Oruç 17 saat! Beslenmeye dikkat

Yayınlanma:
Güncelleme: 21 Mayıs 2018 11:04
Oruç 17 saat! Beslenmeye dikkat

Diyetisyen Kevser Çiftçi Ramazan ayı boyunca dikkat edilmesi gereken beslenme yöntemleri hakkında gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

HABER: ABDULLAH YILDIZ

Çiftçi’ye göre Ramazan ayı yeterli ve dengeli beslenildiği takdirde mideyi dinlendiren bir detoks ayı.

17 saati bulan uzun oruç sürelerinin baş ağrısı, hazımsızlık, böbrek ve sindirim sorunları yaşanabileceğini belirten Diyetisyen Kevser Çiftçi yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemine vurgu yaptı. Çiftçi konuşmalarını şu sözlerle sürdürdü:

“Yapılan bilimsel çalışmalarda Ramazan orucunun beslenmeyi iki öğüne düşürmesiyle vücuttaki metabolizmayı yavaşlattığı belirlenmiştir. Bu yıl 17 saat sürecek olan oruç sırasında baş ağrısı, hazımsızlık, böbrek ve sindirim sorunları görülebilir. Bu nedenle yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenmek oldukça önemlidir.

Ramazan ayı boyunca dikkat edilmesi gereken başlıca etken sıvı-elektrolit dengesinin korunmasıdır. Oruç öncesi ve sonrasında yeterli miktarlarda su tüketilmelidir. İftar sahur arası en az 10 bardak su tüketimi olmalıdır. Susamamak için içilen bol suyun yanında su içeriği yüksek olan besinleri tüketmek susuzluğu bastırmakta fayda sağlar. Bu besinlerden en önemlisi karpuzdur. İçerdiği düşük kalori ile de kilo alımını engeller.”

kevser.jpg

ANA YEMEKTEN ÖNCE EN AZ 15 DAKİKA ARA VERİLMELİ

İftar sofraları hakkında önemli uyarılarda bulunan Çiftçi, oruç açıldıktan sonra ana yemekten önce en az 15 dakika ara verilmesi gerektiğini belirtti. Çiftçi konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Gün boyu yaşanan açlık sonrası mideye bir anda yüklenmemek gerekir. Ani mide gerginliği tansiyonun yükselmesine ve nörolojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açar. Oruç kuru hurma, kuru kayısı gibi bir meyveyle açılıp, iftara çorba, salata gibi hafif yemeklerle başlanılması ve ana yemekten önce en az 15 dk ara verilmesi gerekir. Ana yemek olarak az yağlı et yemeği veya sebze yemeği ile devam edilmesi uygundur. Kan şekerini aniden yükselten pirinç ve beyaz ekmek tüketimi azaltılmalı, bunlar yerine tam buğday, kepek, çavdar ekmeği veya bulgur pilavı tercih edilmelidir. Beyin tokluk sinyallerini 10-15 dakika sonra gönderir, bunu göz önüne alarak yemekler yavaş yavaş, iyi çiğneyerek tüketilmeli.

Yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama, fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.

Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve iftardan sonra yapılan ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuruyemişler tercih edilmelidir. Eğer tatlı tercih edilecekse bu tercih ev yapımı sütlü tatlıdan yana olmalı, böylece hem kalori alımı azaltılmış hem de protein alımı arttırılmış olur.”

kevser1.jpg

RAMAZAN AYI MİDE İÇİN BULUNMAZ FIRSAT

‘Sahur ihmal edilmemeli’ diyen Çiftçi, sahurun önemini hatırlattı. Tercih edilmesi gereken besinler konusunda ipuçları verdi. Çiftçi konuşmasına şu sözlerle  devam etti:

“Uzun süreli açlık metabolizmayı yavaşlatacağı için sahur kesinlikle atlanmamalıdır. Kahvaltılık türünde çok ağır olmayan fakat aynı zamanda tok tutucu özelliği olan besinler tüketilmelidir. Tuzlu peynir, zeytin, salam, sucuk gibi gıdalardan uzak durulmalı. Bu tür besinler gün içerisinde susuzluk hissini arttırır ve yağlı oldukları için kilo alımını destekler.

Anne sütünden sonra en kaliteli proteine sahip olan yumurta tok tutmada en etkili besinlerdendir. Sahurda tüketilen 1 adet haşlanmış yumurta tokluk süresini uzatmada fayda sağlayacaktır.

Sahurda ekmek tercih ederek daha az kalori alımıyla daha uzun tokluk sağlanabilir, fakat ekmek tercihi mutlaka tam buğday olmalıdır.

İçeriğindeki çözünür ve çözünmez lif sayesinde hem tokluk sağlayan hem de sindirime yardımcı besin olan yulaf ezmesine sahurlarda yer verilebilir. Yoğurt, kefir veya süt ile tüketilerek daha da doyurucu bir besin haline gelir.

Salatalara eklenen sirke ve limon ile sindirim daha da uzatılmış ve daha uzun süre tokluk hissi devam etmiş olur.

Kan şekerini dengeleyen ve metabolizmayı hızlandıran tarçın süt, yoğurt ve su içerisine eklendiğinde tokluk hissini uzatmada etkili olur.

Ramazan ayı yeterli ve dengeli beslenildiği takdirde mideyi dinlendiren bir detoks ayıdır. Oruç tutmak sağlıklı kişilerin metabolik dengelerinde çok önemli değişiklikler yapmaz fakat diyabet, karaciğer yetmezliği vb. kronik  hastalığı olan kişilerin ilgili uzman hekime danışmadan oruç tutmamaları önemlidir.”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.