PAKDİL:SU KAYNAKLARIMIZ VERİMLİ ŞEKİLDE KULLANMAK ZORUNDAYIZ
TPB Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, Afşin Kaymakamlığı’nda istişare toplantısı yaptı…
Dünyada ve ülkemizde tatlı su kaynaklarının sınırlı olduğunu, küresel ısınma ile birlikte su kaynaklarının giderek azaldığını ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, “Dünyayla paralel olarak ülkemizde de yeraltı sularının kullanılmasına, yer üstü sularının en verimli şekilde değerlendirilmesine yönelik düzenlemeler yapılmaktadır” dedi.
TPB Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesi Kaymakamlığı tarafından düzenlenen genişletilmiş istişare toplantısına katıldı. Afşin hükümet Konağı Konferans Salonunda gerçekleşen toplantıya, İlçe Kaymakamı Faik Arıcan, TBP Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, Afşin Belediye Başkanı Fazlı Aydoğan, Belde Belediye Başkanları, Muhtarlar, İl Genel Meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Enerji kaynaklarının giderek önem kazandığını, başta kaya gazı olmak üzere yeni enerji kaynakları üzerinde çalışmalar yapıldığını belirten TPB Genel Başkanı Pakdil ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, “Bizim bölge olarak en önemli değerlerimiz linyit yatakları ve su kaynaklarıdır. Bu değerlerimizi en verimli şekilde kullanmak zorundayız. Şimdi dünya su gününü kutluyoruz. Çünkü su kaynakları önümüzdeki yüzyılda en çok aranan kaynak olacaktır” dedi. Pakdil konuşmasını şöyle sürdürdü.
“ABDEST ALIRKEN BİLE SUYU VERİMLİ KULLANMAK DURUMUNDAYIZ”
“Günümüzde küresel olarak geleceğin en büyük ortak sorunları arasında yer alan “Sürdürülebilir Su Yönetimi ve Kentlerin Geleceği ” yer almaktadır. Sorunlarının çözümlenmesi öncelikle yerel yönetimler ve onlarında üstünde olan merkezi yönetimlerin sorumluluğu altına girmektedir. Özellikle Dünya'da ve ülkemizde su kaynaklarının tespiti, geliştirilmesi, işletilmesi, bakımı ve yerel yönetimlerden merkezi yönetimlere varıncaya kadar değişik idari kademelerdeki su sorunlarının belirlenmesi, tartışılması ve çözüm yöntemlerinin araştırılması ahenkli ve eşgüdümlü bir silsileyi gerektirmektedir. Halktan yerel yönetimlere oradan büyükşehir belediyelerine, değişik kamu kurum ve kuruluşları ile Türkiye Büyük Millet Meclisine kadar varan yetkililer tesbih tanelerine benzer şekilde uyum içinde olduklarında ülke ve yerel yönetimlerin su sorunlarına sağlıklı ve verimli çözümleyici cevaplar bulunabilir. Öncelikle suyun verimli kullanılması bizden başlar. Abdest alırken bile suyu verimli kullanmak zorundayız. Bu konuda bizim kadim geleneğimiz ve inanç yapımız vardır. Daha sonra tarım arazilerimizi sularken, suyu en modern teknolojiyi kullanarak sulamalıyız.”
3 MİLYAR İNSAN SU SIKINTISI ÇEKECEK
Dünyadaki tatlı su kaynakları sınırlı olduğunu ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, “Dünya ortalaması halen 8549 m3 olan kişi başına düşen yıllık su miktarının, artan nüfus karşısında, 2050 yılında 4380 m3’e düşmesi beklenmektedir. Her ne kadar bu oran, önemli bir su sıkıntısına işaret etmiyor gibi görünse de, tatlı su kaynaklarının yer ve zamana bağlı olarak eşit biçimde dağılmamakta olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 2030 yılına gelinmeden dünya üzerinde 3 milyar insanın su kıtlığı ile karşı karşıya bulunacağı öngörülmektedir” ifadelerini kullandı.
“SU AKAR TÜRK BAKAR”
Akarsularımızı şimdiye kadar verimli bir şekilde kullanamadığımızı ifade eden TPB Genel Başkanı Nevzat Pakdil, “Eskinden bir söz vardı (Su akar Türk Bakar) diye. Artık bu durum böyle değil. Akarsularımız üzerinde HES’ler yapıyoruz. Hidroenerji, halen dünyada potansiyelinin oldukça altında kullanılan bir enerji kaynağıdır. Dünya üzerinde hidroenerji potansiyelinin sadece yüzde 31’i kullanılabilmektedir. Gelişmiş ülkelerde, bu oran yüzde 80’lere varmaktadır. Türkiye, Dünya hidroelektrik potansiyeli içinde yüzde 1 payı ile sekizinci sırada gelmektedir. Teknik yapılabilir potansiyel olan 250 milyar kWh/yıl ile Avrupa potansiyelinin yaklaşık yüzde 20 si mertebesinde hidroelektrik potansiyele sahip bulunmaktadır. Bir başka açıdan baktığımızda Türkiye Avrupa hidrolik potansiyelinde Rusya ve Norveç' ten sonra üçüncü sırada gelmektedir. Bu potansiyelimizi şimdiye kadar çok iyi kullanabildiğimizi söyleyemem” dedi. Pakdil, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Dünya üzerindeki su kaynaklarının kullanılabilirliği, iklim değişikliği ve kuraklığın yaratacağı etkiler sonucunda azalacaktır. Bu durum, nüfus artışı ve ekonomik büyüme sonucunda ortaya çıkacak su talebinin karşılanmasında ciddi sorunlar meydana getirecektir. Esasen nüfus artışı sonucu ihtiyaç duyulacak gıda talebinin karşılanması meselesi, tarımsal üretimin ana girdilerinden olan suyun nasıl etkin kullanılabileceğine ilişkin ekonomik bir sorundur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.