Mimar Sinan Mahallesi Adını Nereden Almıştır?

Yayınlanma:
Güncelleme: 19 Mart 2025 10:02
Mimar Sinan Mahallesi Adını Nereden Almıştır?
Editör

Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde yer alan Mimar Sinan Mahallesi hakkında merak edilenler

Belediye Meclisi’nin 08.03.2000 tarih ve 2/11 nolu kararı ile bölünerek dörde ayrılmıştır. Necip Fazıl Mahallesi, Selçuklu Mahallesi ve Hürriyet Mahallesi Mimar Sinan Mahallesi’nden bölünerek müstakil mahalle olmuştur. Mevcut haliyle güney sınırı Necip Fazıl Kısakürek Bulvarı, batı sınırı Bediüzzaman Bulvarı ile başlayıp 37.sokak ile şeyh Edebali Caddesi’ne birleşir. Kuzeyinde Hürriyet Mahallesi, doğusunda Selçuklu Mahallesi ve Necip Fazıl Mahallesi, güneyinde Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi, batısında Binevler Mahallesi bulunmaktadır. Hz. Hamza camii, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Erkek Yetiştirme Yurdu, Kız yetiştirme Yurdu, Kadın Doğum ve Çocuk hastalıkları hastanesi mahallenin sınırları içerisinde yer almaktadır.

Mahalleye ismi verilen Mimar Sinan veya Koca Mimar Sinan Ağa (Sinaneddin Yusuf-Abdulmennan oğlu Sinan) Osmanlı baş mimarı ve inşaat mühendisidir. Osmanlı padişahları 1. Süleyman, 2.Selim ve 3. Murat dönemlerinde baş mimar olarak görev yapan Mimar Sinan, eserleriyle geçmişte ve günümüzde dünyaca tanınmıştır. Başyapıtı, “ustalık eserim” dediği Selimiye Camii’dir.

Sinaneddin Yusuf, Kayseri’nin Agrianos (bugün Ağırnas) Köyü’nde doğmuştur. 1511’de Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul’a gelmiş Yeniçeri Ocağı’na alınmıştır.

Abdulmennan oğlu Sinan, Mimar olarak Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine katıldı. 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad seferine yeniçeri olarak katıldı. 1522’de Rodos Seferine ve Belgrad Seferi’ne atlı sekban olarak katılıp, 1526 Mohaç Meydan Muharebesi’nden sonra, gösterdiği yararlıklar sebebiyle takdir edilerek Acemi Oğlanlar Yayabaşılığına (Bölük Komutanı) terfi ettirildi. Sonraları zemberekçibaşı ve başteknisyen oldu.

1533 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın İran Seferi sırasında Van Gölü’nde karşı sahile gitmek için Mimar Sinan iki haftada üç adet kadırga yapıp donatarak büyük itibar kazandı. İran Seferi’nden dönüşte, Yeniçeri Ocağında itibarı yüksek olan hasekilik rütbesi verildi. Bu rütbeyle, 1537 Korfu, Pulya ve 1538 Moldavya Seferlerine katıldı. 1538 yılındaki Karaboğdan Seferi’nde ordunun Prut Nehri’ni geçmesi için köprü kurulamamış görev Kanuni’nin veziri Damat Çelebi Lütfi Paşa’nın emriyle Abdulmennan oğlu Sinan’a verilmiştir.

1538 yılında Hassa başmimarı olan Sinan, baş mimarlık görevini 1.Süleyman, 2.Selim ve 3. Murat zamanında 40 yıl süre ile yapmıştır.

Mimar Sinan’ın mimarbaşlığa getirilmeden evvel yaptığı 3 eser dikkat çeker; Bunlar: Halep’te Husreviye Külliyesi, Gebze’de Çoban Mustafa Külliyesi ve İstanbul’da Hürrem Sultan için yapılan Haseki Külliyesidir.

Mimar Sinan Mimarbaşı olduktan sonra verdiği üç büyük eser, onun sanatının gelişmesini gösteren basamaklardır. Bunların ilki İstanbul’da ki Şehzade Camii ve külliyesidir. Dört yarım kubbenin ortasında merkezli bir kubbe tarzında inşa edilen Şehzade Camii, daha sonra yapılan bütün camilere örnek teşkil etmiştir.

Süleymaniye Camii, Mimar Sinan’ın İstanbul’daki en muhteşem eseridir. Kendi tabiriyle kalfalık döneminde, 1550-1557 yılları arasında yapılmıştır.

Mimar Sinan’ın en büyük eseri ise, 86 yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” diye takdim ettiği, Edirne’deki Selimiye Camii’dir.

Mimar Sinan, mimarbaşı olduğu sürece birbirinden çok değişik konularla uğraştı. Zaman zaman eskileri restore etti. Bu konudaki en büyük çabalarını Ayasofya için harcadı. 1573’te Ayasofya’nın kubbesini onararak çevresine, takviyeli duvarlar yaptı ve eserin bu günlere sağlam olarak gelmesini sağladı. Eski eserlerle abidelerin yakınına yapılan ve onların görünümlerini bozan yapıların yıkılması da onun görevleri arasındaydı. Bu sebeple Zeyrek Camii ve Rumeli Hisarı civarına yapılan bazı ev ve dükkanların yıkımını sağladı.

İstanbul caddelerinin genişliği, evlerin yapımı ve lağımların bağlanmasıyla uğraştı. Sokakların darlığı sebebiyle ortaya çıkan yangın tehlikesine dikkat çekip bu hususta ferman yayınlattı.

Büyükçekmece Köprüsü üzerinde kazılı olan mührü, onun aynı zamanda mütevazı kişiliğini de yansıtmaktadır.

17 Temmuz 1588’de 99 yaşında İstanbul’da vefat eder. Türbesi, İstanbul Müftülüğü’nün sütunlu kapısından çıkınca hemen solda, iki caddenin kesiştiği noktada Fetva Yokuşu başında sağda, Süleymaniye Camii’nin Haliç duvarının önünde, beyaz taşlı sade bir türbedir.

Mimar Sinan 92 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 darül-kurra, 22 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser vermiştir.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.