Pakdil, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, bir toplumun bağımsız ve uygar bir şekilde her alanda kalkınabilmesi için iyi bir eğitim ve öğretim yapısının bulunmasının şart olduğunu bildirdi. Bu noktada, gençlerin ruh ve karakter yapılarının gelişmesinde, sosyal ve zihinsel hayatlarının olgunlaşmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğünü anımsatan Pakdil, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Öğretmenlerin toplumun ve insanlığın gelişimini etkiledikleri aşikardır. Konuyla ilgili olarak Bismarck, ‘Bana öğretmenleri veriniz, size yepyeni bir Alman toplumu yapayım.’ derken bu gerçeği vurgulamıştır. Öğretmenliğin zor bir meslek olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Öğretmenin vazifesi, gücü nispetinde erdemli toplum gayretine katkı sağlamaktır. İnsan yaratılmışların en seçkini, en donanımlısı, en bilinçli olanıdır. İnsan hayatında eğitim, davranışları doğru yönlendirmede ve diğer hemcinslerinin haklarına tecavüz etmesinin engellenmesinde birinci derecede etkilidir. Öğretmen işlevini yerine getirirken bu önceliği asla ihmal etmez. Ne mutlu ki ülkemizde bize ailemiz gibi gelişimimize katkıda bulunan öğretmenlerimiz bulunmaktadır.
Okulda öğrencilerine bilgi, beceri ve olumlu davranışlar kazandırmakla öğretmenin görevi bitmez. Evine yorgun döndüğü zaman, ertesi gün işleyeceği derslerini hazırlamak ve sınav kâğıtlarını okumak zorundadır. Topluma onun kadar emeği geçen başka bir meslek mensubu yok gibidir. Sokrates: “Dünyada her şeye değer biçmek mümkündür, fakat öğretmenin eserine asla değer biçilemez” diyerek, öğretmenin hakkının ve emeğinin değerinin hiç bir zaman ödenemeyeceğini ne güzel dile getirmiştir.
Öğretmenliğin saygınlık kazanması, maddi ve manevi yönden güçlenmesi; öğretmenlerimize eğitim ve öğretim amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli ortamın hazırlanması, güven içinde çalışmaları ve isteklendirilmeleri en büyük dileğimizdir. Öğretmenler, Türkiye’mizi çağdaş uygarlık düzeyine çıkaracak ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ nesiller yetiştirmenin bilinç ve sorumluluğunu taşımaktadır.
Öğretmenlik, insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleğidir. Başlı başına bir amaç olmaktan öte, bizleri yüce gayemize ulaştıran ve ürünü insan olan meslektir öğretmenlik. Kültürel değerlerimizin günübirlik çıkarlara feda edildiği günümüzde bu kutlu mesleği en güzel biçimde icra etmek durumunda olan öğretmenlerimizin heyecanını diri tutmalı ve ideallerimizi yeniden kuşanmalıyız diyorum. Karşı karşıya kalacağımız bütün durum ve şartları aşarak ruhumuzu her şartta diri kılarak başarıya ulaşabileceğimizi unutmamalıyız. Kazanılması gereken asıl büyük servetin para, şöhret ve makamdan öte erdem ve bilgelik olduğunu bilen eğitimcilerimize kalben teslim olmalı yüreğimizi, ruhumuzu en büyük erdemlerle tezyin ve teçhiz ederek yolumuza devam etmeliyiz. Evrensel medeniyet kulesi de hiç şüphesiz bu onuru taşıyan fedakâr ve cefakar öğretmenlerimiz sayesinde yükselecektir.”