PAKDİL; “DÜNYA, SURİYE’DEKİ İNSANLIK DRAMINI FİLM GİBİ SEYREDİYOR”

Yayınlanma:
Güncelleme: 00 0000 00:00
PAKDİL; “DÜNYA, SURİYE’DEKİ İNSANLIK DRAMINI FİLM GİBİ SEYREDİYOR”

TPB Genel Başkanı ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Pakdil, Suriyeli Mültecilerin kaldığı kampta incelemelerde bulundu..

PAKDİL; “DÜNYA, SURİYE’DEKİ İNSANLIK DRAMINI FİLM GİBİ SEYREDİYOR”

 

“İNSAN HAKLARI İHLALLERİ MODERN DÜNYAYA YAKIŞMIYOR”

 

Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Nevzat Pakdil, 17 bin Suriyeli mültecilerin barındığı Kahramanmaraş’ta Çadır Kentte incelemelerde bulundu.  

Çadır Kentte, Türkoğlu Kaymakamı Tuncay Akkoyun’dan yapılan çalışmalar ve verilen hizmetler hakkında bilgi alan Nevzat Pakdil, “Türkiye’de şu anda 300 binin üzerinde Suriyeli mülteci bulunmaktadır. Her ne kadar mülteci diyorsak da Suriyeliler bizim kardeşimizdir, onların sıkıntıları bizim sıkıntımızdır. Ümit ediyorum ki, bu yıl kış gelmeden Suriye’deki olaylar biter ve bu insanlar evlerine, işlerine geri döner” dedi.

Dünyanın Suriye’de olup bitenleri bir film gibi izlediğini, çözüme yönelik adımlar atılmadığını, Birleşmiş Milletlerin ve İnsan Hakları Örgütlerinin sessiz kalmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade eden Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı ve Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, “Uluslararası denge diye ifade edilen bir oyun sebebiyle Suriyeli kardeşlerimiz ölüyor. Güçler çatışması sebebiyle Suriye’nin şehirleri, tarihi yok ediliyor. Silah tüccarları para kazansın diye, mazlum insanların kanları akıtılıyor. Bu kan ve gözyaşı sebebiyle Suriyeliler evlerini, işlerini, sevdiklerini geride bırakarak komşu ülkelere sığınıyorlar. Şu anda Suriyeli sığınmacı diye andığımız, Suriye'deki baskıdan, zulümden kaçarak ülkemize sığınanların sayısı, çadır kentlerde, konteynır kentlerde yani kamplarda kalanların sayısı 200 bin kişiyi aşmıştır. Bunların dışında şehirlerimizde yaşayan ve sayısını 100 bini aşan Suriyeli’nin bulunduğu tahmin ediliyor. Sınır illerimizde birçok Suriyeli, Türkiye’deki akrabalarının, tanıdıklarının yanında misafir olarak kalmaktadır” diye konuştu.

Suriye'den gelenlere Türkiye olarak, açık kapı politikası izlediklerini, onların tüm sorunlarının çözümü için mücadele ettiklerini ifade eden Nevzat Pakdil, “Uluslararası bir sorumluluğu yerine getiriyoruz. Kardeşlik hukukumuzun verdiği görevlerimizi yerine getiriyoruz. Komşumuzda öyle bir olay yaşanıyor ki, buna gözlerimizi kapamamız mümkün değildir. Suriye’de devletin kendi vatandaşına uyguladığı bir kıyım, bir vahşet var. Suriye’de süren iç savaştan kaçarak ülkemize gelen kardeşlerimize elimizden gelen her desteği, her insani yardımı yapmaya gayret ediyoruz. Uluslararası kuruluşlar, Türkiye’nin mültecilere karşı yapmış olduğu organize yardımları takdirle karşılamaktadır. Kamplarımızda Suriyelilere sağlık ve eğitim hizmeti de sunulmaktadır. Çocukların eğitimleri müfredatlarına uygun bir şekilde devam etmektedir. Buradaki çocuklar hem kendi ana dillerinde, hem de Türkçe eğitimlerini görüyorlar. Ana okul ve ilköğretimde eğitimlerine devam ediyorlar. Burada görevliler tarafından kadınlara el işi kursları veriliyor. Bu insanların rehabilitasyonları sağlanıyor. Devletimizin şefkatli elini diğer kamplarda olduğu gibi bu kampta da gördük” dedi.

17 SIĞINMA KAMPI, 700 MİLYOR DOLAR MALİYET

Sadece Türkiye'nin 700 milyon dolar maliyetle 17 sığınma kampı kurduğunu ve sığınmacılara sınırlarını kapatmadığını ifade eden Pakdil, “Suriye’deki olayların devam etmesi ve bu insanların evlerini barklarını bırakarak komşu ülkelere sığınması çok zor bir durumdur.  2013 yılı itibariyle 3 milyon 500 bin Suriyeli sığınmacı konumuna düşmüştür. Bu insanlar için yapılabilecek en güzel çalışma Suriye’de huzurun, barışın sağlanarak kendi vatanlarına gönderilmesidir. Suriye’de barışın, huzurun bir an önce sağlanmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu. Pakdil açıklamalarını şöyle tamamladı:

“Kahramanmaraş’ta yaptığımız incelemelerde çok güzel bir sosyal kamp gördük. Bütün çadırlara baktık. Mültecilerin, sığınmacıların memnuniyetini gördük. Burada görev yapan, hizmet veren bütün arkadaşlara canı gönülden teşekkür ediyoruz. Görevliler bu insanlara özel ilgi gösteriyorlar.  Sığınmacıların ihtiyaçları her anlamda gideriliyor. Bunlar takdire şayan güzel şeylerdir. Ayrıca sığınmacılara Kahramanmaraş halkımızın misafirperverliğini göstermesi de bizi son derece duygulandırdı. Buradaki yetim yavruların başlarını okşamak, onlarla Türkçe ve Arapça olarak konuşmak da bizi ziyadesi ile memnun etti. Başta Başbakanımıza, Hükümet yetkililerine, Kızılay’ımıza, sivil toplum kuruluşlarımıza, hayırsever işadamlarımıza ve vatandaşlarımıza canı gönülden teşekkür ediyorum.  Tekrar ifade etmek gerekirse, bir an önce Suriye’deki zulmün bitmesini, kardeşlerimizin huzur içinde memleketlerine dönmesini ve birlik içerisinde yaşamalarını temenni ediyorum.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.