidiyorsa oraya kahramandır... O zülüm mazlum Hristiyan’a veya mazlum Budist’e yapılsa ben yine aynı şekilde karşı çıkarım. Bu sadece Müslümanlıkla alakalı bir şey değil insanlığımın gereği.
Biz yakınımızda olduğu için Suriye'ye asker yolluyoruz, Arakan'a yollamıyoruz. Arakan’da Müslümanlar yaşıyor. Sizce Türkiye neden Arakan'a asker göndermiyor?
Türkiye hem coğrafi açıdan hem de uluslararası siyasi engeller açısından bunu devlet olarak yapamaz. Burada yapılması gereken şey şudur. Milyonlarca Müslüman var dünyanın her yerinde binlerce insan elini taşın altına koyar. Kimisi bin dolar verir kimisi beş bin dolar verir. Ondan sonra da eğitirsin donatırsın gönderirsin savaşırlar. Yapılabilecek tek şey budur. Resmi İslam dünyasına gelirsen... İstanbul’da İslam konferansı yapılmadı mı? Gördünüz bu tam bir israf konferansı oldu. 1000 tane Mercedesle gelenler, gecesi 50 bin dolarlık otellerde kalan İslam cumhurbaşkanları falan… Bunun neresi İslam konferansı?
Oraya kim gitmeliydi?
Oraya gitmesi gereken bendim, ben!(elini masaya vuruyor) Beni niye davet etmediler.
Ne diyecektiniz orada olsanız?
Gafiller toplandılar. Gündemde Arakan yok. İslam Konferansı “Lanet olsun, Arakan'daki katliamı lanetliyoruz Myanmar’la diplomatik ilişkileri kesiyoruz” diyemedi. Ben orada olsaydım bunları söylerdim. Bunları söyleyemiyorsan arkadaş, sen o zaman İslam Konferansı falan değilsin. Mesele nedir biliyor musun?
Hayır bilmiyorum…
Mesele adam gibi Müslüman olabilmek ve elini taşın altına koyabilmek. Namaz kılmak, oruç tutmak kolay şeyler. Ama adam gibi namaz kılabilmek, işte bunları hissetmeden mümkün değil yapamazsın.
Şibumi’yi okudunuz mu?
Okudum.
Sizin için önemli bir kitap olması lazım, orada bir Nicolai Hell karakteri var…
Evet, biliyorum İspanya’ya gidiyor sağlam bir Bask o adam.
Böyle sıradışı karakterler olmalı mı hayatımızda?
Olmak zorunda. Bak şimdi Kemalizm diye bir din var Türkiye'de. Adamlar; bir ölü için ölürüm. Ben o ölü için hayatımı feda ederim diyor. Ölümsüz Allah için ve insanlara cennet ölümsüzlüğü verecek Allah için ölmeye hazır kaç kişi var aramızda?
Onları bu kadar ciddiye alırsak kendilerini haklı hissetmezler mi?
Ama ölümsüz Allah için ne yapıyorsun? Kâfir PKK’lılar, İslamcılardan daha idealist insanlar.
Kendini davası için patlatan herkes idealist midir?
Hayatını feda ediyor. Bir domuz için kendini feda ediyor. PKK’lı domuz, İmralı’daki domuz için yahu.
Tam bu konuyla ilişkili olarak, yılbaşında Reina katliamını yapan kişi için düşünceniz ne?
Ben böyle konulara hiç girmek istemiyorum.
Yani saldırganın yanlış yaptığını düşünmüyorsunuz öyle mi?
Ben hiçbir şekilde sivil hedeflerin vurulmasını tasvip etmiyorum. Çünkü bu tip olaylar İslamiyet’in üzerine yıkılmak isteniyor.
Canlı bombaya karşısınız öyleyse…
Kesinlikle… Ben diyorum ki savaş halinde isen, askeri hedefleri vuracaksın. Amerika’da askeri okullar var... Ama sen Fransa'da stadyuma girip rastgele adam öldüremezsin. Bu İslamiyet’e aykırıdır. Benim sözlerimde Kur’an-ı Kerim'in temel ayetlerine aykırı hiçbir şey bulamazsın.
“Din Allah'ın oluncaya kadar savaşın” ayetinden siz ne anlıyorsunuz?
Evet, savaşın ama savaş nedir biliyor musun?
Nedir?
Silahla olur, diplomasiyle, kültürle, siyasetle, sanatla, ekonomiyle, finansla her şeyle en büyük savaş da kendini yenebilmektir. En büyük savaş da budur. Gittin Arakan'da savaştın, geldin burada zalim oldun kendini durduramadın. Ilımlı dediğin Müslümanı öldürdün olmaz. Hadi işin içinden çık bakalım kolay değil!
Siz Yahudiler ve Siyonistleri ikiye ayırıyor musunuz?
Yahudilerin hepsi aynı diyemeyiz. Musa peygamber bizim dostumuz. Musa peygamber bizim kardeşimizdir. Biz neden Yahudilerle durduk yerde düşman olalım ki, biz satanistlere, Siyonistlere karşıyız.
Yahudilerle ilgili bir anınız var mı?
Evet var. Bakırköy'de 3-4 yıl önce bir Yahudi ile karşılaştım kardeşi bunu dolandırmış. Çay ısmarladım, söylemesi ayıp yemek ısmarladım yedi. Düşünebiliyor musun Mehmet Ali Ağca bir Yahudi’ye iyilik yapıyor.
Yani normal şartlarda yapmamalı diyorsunuz…
Niye yapmasın kardeşim, yapacağız. Yani biraz daha ilgilensek belki Müslüman olacak adam. Biz bu Yahudilere, hiçbir insana Yahudi olduğu için, Hristiyan olduğu için, Budist olduğu için, Hindu olduğu için düşman değiliz. Biz sadece Siyonizm’e, insanlığa karşı savaş ilan ettiği için düşmanız. Bunlar yarın pişman olsun yanlış yoldayız desinler, gelsinler birlikte huzur içinde yaşayalım. Barış içinde, huzur içinde yaşayalım ama gerektiği zaman da savaşmak zorundayız. İşte Arakan, işte Suriye. Buralarda savaşacaksın kardeşim, lafı evelemeye gevelemeye gerek yok!
Büyük savaşlardan biri de siber savaş…. Şu anda sizin elinizde dünya çapında büyük siber saldırı yapabilecek 50 hacker olsa ne yapardınız?
Dünyayı böyle gelişigüzel yakıp yıkmak aptalların işidir.
Hackerların yöntemi size neden sıcak gelmiyor?
Hayır olmaz. Olay şu: Yıktığının yerine ne inşa edeceksin? Biz Hristiyanlığı yıktık diyelim yerine ne inşa edeceğiz?
“Bankaların hesaplarını bloke ederek kapitalist sisteme savaş açıyoruz” diyen hackerler var, Rusya başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde.
Kapitalizmle o şekilde savaşılmaz. Komik ifadeler bunlar. Kapitalizmin yerine ne koyacağız? Yıktın X bankasını milyonlarca müşterisi var. İşin içinden çıkmıyorsun ne olacak? Bu şekilde olmaz. İnsanın aklını, ahlakını vicdanını değiştireceksin.
Neyle yapacağız bunu?
Mükemmelleştirme projesiyle. İnsanı mükemmele en yakın hale getireceksin. Anarşiyle, siber savaşla, şununla bununla bu iş yürümez, insanları değiştireceksin. Dindar nesil diyoruz değil mi?... Dindar kesimin birinci adamı Singapur'da kumarhanede yakalandı. Kendi evinde yenildi. Hepimiz için diyorum benim çocuğumda da aynı şey olabilir. Çocuğum yok da, aynı şeye maruz kalabilirdim. Hepimiz birbirimizin bekçisi olmak zorundayız. Her Müslüman bir diğerinin bekçisidir. FETÖ’nün insanları izlemesi gibi alçak casus değildir. İslamiyet merhamet dinidir, şefkat dinidir.. İslamiyet’te merhamet bittiği zaman senin şeytandan soykırımcılardan hiçbir farkın kalmaz. İslamiyet'in en büyük özelliği merhamet.. Dini, vicdan dini olmasıdır. İslamiyet’in asaleti budur. Olay bu! Ama bunun yanında bir köpeği, bir kediyi başını okşayıp beslemek.. İslamiyet’in bir parçası budur.
La faile İllallah (Allah’tan başka fail yok) diyor İbn Arabi…
İnsan denilen canavar kuduz köpek sürüsü insanlar birbirlerini öldürüyorlar kardeşim. Allah irade verdi ve bütün bunlar hiçbiri kader değildi. Bütün kötülüklerin tek sorumlusu insandır. Allah hiçbir kötülüğe izin vermez faili olmaz. Kötülük insanın kendisinin eseridir ve iyilik yapmak kapasitesini de vermiştir Allah. Sen orada tercih ediyorsun. Kader bir sırdır. Bu şekilde izah edemezsin kaderi. Böyle bir şey olamaz. Falan kimse demiş umurumda değil. Burada ben Allah’ın hakikatini biliyorum. Allah’ın Kur’an’ında yazanın aksini kim derse yanlıştır.
Siz kendinizi şöyle bir konuma koyuyorsunuz, yani bütün o düşünceleri biz anlayabiliriz ve yorumlayabiliriz. Biz sınırlı bir algılamaya sahibiz ve beynimizin çok az bir bölümünü kullanıyoruz. Bazı Allah dostlarının sözlerini bile tercüme ederken büyük hatalar yapıyoruz. Çünkü algımız nispetinde anlayabildiklerimiz...
Bak şimdi hiç önemli değil, herkesi karşımıza alabiliriz. Allah cehennemi yarattı mı? Yarattı! Ama oraya hiçbir masum girmeyecek. Sen burada suç işledin cehennemi hakettin. Allah sana hür irade verdi, hür iradeni yanlış kullanarak cehennemi kendin hakettin. Cehennem odununu da buradan aldın gittin. Allah zulüm etmez kullarına, olay budur.
Ömer Hayyam'ın “cennet ve cehennem de sizin içinizde” sözünü nasıl açıklayacaksınız?
Cennet ve cehennem de bizim içimizde, bu doğrudur. Hür iradenle cehennemi de seçtin, cenneti de seçtin. O kendi içinde. İyilik yaptın, Allah rızası için yaşadın ve cenneti kazandın. Şeytan için yaşadın yoldan saptın cehennemi kazandın. O kadar! Biz nerede bir doğru varsa alırız, nerede bir yanlış varsa uzak kal kardeşim bu kadar. Ben 40 yıldan beri Kur’an-ı Kerim okuyorum, 200-300 defa okudum tercümesinden. Arapça bilmem ama tercümesinden okudum. İtalyancasını da okudum aynı mükemmel tercümesini. Uzatmaya gerek yok. Bunu uzatanlar münafıklar ikiyüzlüler. Allah için hayatını feda edebiliyor musun? Malını mülkünü feda edebiliyor musun? Çocuğun için yılda 100 bin dolar veriyorsun şerefsizlerin kolejine fakat Allah için 50 bin dolar para harcamıyorsun. Çocuğun Allah’tan daha mı önemli? Din budur arkadaş gerisi hikâye. Arabi ne demiş de, falan ne demiş de…. Din bu kadar kolay, bu kadar da zor. Çünkü en zor olan nedir biliyor musun? Ekmeğini paylaşabilmek. Din bambaşka bir şey, hâlâ keşfedemediniz. Adım adım keşfedeceksiniz.
Siz keşfettiniz mi?
Ben 60 yaşına geldim. Ben de adım adım keşfediyorum. Bazen bakıyoruz hiç görmediğimiz keşfedemediğimiz bir şey. Her birimiz cehalet içindeyiz. Beynimizin daha milyonda birini kullanamıyoruz. Cehennemde gözünü açtığında göreceksin. Ne kadar dehşet bir yer olduğunu göreceksin. Beş paralık insan sürüsü yahu. Yetimin hakkını yiyorlar. Katar öyle, Suudi Arabistan öyle, Amerika öyle. Yani biz dünyayı değiştirmek için buradayız. Ben devrimciyim.
Devrimci İslam mı diyorsunuz yani?
Tabi mükemmel İslam devrimci İslam’dır.
Son dönemde Müjdat Gezen, bir Osmanlı padişahının Abdulhamid’in torununa ‘kadın güzelmiş’ diyor. Kadın evli. Orada daha edepsizce birkaç şey söylüyor. Bu adamlar neyin kafasını yaşıyor?
Milletin dinine, imanına, namusuna, ruhuna, vicdanına küfrediyorsa dönüp yüzüne tükürürsün. Yüzüne dönüp tükürürsün bu kadar. Gördüğün yerde yüzüne tükürürsün Bu iş suç da değil… Yapılması gereken budur başka bir şeye gerek yok. Yüzüne tükürülmesi yeter. En önemlisi burada, Tayyip Erdoğan bu satanist Siyonist medyayı felç etmese ahirette korkunç bir vebal altında kalır ve bunun hesabını veremez. Türkiye’nin şu anda en büyük problemlerinden birisi Türk milletinin ruhunu, vicdanını esir almaya çalışan şeytani kartel medyasıdır.
İslam birliği mümkün mü?
Dünyadaki siyasi birlik olarak şu an hiçbir şekilde mümkün değil. Ne yapacaksın biliyor musun? Dünyanın gerçeklerine göre adım adım ilerleyeceksin. Tepeden bu iş olmaz. Ne diyorum sana Katar 200 milyar doları futbol için harcıyor. Sen İslam birliğinden bahsediyorsun hikâye… Olay şu; İslam dünyasının kaynaklarını Allah için harcayacağız. Ona gelene kadar sıra gelmez, bak yurtdışında Müslümanların binlerce milyar doları var. Sen elindeki parayı kâfire teslim etmişsin ve bu kâfir gelip o parayla seni öldürüyor. Irak işgali, Afganistan yani buna bir çare bulacağız buna. Ben Tayyip Erdoğan ile görüşmek istiyorum, bütün bunları konuşmak için. Eee ne oluyor; Erdoğan gidiyor gereksiz adamlarla görüşüyor, benimle görüşmüyor. Neden benimle görüşmüyorsun. Ben bir vatandaşım... Papa ile görüştü biliyorsunuz ama nasıl bir tesadüf oldu. Ak Saray'ın ilk misafiri Papa oldu. Bizim papaya karşı bir şeyimiz yok ama papa ne zaman geldi buraya biliyor musun? 2 gün öncesinde Sisi ile görüşmüştü. Ve bu görüşmede Papa katil işkenceci, firavun Sisi’nin sırtını sıvazladı ve dedi ki “cesaretle yoluna devam et” dedi.100 bin kişiyi öldürmüş bir insana nasıl cinayetlerine devam et dersin. Sen nasıl papasın… Yani bu yapılan yanlış mesih İsa’ya ihanettir.
FETÖ ile ilgili düşünceniz ne? Bu örgüt nasıl oluştu?
FETÖ sizin eseriniz. Çünkü ben uzaktaydım ben İtalya’daydım hiçbir şeyden haberim yoktu. Hoca efendi dediniz. Ne oldu şimdi, FETÖ?
Elinizde patladı diyorsunuz?
Bomba elinizde patladı. Bu alçak bir ihanet çetesidir. İşte dünyayı yöneten en aşağılık satanistler çetesi var ya onun ürettiği satanist çetelerinden biridir. Ama ben yine üzüldüm bak, binlerce hepsi Müslüman taban, Müslüman bunlar tutuklandıkça işten atıldıkça aç kaldıkça ben üzülüyorum. Bunu anlamaz, ne AK Parti anlar ne MHP anlar. Ama ben Tevhid dininin vicdanıyım. Namaz kılan biri gördüğüm zaman kim olursa olsun ayağına diken batsa üzülüyorum.
Yani ona iyilik yapmak istiyorsunuz?
Tabi onlar bizim kardeşimiz, kim olursa olsun. İsterse Yunan olsun isterse Ermeni olsun. Allah'ın huzurunda diz çöken o benim kardeşimdir. Allah'ın huzurunda secde ettin mi en önemlisi o…
Allah için silah sıkan herkes sizin kardeşiniz midir?
Tabi. Allah için ama doğru bir savaşın içinde olduğu takdirde. Bakın Vatikan bile bugün doğru savaşı destekliyor.
Adamın niyeti iyi ama kandırılmış. Allah seni cennetine alacak kendini patlatırsan denmiş…
Yanlış yapıyorsa biz onu ıslah etmek zorundayız. Biz ona yanlış olduğunu da anlatmaz zorundayız. Bu bizim vazifemizdir. İyilikleri teşvik etmek kötülüklere engel olmak bir mecburiyettir. İslamiyet’te bu bir mecburiyettir. Geçenlerde Pakistan’da biri bir camiye girdi ve kendini patlattı; yüz kişi öldü yüzlerce kişi yaralandı. Bunu yapan adam şeytana hizmet eder. Ne olursa olsun her cami ve mabet kutsaldır ve dokunulmazdır.
Bugün sizin düşüncelerinize, birebir aynı olmasa da çok yakın Marksist hareketler var. Bunlar içinde, fikirlerini dikkatle incelediğiniz bir filozof bir Aydın var mı?
Var Karl Marx var, Marx insanlığın filozofudur. ...Birçok hatası var ama birçok güzel fikirleri de var. Mülk Allah’ındır sözünün özü budur yani. Sosyal devlettir sosyal demokrasidir. Mülk Allah'ındır.
“Mülkiyet hırsızlıktır” kavramına katılıyor musunuz?
Allah için harcanmayan mülkiyet hırsızlıktır. Allah için harcanmayan mülkiyet cehennem ateşidir.
Yani siz bu söyleme şerh düştünüz “Allah için harcanmayan” diyerek…
Tabi tabii. Şimdi olay şu. Dünyanın bütün kapitalistlerine şunu söylüyorum. Allah adına yemin ederek söylüyorum o milyar dolar sahiplerine, yarın cehennemde her gün bin kez ölüm dileneceksiniz ve asla ölemeyeceksiniz ve diyeceksiniz ki; ‘keşke çöplüklerden ekmek toplayıp yeseydik, keşke dünyanın en fakir insanı olsaydım’. Buna yemin ediyorum.
Siz bugün İslami duyarlılığa ulaşması için kapitalist Müslümanların bir süre çöpten yemek yemesi gerektiğini mi söylüyorsunuz?
Kesinlikle.. Kapitalist Müslümanlar yesin. Çöplüklerde birkaç hafta yemek yesinler bak o zaman neler oluyor gör.
Çünkü “helal yiyorlar” çöplükte diyorsunuz…
Tabi mülk Allah'ındır diyoruz. Arada bir fark olsun. Tamam yüzde yüz eşitlik dünyada olmaz, kardeşim ben bin dolar kazanıyorsam sen 10.000 dolar kazan kıskanmam. Ama birisi bin dolar kazanıp da birisi 1 milyon dolar kazanırsa ayıp. Buna isyan etmeyen insan şerefsizdir. Yani Tayyip Erdoğan'a bugün düşen tarihi vazife sosyal İslam’ı, demokratik İslamî sosyal devleti en güzel şekilde inşa etmek için çaba göstermek. Tayyip Erdoğan’ı bu konularda daha çok çalışmaya davet ediyorum yani bir oturup konuşabilsek çok şey anlatacağım….
Kitap çalışmaları falan var mı?
Yok, şu anda yok fakat olacak ilerde. Ama en önemli şey şudur. Şimdi bizim hayatımızın tek gayesi tevhit hakikatini dünyanın merkezine yerleştirmek. Bunu yapmak zorundayız. Ben onun için bütün İslam ülkelerine şunu söylüyorum; 2 milyar Hristiyan var deniliyor dimi, şimdi 100 milyonlarca Hristiyan’ı Müslüman yapmalıyız. Haa 50 milyon kişi kazanırız, 100 milyon kişi kazanırız bu bizim vazifemiz.
Kendinizi mükemmel mi görürsünüz?
Haşa!... Allah'tan başka hiç kimse mükemmel değil. Biz tebliğ etmek zorundayız. Aksi takdirde Afrika'da son 10 yılda (Afrika İslam âlimleri birliği başkanı) diyor ki; yaklaşık 10 milyon Müslüman İslamiyet’i terk etti ve Hristiyan oldu. Bunun suçlusu kim?
Kim?
Bunun suçlusu sensin. Hepimiziz. İslam Konferansı, Suudi Arabistan, Türkiye ve İran. Biz tebliğ vazifemizi yapmazsak olacağı budur.
Abdullah Öcalan'a tebliğ mi yapılmalı yoksa hemen idam mı edilmeli?
Bakın, Abdullah Öcalan ibret olsun diye idam edilmeli.
Tebliğ niye yapmıyoruz ona?
Hayır, çünkü toplumda adalet duygusunun teşhisi için idam edilecek. Haa, şimdi bitti artık idam edemezsin.
Peki, siz o mercide olsanız idam mı ederdiniz?
Abdullah Öcalan Kürt halkına ihanetten vazgeçti mi? Bu satanist, Stalinistçi fikirlerinden vazgeçti mi?
Muhtemelen “evet” diyecek vazgeçmiş olmasa da…
30 yıl hapis o zaman… Sonra yaşarsa çıkar ama hâlâ aynı çeteyi yönetmeye devam ediyorsa Türkiye bölünsün parçalansın diyorsa oradan ateist, komünist, satanist bir devlet kurulsun istiyorsa Öcalan'ı idam etmekten başka çare yoktur. Bu kadar. İslamiyet’te idam cezası vardır ama ibret için hırsının elini keseceksin hangi eli keseceksin?... El kalmaz milyonlarca eli keseceksin yani bu şeyler çok su götürür pek de konuşmaya gelmez, boşver. Yani İslam hukuku öyle göründüğü kadar basit değildir. İran'da eli kesilecek ilk insan Rafsancani. Biliyor musunuz? 10 milyar dolar serveti vardır, Cumhurbaşkanı olmadan önce hiçbir şeyi yoktu.
Rafsancani geçen ay öldü, fakat yine yakın zamanda ölen Fidel Castro'nun da, tam olarak rakamı hatırlamıyorum ama çok ciddi rakamlarda serveti geride bıraktığı söyleniyor. Fidel ile ilgili ne diyeceksiniz?
Zannetmiyorum. Amerikan propagandası yalan, dolan. Fidel Castro'nun devrimci ruhu vardı. Hiç, belki 1-2 milyon doları olabilir. İnanmıyorum yalan dolan. Tabi isteriz Fidel Castro Müslüman olsun da ha adam gibi olsun. Ha bizim onlara da İslamiyet’i götürmemiz gerekiyor, çünkü Fidel Castro dedi ki; Katolik kiliselerin zulmü Hitler'in zulmünü aştı. Çünkü işgalciler Katolik işgalciler milyonlarca yerliyi öldürdüler, milyonlarca insanı öldürdüler Halbuki İslam orada gidip de kimseyi böyle öldürmedi.
Meksika’daki Zapata hareketine nasıl bakıyorsunuz?
Onlar da biraz romantik hareketler... Silahlı şiddete dayalı devrim yapabilmek artık çok zor. Kapitalist teknolojik devlet dünyanın her tarafında büyük bir zulüm makinası kurmuş durumda. Bu hareketler bir başkaldırı olarak haklıdır ama, kalpleri gönülleri fethetmeden sistemi şiddetle değiştirdiğin zaman bazen Kuzey Kore’deki gibi Kapitalizmden daha korkunç, daha şeytani bir rejimin eline düşebilir insanlar.
El Kaide ve DAEŞ gibi örgütler hakkında ne diyorsunuz?
Önce bunların kaynağına bakmak lazım. Başlangıçta el Kaide ve DAEŞ gibi örgütler; Amerika, Rus işgalcilerinin milyonlarca Müslümanı işkenceyle öldürmesinin ardından ortaya çıkan direniş hareketleridir. Başlangıçta bir hata yok. Türkiye’de de Yunan işgali oldu, İngiliz işgali oldu, ortaya çıkan direnişçiler olmadı mı? Oldu. Amerika, İslam coğrafyasında Afganistan’da, Irak’ta en korkunç en aşağılık suçları işledi. Hepsi en korkunç işkenceler ile öldürülmüş insanlar var ortada. Şimdi bu insanların çocukları akrabaları bu zulme karşı elbette isyan edecekti. Dünyanın her yerinde bu böyledir.
Ee, ne yapacaktık söyle bakalım hadi Türkiye'de en küçük bir şeyde ortaya çıkıyorsun yakıp yıkmaya çalışıyorsun.. Arabanın camını kırsalar idam cezası istiyorsun.. Bir dakika, milyonlarca insan öldü orada yani kimse iğneyi kendine batırmadan çuvaldızı herkese batırmaya çalışıyor. Tamam, şimdi yanlış... DEAŞ doğru yolda olsaydı bugün DEAŞ'ın dünyadaki lideri bendim. Fakat meşru direnişten sonra bir noktada doğru yoldan çıktılar. Sivilleri öldürmeye başladılar, Ürdünlü pilotu yaktılar. Japon gazetecinin kafasını kestiler. Bunlar yanlış davranışlar.
Yani doğru yolda olsaydı DEAŞ'ın dünyadaki lideri bendim diyorsunuz?
DAEŞ dini manada hak yolda yürüseydi bugün DAEŞ’in dünya lideri ben olurdum. Ölümüne, hiç önemli değil gider ölürdüm ve ama bak dikkat et o zaman ben Allah'ın ordusuyum. Asla kaybetmezdim; Amerika’yı da yenerdik, İsrail'i de yenerdik. Ama DEAŞ, İslami kriterlere göre doğru yolda değil kardeşim.
Peki, dünyada “komplo teorisi üretim merkezleri” var mı?
Olmaz mı? Tabi var. İngiltere'de var, Amerika'da var, İsrail'de var. Kesinlikle bir sürü fitne merkezleri var, şeytanın fitne üretim merkezleri. Bunlara iki örnek vereyim; biri Tavistock İnstitute ve Rand Corporation ve Rocafaller Foundation….
Fitne mi üretiyorlar o kuruluşlarda?
Kesinlikle… Tabi bak resmen kötülük planlama ve üretim merkezleri var. Bunu insan yapamaz, yahu düşün biz insanız, bir sürü insan tanıyoruz, sürekli her gün kötülük yapan bir insan görebilir misin? Mümkün değil.
Neden mümkün olmayacak ki?
Yani zerre kadar akıl mantık vicdan sahibi birisi sürekli kötülük yapamaz. Bu mümkün değil, birileri bunu yapıyorsa bu şeytanın teşvikiyledir. Kur’an-ı Kerim'de şeytan şöyle yemin etti “Allah’ım senin gücüne yemin olsun ki, kullarını yoldan çıkarıcam”. Allah da dedi ki “git alçak şeytan, benim salih kullarım üzerinde senin hiçbir nüfuzun olamaz”. Evet, şimdi cinler bana zarar veremez, şeytan da, cinler de benden korkarlar. Onlar yarın benden merhamet dilenecekler.
Neden?
Çünkü onlar da biliyor ki ben Allah'ın askeriyim.
Dünyadaki birçok istihbarat örgütünün cinleri kullandığı iddiası yıllardır devam ediyor özellikle Rusya.. Buna siz inanıyor musunuz?
Ya bunlar hepsi hezeyandan ibaret komik şeyler. Bir yarasa düşün, bir yarasa güneşi kullanabilir mi? Cinler çok üstün varlıklardır. Kendini kullandırır mı insana?
Zaten “iddia ediliyor” diye özellikle sordum…
Hayır, yok kardeşim, böyle bir şey yok, onlar insanı yoldan çıkarırlar. Bu çok büyük bir saçmalık. Biz tabiat kurallarına tabiyiz bu hayatta. Tabiat kurallarını aşmaya kalkıştığımız zaman bu korkunç bir hata olur. Allah'ın kanunlarına isyan olur. Nükleer silahlar, şunlar bunlar insan Allah'ın verdiği akılla yaptı bitti! Tabiat kanunlarına göre davranacaksın. Cinler şöyleymiş, böyleymiş.. Mümkün değil biz ne diyoruz: Allah var mı? Var.. Bütün kâinat Allah'ın mutlak hâkimiyeti ve mutlak kontrolü altındadır. Bizim cinlere zerre kadar ihtiyacımız yok. Cinlere sığınanlar da büyük günah işliyorlar.
İnanç size nasıl hissettiriyor?
Bak Allah'ı hiç kimse göremez ama Allah’ın varlığına dair işaretleri bin defa gördüm. Hapishaneden kaçmamda, çıkmamda en basit şeylerde… Yeter ki sen Allah'ın yoluna gir. Her şey Allah için. Ha sonsuz iktidar da sonsuz zenginlik de her şey bizim elimizde. Ama bunu bu dünyada göremezsin. Birkaç 10 yıl bekle göreceksin bütün dünya nükleer cehenneme dönüştüğü zaman göreceksin iktidar kimmiş…
Üçüncü Dünya Savaşı çıktı mı?
Nükleer silahlar dünyayı felç etmeden 3. Dünya Savaşı olmaz. 3. Dünya Savaşı olması için binlerce nükleer kullanılması lazım. Ondan sonra adım adım kıyamete yaklaşıyoruz. Olay bu, Müslüman bunu bilecek yani günlük hayata takılmış kalıyor. Ha günlük hayat da önemlidir. 2099 yılında yeryüzünde bir tek insan kalmayacak.
Kur’an’da gaybı Allah’tan başka kimse bilemez diyor? Siz nasıl biliyorsunuz bu sözünüz ayete ters düşmüyor mu?
13 Mayıs 1917 günü Allah, Meryem Ana’yı Portekiz’e gönderdi. Fatima köyünde üç küçük çobana göründü ve üç sır verdi. Bu sırrın üçüncüsü Papa suikastı ve kıyametin kopacağı bilgisi. Bunu Vatikan kabul etti.
Vatikan Müslüman değil, tabi ki geleceğe dair bir senaryoyu kabul edecek. Bizim için neden Vatikan bir örnek oluyor da Kur’an ayetindeki gaybın Allah’ın gizinde olduğu örnek olmuyor?
Vatikan’da Kur’an’ın ayeti gerçekleşti.
Nasıl oldu?
Zuhruf Suresi, ayet 61 gerçekleşti.
O ayette bu olay mı anlatılıyor?
Evet, ama yanlış tercümeden okumasınlar.
Fakat orada Portekiz yok, o ayette Meryem ana geçmiyor?
Fakat o diyor ki; ayette Mesih kıyametin kopacağını bildirir. Meryem ana da annesi olarak geldi suikastı bildirdi. Burada bildiren Allah’tı. Bizde bunu insanlara söyledik ama tarih vermedik. Yalnızca 21. yüzyıl dedik. 21. yüzyıl asla bitmeyecek.
Kıyametin ne zaman kopacağını Allah yalnızca kendisi bilir…
Ama bu yüzyıl olarak Allah bildiriyor. Ve insanlar hazırlık yapsınlar diye…
Henri Charriere’nin Kelebek isimli kitabını bilirsiniz. Filmi de çekilmişti. Oradaki asıl karakter gibi zorlu bir mücadele verdiniz cezaevlerinde… O karakterin yerine koydunuz mu hiç kendinizi?
Yok, hayır hiçbir zaman kendimi kendimden başka kimsenin yerine koymadım. Herkesin kendi dünyası var.
Orada cezaevinden kaçana kadar hiç moralini bozmuyor, pes etmiyor…
Tabi neticede 30 yıl savaştık, umutsuzluk anı da oldu çaresizlik anı da... Şu oldu bu oldu ama hiç önemli değil hepsini aştık. Günde 2 saat koşuyordum ben mesela orada.
Umutsuzluğa, depresyona düşüp hiç bırakmadınız mı sporu?
Hayır, hiç bırakmadım sürekli devam ettim. Mesela adamlar 2 paket sigara içiyor, ben bir defa 1 tane sigara içmedim. Hatta şarap bile vardı, bira bile vardı İtalyan cezaevinde. Bir kez bile kullanmadım asla! Gardiyanlar da “bu nasıl adam yahu” diyor. “Sigara içmiyor, şarap içmiyor, bu nasıl bir adam?” falan diyor.
Zamanınızı nasıl geçiriyordunuz? Kitap mı okuyordunuz mesela?
En az 1500 tane İtalyanca kitap okudum. Onların deyimiyle; İtalyancayı onlardan daha iyi konuşuyorum, daha iyi yazıyorum. Yani şimdi boşuna geçmedi zaman orada, en büyük üniversiteydi benim için orası.
40 yıldır bir mücadelenin içindesiniz bugün elinizde maddi ve manevi miras ne?
Elimdeki en önemli şey, dünya tarihinin en büyük zaferini kazandım. Bu, Allah rızasını kazanmak. Bundan ötesi hepsi boş bir yalan. Bugün Türkiye'nin en zengin adamı mesela 10 milyar dolarlık Mustafa Koç ne oldu? Eleştirmiyoruz basit bir tespit yapıyoruz. Adam, Türkiye’deki en lüks özel hastanenin sahibiydi. Özel helikopteri vardı. Kalp krizi geçirdi devlet hastanesinin bir köşesinde çaresizlik ve umutsuzluk içinde kıvranarak ölüp gitti. Şimdi Koç ailesi 300-500 milyon dolara opera sanat merkezi yapmak istiyor. Yahu kardeşim 300-500 milyon doları Allah yolunda harcasaydın belki hakkında daha güzel olurdu, hayırlı olurdu. Eğer 10 milyar dolar sahibi olsan on tane üniversite bitirsen Allah'ı terk ettiğin zaman bir hiç olarak kalıyorsun, kim olursan ol!
Bağlı olduğunuz bir grup, mahfil ya da cemaat?
Hayır, benim Rabbim var. Allah'a bağlıyım o kadar, kendimi mühürledim... Benim müridim de olmaz şeyh de olmam. Ben doğrudan Allah'a bağlıyım. Bizim bir efendimiz var, o da Allah'tır. Kâinatın biricik efendisidir. Şeyhimiz de yoktur. Ha söylediğin bu insanlar, şöyle faydalı olabilir. Öğretmendir, bir şeyler daha çok bilir. Öğretirsin, ama ilkokul öğretmeni gibi kalmak zorundasın. Seni aştığı zaman “Allah razı olsun” diyeceksin. Benim ilkokul öğrencim dekan oldu, rektör oldu. İşte olay bu. Ona makam vereceksin, sen Allah'a bağlısın orada. Ayrıştırıcı şeyler çok yanlış.