Adana'da 7 aylık olarak dünyaya gelen 8 yaşındaki Muhammet Emin Doğan, böbrek yetmezliği, idrar yapamama, yüksek tansiyon, epilepsi, kalp sorunu ve duymama rahatsızlıkları nedeniyle günde 29 ilaç alıyor.
İmamlık yapan Ömer Doğan (37), bundan 10 yıl önce Meserret Doğan (31) ile evlendi. Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde bir camide imamlık yapan Doğan'ın eşi bir süre sonra hamile kaldı. Hamilelik sürecinde doktora kontrole giden çifte bebeğin böbrek yetmezliği problemi olduğu, hamileliğe son verebileceğini söyledi. Ancak çift bebeği dünyaya getirmeye karar verdi. Çiftin Muhammet Emin (8) ismini verdikleri çocukları 7 aylık olarak dünyaya geldi. Ancak Muhammet Emin'de doktorların söylediği gibi böbrek yetmezliği, ayrıca idrarını yapamama problemi ortaya çıktı. Doktorlar idrar problemini çözmek için sonda taktılar. Böbrek yetmezliği için de Muhammet Emin doğuştan diyalize girmeye başladı. 5 yıl sonra sonda çıkartılarak Muhammet Emin normal yollardan idrarını yapmaya başladı ancak hala sorun yaşıyor. 2.5 yıl önce de Muhammet Emin'e uygun bir böbrek bulunarak nakledildi. Ancak böbrek yüzde 80 çalışıyor. Ameliyattan sonra Muhammet Emin'de yüzde 70 duyma kaybı, yüksek tansiyon, epilepsi, kalp arka duvarında kalınlaşma meydana geldi. Böbrek yetmezliği ve idrar yapamama ile boğuşan Muhammet Emin, 8 yaşında 6 hastalıkla boğuşmaya başladı. Oğlu epilepsiden dolayı sürekli bayılmaya başlayan baba Doğan, bu nedenle şehir merkezine tayin istedi. Adana'ya tayini çıkan baba, şehir merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Yüreğir'in Gökçeli Mahallesi Camii imamlığına verildi.
Muhammet Emin Doğan ise rahatsızlıkları nedeniyle günde 29 ilaç kullanıyor. Baba ilaçların saatini ve isimlerini bir kağıda not alarak veriyor. Baba Doğanş, oğlunu da kendisi okula götürüp getiriyor.
"5 yıl boyunca diyalize girdi"
Ömer Doğan, oğlunun 7 aylıkken doğuştan diyaliz hastası olarak dünyaya geldiğini belirterek, "5 yıl boyunca diyaliz oldu, bu sırada organ nakli için sıraya girmiştik. Sağlık Bakanlığı aracılığıyla sağ olsun bir hayırseverimiz organ bağışladı. Dokular ve kan değerleri uydu ve nakil gerçekleşti, biz çok sevindik, dua ettik. Fakat organ nakli olunca her şey bitti sanıyorduk ama öyle değilmiş. Nakilden sonra ilaçların ve o sıkıntılı sürecin sonunda ne kadar dikkat edildiyse de hastane, doktorlar ve biz olarak yinede birkaç hastalık meydana geldi. Kulakları yüzde 70 duymaz oldu, cihaz kullanmazsa olmuyor. Tam Türkçe'yi konuşamadı, öğrenemedi. Kalpte sorunlarımız var, epilepsi başladı" dedi.
"Bir günde 29 kez ilaç alıyor"
Şuanki mevcutta bulunan hastalıkları için ilaç listesi yaptığına dikkat çeken Doğan, şunları kaydetti:
"O kadar çok ilaç var ki saatleri ve veriliş ölçülerini ona bakıp yanlış yapmadan doğru bir şekilde zamanında ilaçlarını vereyim diye liste yaptım. 1 günde 29 defa ilaç veriyoruz. İlaçlarını içmezse nöbet geçiriyor ve ilaç dozajları yükseltiliyor. Halk arasında ciğerimden bir parça denir, işte çocuk dediğiniz şey budur. Gözünüzün önünde hastalık halini bırakın, ilaçları dahi ben verirken tükeniyorum. İlaçları var, damar yolu açıyorlar. Hastane ortamı ruhen ve psikolojik olarak çökertiyor. Biz anne ve baba olarak ailece maddi, manevi çöktük bu durumda."
"Tayin istedik, uzağa verdiler"
Baba Ömer Doğan, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinden oğlunun tedavisi için tayin isteyip Adana'ya geldiğini anlatarak, "Merkeze uzak bir noktadayız, bizim için zor oluyor ve uzak olmamız, çocuğun acil olarak hastaneye yetişmesi gerektiği durumlar oluyor. Biz o anda saniyelerle yarışıyoruz. Evimizin ve hastanenin arasındaki uzaklık mesafesi çocuğumuzun sağlığına bayağı bir etkisi oluyor yani kötü anlamda. Devlet memuruyum, memleketimizde çocuk nefroloji bölümü olmamasından dolayı buraya tayin çıkartıp geldik ama burada da ne yazık ki hastaneye çok uzak kaldık. Tek isteğim oğlumun sağlığı için daha yakın bir camide görev almak. Bu evladımız, anne babamız olsa başka kardeşimiz bakar ancak çocuğumuz olduğu için bizden başka bakacak, hastaneye götürecek kimsesi yok" diye konuştu.
Muhammet Emin Doğan ise okula babasının götürdüğünü, hasta olduğu için oyun oynayamadığını, hiçbir şey yapamadığını, günde tam 29 ilaç kullandığını belirterek, iyileşmek istediğini söyledi.