Ahmet Doğan İlbey

Ahmet Doğan İlbey

Paris; hainlerin, teröristlerin ve kötülüğün şehri

 

Paris; hainlerin, teröristlerin ve kötülüğün şehri

 

Paris; hainlerin,teröristlerin, kaatillerin hâmisi ve yatağı… Sömürgeciliğin ve katliamcılığınelebaşlarından. İslâmların ve hususen Türkiye’nin terör kaynağı olan ilk beşmerkezden biridir. Osmanlı’ya çullanan düvel-i muazzama arasında Paris’tevardı. Samimiyetsiz, yılan ve fahişe Paris… Terörü kınıyormuş. Etme bulmadünyası.

 

NAMUSSUZ, SÖMÜRGECİ VE KAATİL PARİS…

 

Cezayir’de bir buçuk milyon Müslümanı katleden namussuz ve vahşî Paris1945’deCezayir’de bir gecede kırk beş bin Müslümanın katliamını nasıl anlatacak? Enbaşta PKK, Işid, El Kaide, El Nusra gibi terör örgütlerine verdiği desteğinasıl izah edecek alçak ve kaatil Paris… Mısır, Libya, Tunus, Suriye ve yakıntarihte Madagaskar, Komor, Senegal, Mali, Fil Dişi Sahili, Gabon, Kamerun,Gana, Gine, Benin, Ruanda ve 1920’de İstiklâl Harbi’nde Maraş’ta yaptığı katliamlarıunutmadı Müslümanlar ve âl-i Osman Türkleri…

                                      

Türkiye’ye ihânet eden her entelektüelve örgütle Paris arasında zımnî bir anlaşma vardır. Kimliğini, yani milletiniküçümseyen her Türk aydını Paris’le fikren nikâhlıdır. Parisli mürebbiyelerinelinde yetişmiş İstanbul soyluların ve paşazâdelerin torunları birer mösyö, birermatmazel gibi yaşayıp çürüdüler.

 

Bütün haramların işlendiğidiyâr-ı küfrün en aldatıcı, en günahkâr şehri Paris, Tanzimat’dan günümüzekadar Türk müstağribleri ve intelijansiyasını baştan çıkaran ve azdıran birfahişeye benzer. Bir fahişe gibi her geleni koynuna alır. Bâbıâli’yi “Bâbıâdi”yapan Paris’tir.

 

Âmâ üstadım Cemil Meriç,“Paris, okuduğum romanların en tatsızı, en namussuzu, en kahpesi” diyordu. Onunifadesiyle “imandan şüpheye, şüpheden inkâra, inkârdan maddeciliğe” istihâleedenlerin iltica ettiği habis bir şehirdir. Evden, yani Türkiye’den kaçanlarınmerkezidir.

 

MEDENİYETİNDEN UTANAN ZAVALLI TÜRK AYDINLARININPARİS’LE MUÂŞAKASI   

 

Medeniyetinden utanan zavallıTürk aydını Paris’le muâşaka, yani âşıkdaşlık etmekten pek haz duyar ve “ParisMusahabeleri”ne bayılır. Paris’in yalanlarını ve inkârlarını “ilmin son sözü”olarak kabul eder. Montespuieu’nun “Kanunların Ruhu”nu “Modern Türkiye’yi”kurtaracak bir din kitabı olarak okur. Montaigne’yi ve Balzac’ı okumayanı Parisyârânı saymaz.

 

Hazret-i insan ve Allahüzerine inşa edilmiş bin yıllık edebî geleneğine sırtını dönüp, dinsizSartre’nin “Bunaltı”sına perestij eden kafası karışık şairlerimizin veJ.J.Rousseau’nun semavî dinlerden uzak “Ahlâk, Ferdiyetçilik ve Eşitsizliğin Kökeni”anlayışını ders olarak okutan üniversite allâmemizin mabedidir Paris.

 

Mesnevi’yi, Safahat’ıbilmeyen Paris yâranı için Hugo’nun “Sefiller”ini ve Allah’tan arındırılmışnatüralist gerçekçiliği din hâline getiren Zola’yı okumak ayrıcalıktır.“İçtimaî Mukavele” ile “Fransız İhtilâli ve Devrimleri” kitapları laikçi sağ vesol Türk aydını için Türkiye’yi “çağdaşlaştırıcı” ve “kurtarıcı” sosyal vesiyasî doktrinlerdir.

 

Laikçi-zorba Türk generalleriFransız Jakobenlerine ve Napolyon’a taparlar. Fransız İhtilâli’nin en çokJakoben diktatörlerine alâka duyarlar. Darbeci Türk subayları en fazla FransızJakobenizminin kanlı öncülerinden Robespierre ve Danton rolünü tercih ederler.İttihat’tan bu yana Türk aydınının Jakoben damarı Paris’ten mülhemdir.  

      

MİLLETİNE YABANCILAŞMIŞ AYDIN “BEN PARİS’TEYKEN…” DİYESÖZE BAŞLAR

 

Kompleksi Türk aydını “BenParis’teyken...” diye söze başlar. “Fransızca İstanbul gazetesinin âteşînyazılarını” hayranlıkla okurlar. Dininden kopan her Meşrûtiyet ve Cumhuriyetaydını Paris’ten bir felsefeciyi, bir edebiyatçıyı kendine üstad edinmiştir.Bin yıllık İslâmlaşmış kimliğini redd-i miras eden Batıcı aydınlar için Parisbir “mağara”dır. Gölge hakikatlerin, izm’lerin ve İslâm düşmanı olan düşünceninmembaı olan bir mağara.  İslâmcısı,Türkçüsü, solcusu, sosyalisti, yâni kafası karışık ne kadar aydın varsa Paris’ibirkaç kez tavaf etmiştir… Edebî ve felsefî hava koklamak için Paris’e gidenşairleri, edebiyatçıları, aydınları anlamak zor. Niye giderler ki Paris’e? Parishâtıralarından utanç duymalıdırlar… Paris’ten üstad edinmedim şükür.

 

SAĞCI VE SOLCU, GARPÇI AYDINLAR HEP PARİSÇİDİR

 

Türk sağı ile Türk solununedebiyatta ve fikirde baş tâcı ettiği Garpçı aydınlar hep Parisçidir. JönTürklerle başlayıp Ziya Gökalp’ten Yusuf Akçura’ya, Ahmet Ağaoğlu’ndanHamdulluh Suphi Tanrıöver’e kadar Türkçü, solcu, Kemalist, Marksist ve liberalaydınların müracaat kapısıdır Paris. Edebiyat mekteplerimizde destebaşı olarakokutulan Yahya Kemal’ler, Ahmet Haşim’ler, Peyami Safa’lar “Paris Ekolü”ndentesirler almışlardır.

 

Haşim, Paris için “birçokmemleketlerden bu şehre tahsillerini yapmak üzere gönderilen gençler tam birhazırlık, müthiş bir iyi niyet ve hiçbir şeytanî baştan çıkma ile erimeyecekbir iç kuvvetle mücehhez değillerse ruhlarını ve etlerini bu cehennemî çarkındişlerine kolayca kaptırırlar” diyor. Fakat hayranlığını da gizleyemez.Paris’in, inançları sarsılmış, şuuraltının birikintilerini kelimelere döküp birnevi tatmin ayini yapan sürrealist ve geleneğe karşı çıkan dadaist şiir akımınıtasvir ettikten sonra, kendi şiirinin kaynağı olan sembolistleri övmedengeçemez.

 

Dahası “Paris Kadını”nı hemacıyarak, hem överek târif eder: “Gerçekten de düşen Fransız kadını yalnızsafdil ve talihsiz olanların sınıfındandır. Fakat bunların ruhu, kirli etleriiçinde ışığı sönmeyen bir mücevher gibidir. Fransız kadını ruhunu vücudundanayırmayı biliyor. Bu büyük bir hüner ve kâfi bir fazilettir.” Ne diyelim;zavallı Haşim â’rafı tercih etmiş.

 

BÜTÜN GÜNAHLARIN VE İNANÇSIZLIĞIN ŞEHRİ…

 

“Çağdaşlaşmak” isteyen Türkaydınının rüyasına giren bir batakhanedir Paris. İslâm medeniyetini “irtica”sayan “bilim insanı” için insanlığa ışık saçan (!) bir akademyadır; inançsız vepozitivist akademinin ilk karargâhıdır. Muazzez ülkesinden nefret edip kaçanTürk Prometelerin ve cümle vatan hainlerinin sığınağıdır.

 

Edebiyattan düşünceye,ideolojiden felsefeye ve terör destekçiliğine kadar bütün kötülükler, günahlarve inançsızlık Paris’ten akıp geliyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.