“Niyetimiz ve amacımız, farkındalık oluşturmak. Okumak, eğitim öğretim süreci boyunca hatta öncesinde ve sonrasında adeta bir zorunluluk, bir gereklilik ve alternatifi olmayan bir eylem” diyerek sözlerine başlayan Mustafa Köneçoğlu; “Bireyin kendini gerçekleştirmesinin,  dahası entelektüel bir duruş kazanmasının temeli olduğunu düşündüğümüz “okuma” eylemiyle öğrencilerimizi buluşturmayı, tanıştırmayı ve dahası hayat boyu barışık kılmayı amaçlıyoruz.Kitap okumanın önemini ve faydalarını teorik bilgi olarak aktarmak, alışılagelmiş söylemleri vurgulamak bugün için yeterli değil. Bu teorik bilgilerin pratiğe dökülmesini istediğimiz için zengin bir okul kütüphanemiz var. Kütüphanenin olabildiğince sessiz, sakin, renkli, aydınlık, temiz, düzenli ve ferah bir ortam olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu şekilde öğrencinin birçok uyarandan, derslerden, gürültülü ortamlardan sıyrılıp kendi başına kalarak herhangi edebi bir metne ya da sanatsal konuya odaklanabilir hale gelmesini istiyoruz. Öğrencilerimiz nezdinde okumayı etkinlik olarak başlatıp alışkanlık haline getirebileceğimizi umuyoruz” dedi.

AKADEMİK BAŞARININ ZEMİNİ; KİTAP OKUMAK

Akademik başarının zeminini kitap okumanın oluşturduğunun altını çizen Köneçoğlu; “Okuyan, değerlendiren, yorumlayan, analiz eden, sonuç çıkaran öğrencilerin yetişmesi, zihnin bu eylemle sürekli olarak beslenmesi ile mümkün. Akademik başarıyı temellendirmesinin yanı sıra okumanın, kültürel düzeyde ve kişisel gelişim noktasında da getirileri bir hayli önemli. Okuduğu her eserde farklı olay, kişi, olgu, kültür, tarz ve tutumla karşılaşan öğrenci zamanla bu konularda donanım sahibi olur. Farklı bakış açıları kazanarak olası durumları ve karşılaşılabilir insan tiplerini belleğinde muhafaza eder. Hayal gücünü geliştiren bu yöntem, yaşayarak değil de okuyarak tecrübe etme biçimi olarak değerlendirilebilir.

Bir bilinçlendirme çabası olarak sürdürdüğümüz kitap oku(t)mak, esasen,  zamanla çevresindeki bütün gelişmeleri okuyabilen, yorumlayabilen hatta en sonunda kâinatın okunabilir bir varlık alanı olduğunu fark eden kişileri yetiştirmek adına öğrencilerimizin zihinlerine atmış olduğumuz bir tohum. Okulumuzun kütüphanesi ise bu tohumu yeşertebilmek için oluşturulan olabildiğince verimli bir zemin. Hemen her türde eserin yer aldığı, Doğu ve Batı klasiklerinin sıralandığı, bazı raflarının öğrencilerin ilgi ve isteklerine göre belirlendiği kütüphanemizin her zaman en çok rağbet edilen mekân olması temennisiyle… Bu temennimiz tüm diğer okullarımızın kütüphaneleri için de geçerli” diyerek açıklamasını sonlandırdı.