Gaziantep’te 13 Temmuz 2016’da polis memuru Hüseyin Gümüş’ü şehit eden kişinin, terör örgütü DEAŞ içinde polis muhbirliği yapan 17 yaşındaki H.Ç. olduğu ortaya çıktı. H.Ç., cinayeti muhbir olduğunu öğrenen DEAŞ’ın Suriye’de bulunan ailesini öldürecekleri tehdidiyle işlediğini itiraf etti. DEAŞ, 10 Ekim 2015’te Ankara Garı’nda 2 bombalı saldırı düzenlemiş ve 102 kişi hayatını kaybetmişti. Terör saldırısına ilişkin Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Davanın tutuklu sanıklarından Suphi Alpfidan, saldırı öncesinde 3 polisle görüştüğünü söylemişti. Bu polislerden 2’sinin adını veren Alpfidan, 3’üncü polisin ismini vermemişti. 

Gazete Habertürk'ün haberine göre mahkemeye gelen yeni belgelerde, Alpfidan’ın bahsettiği 3’üncü polisin 13 Temmuz 2016’da Gaziantep’te şehit edilen Hüseyin Gümüş olduğu ortaya çıktı.

Ayrıca gelen belgelerde polis memuru Gümüş’ün ölüm olayı da aydınlatıldı. Gümüş’ün şehit edilmesiyle ilgili 14 kişi hakkında iddianame hazırlandı ve Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın iddianamesinde, katil zanlısı suça sürüklenen çocuk (SS Ç) H.Ç.’nin de ifadesi yer aldı. DEAŞ içerisindeyken kendisine yapılan muhbirlik teklifini kabul eden H.Ç., polis memurunu şehit etmesini şöyle itiraf etti: “Abdülsamet, Suriye’ye geçti ve Zübeyir isimli kişiye benim polisle irtibat halinde olduğumu söyledi. Daha sonra Zübeyir, bana telefonla ailem ve polis memurunun fotoğraflarını göndererek, polis memurunu öldürmezsem ailemi infaz edeceğini söyledi. Eylemi gerçekleştirdiğim silah parkta gömülüydü, gittim aldım. Daha sonra polis memurunu aradım, eve çağırdım. Glock marka tabancayla yan pozisyondan yaklaşık 4-5 metre mesafeden ateş ettim. Polis memurunu vurdum, olay yerinden uzaklaştım. Antakya’da yakalandım. Beni tehdit ettikleri için eylemi gerçekleştirdim.”