MHP’nin 'Adım Adım 2023, İl İl Anadolu' programı Kahramanmaraş’ta yapıldı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) milletvekillerinden ve MYK üyelerinden oluşan 'Adım Adım 2023, İl İl Anadolu' programı Kahramanmaraş’ta gerçekleştirildi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmasında, 'Adım Adım 2023, İl İl Anadolu' temasıyla 2023'e kadar herkese ulaşacaklarını, her kapıyı çalıp, ayak basmadık yer bırakmayacaklarını belirtmişti.
Bunun üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanlığı koordinesinde düzenlenen 'Adım Adım 2023, İl İl Anadolu' toplantısı Kahramanmaraş’ta gerçekleştirildi.
MHP Genel Başkanlığı koordinesinde düzenlenen toplantı bir otelde yapılırken, toplantıya MHP Ankara Milletvekili Nevin Taşlıçay, MHP Kayseri milletvekili Mustafa Baki Ersoy, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan, MHP Genel Başkan Başdanışmanı 25-26.Dönem MHP Osmaniye Milletvekili, AHBV Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Ersoy, MYK üyeleri Uğur Öztürk, Emrullah Türe, Koray Özden, MHP Kahramanmaraş il başkanı Ertuğrul Doğan ile il ve ilçe teşkilat başkanları ve üyeler katıldı.
“MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ VE ÜLKÜCÜLER VAR OLDUKÇA ASLA EMELLERİNE ULAŞAMAYACAKLARDIR”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından programın açılış konuşmasını yapan MHP İl Başkanı Ertuğrul Doğan, “Bilge liderimiz Devlet Bahçeli'nin Emir ve talimatları ile organize edilen ‘Adım Adım 2023, il il Anadolu Kahramanmaraş’ programını düzenlemiş bulunmaktayız. 15 Temmuz'da gerçekleştirilen hain FFETÖ kalkışmasından hemen sonra milletimizin istek ve talepleri ile milletimizin sesine kulak veren MHP liderimiz Devlet Bahçeli bu çağrıya cevap vermiştir. Siyasi belirsizliklerin ortadan kaldırılması ve Türkiye'de siyasi senaryolar güden karanlık çevrelerin eylemlerine dur demek üzere, yönetimdeki istikrarı tesis etmek hem temsildeki adaleti sağlamak maksadı ile Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin önünü açmıştır. Partimiz tarihi bir sorumluluğu yerine getirmek ve ülkemizin karşı karşıya olduğu varoluş mücadelesinde iç ve dış mihraklara karşı büyük bir özveri ile çalışarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Cumhur ittifakı karşıtlığını Türkiye karşıtlığına çeviren ve Türkiye'nin ne yazık ki çöküşünden medet uman zillet çevrelerinin olduğunu da hepimiz biliyoruz ve farkındayız. Türk milletine karşı ne kadar hasım ve çevre varsa hepsi ile yakın bir ilişki içerisinde olan zillet çevreleri Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücüler var oldukça asla emellerine ulaşamayacaklardır. MHP Kahramanmaraş teşkilatı olarak göreve geldiğimiz ilk andan itibaren Kahramanmaraş’ımızın sorunlarını tespit ederek problemleri çözmeye gayret ettik. Muhtarlarımız ve STK’ların partimize ulaşarak çözüme kavuşmak istedikleri sorunlarını ciddiyetle ele aldık, partimizin güvene dayalı yaklaşımları sayesinde 2018 yılı seçimlerinde 30 büyük il içerisinde oyunu en fazla artıran 3’üncü il konumuna eriştik. Bizler bu başarıları elde ederken muhtarlarımızın bize verdiği destek sayesinde bu başarıları kaydettik. Buradan Dulkadiroğlu, Çağlayancerit ve Bertiz bölgelerindeki vatandaşlarımıza da bir müjdeyi veriyoruz. Çağlayancerit ilçemizin 13 kilometrelik yol ihalesi yapıldı, inşallah bundan sonra da takip etmeye devam edeceğiz. Bu yolu en kısa sürede yaptırmak için mücadele edeceğiz” dedi.
MHP MİLLETVEKİLİ TAŞLIÇAY, “DEVLET POLİTİKALARINI DESTEKLİYORUZ”
MHP Ankara Milletvekili Nevin Taşlıçay’da yaptığı konuşmada partisinin insan odaklı bir yaklaşım içinde politika ürettiğine dikkat çekti.
Taşlıçay, “Kahramanmaraş bundan yüzyıllar önce Türk milletinin şanını, şerefini ve bayrağını koruyan bir kentimizdir. Kahramanmaraş, Sütçü İmam'ın sütünden daha ak aktır. Bu topraklar Maraş'ı aşıp Kahramanmaraş’a ulaşanların İstiklale adanmışlığıdır. Milliyetçi Hareket Partisinin benimsediği Türk milliyetçiliği, odak noktasında anayasal eşitlik ilkesi bağlamında insanı konumlandırılmıştır. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarı partimizin temel bakış açısından biridir. Bu anlamda 81 ilimizde Türk milletinin asıl unsuru olan vatandaşlarımızı dinlemek üzere bir araya geliyoruz. ‘Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır’ sözünün mana derinliğine vakıf olarak hareket etmek her birimizin sorumluluğudur. 15 Temmuz'da bize azap çektirmeye çalışanlara Türk milleti rahmani bir duruşla karşılık vermiş, birliğimizin bozulmasına müsaade etmemiştir. Halkımızın İrfan'ı ve feraseti bizi uçuruma sürükleyecek bir duruma engel olmuştur. İşte böyle bir atmosferde Cumhur ittifakı doğmuş Türk milletinin aklıselim tutumu doğrultusunda siyasi sorumluluk üstlenmiştir. MHP olarak bizde bu sorumluluğun bilincinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çalışmalarımızı yürütmekteyiz. 2023 yılında Lider ülke Türkiye hedefi doğrultusunda İşleyen devlet politikalarını destekliyoruz” diye konuştu.
AYCAN, “TÜRK BAYRAĞINA SARILI BOZKURT HEYKELİN TEKRAR KALEMİZDE YER ALMASINI İSTİYORUZ”
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan da konuşmasında salondakilere Kahramanmaraş'ın düşman işgalinden Kurtuluş destanını anlattı.
Sefer Aycan, “Kahramanmaraşlı kazması ile küre ile Kahramanmaraş kalesine çıkıp Fransız bayrağını indirip göndere Türk bayrağını çekmiştir. Atatürk 1937’lerde bayrak olayını biliyor ve bir gün oturarak Türk bayrağına sahip olan Bozkurt çiziyor ve bunun heykelini yaptırarak Kahramanmaraş’ımıza gönderiyor. Yani Türk bayrağını bozkurtlara emanet ediyor. Kalemizde Türk bayrağına sarılmış Türk bayrağını koruyan Bozkurt vardır. Atatürk bilirsiniz ki en yakınlarına Türk isimleri verir ve en yakınlarına da Bozkurt soyadını vermiştir. Maraş'a da en güzel hediyesi budur. Maalesef bugün kalemizdeki Bozkurt heykeli kayıp, biz bu heykelin tekrar kalemizde yer almasını istiyoruz. Restore edilen kalemizde Bozkurt heykelinin tekrar geri almasını ve bayrağa sarılmış Bozkurt heykelinin Türk milletini temsil etmesini istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
MHP MİLLETVEKİLİ ERSOY, “2022’İNİN EN GEÇ 6 AYINA KADAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ EKONOMİSİ RAHATLAYACAKTIR”
MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy da Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirterek, ““Türkiye'de ekonomik problemlerin olduğunu alım gücünün zayıfladığını biliyoruz. Asgari ücretli sıkıntıda, çiftçilerimiz sıkıntıda, emeklilerimiz sıkıntıda, sanayici ve iş adamlarımız sıkıntıda. Tüm bu sıkıntıları tek tek not alarak plan ve bütçe komisyonumuzda müzakerelerde dile getirdik çözüm önerilerimizi sunduk. 2022 yılında ekonomi rehabilite edilerek Türk ekonomisi rahatlayacaktır. Bundan zerre kadar şüphemiz yoktur. 2022’inin en geç 6 ayına kadar Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi rahatlayacaktır. Vatandaşlarımızda rahatlayacaktır, alım gücü de Allah'ın izniyle eskisinden daha iyi olacaktır. Çünkü Türkiye üretime dayalı bir ekonomi politikasına geçiyor. Bütün vatandaşlarımızın Milliyetçi Hareket Partisi'nden beklentisi var, Cumhur ittifakı ile birlikte geldiğimiz bir nokta var. İçişleri bakanımızın açıkladı, Türkiye sınırları içerisindeki terörist sayısı 150’lere düştü. Türkiye'de terör sıfır noktasına ulaştı. İşte bu büyük bir kazanım, Ayasofya'nın ibadete açılması büyük bir kazanım, Azerbaycan'da, Karabağ'da Türk bayrağının dalgalanması çok büyük bir kazanım. Bu kazanımlarımızı yok sayamayız. Bütçe görüşmeleri yapılırken bu muhalefet dediğimiz karşı taraftaki arkadaşlar Türkiye'nin bütçesi ile alakalı mı konuşuyorlar? yoksa sürekli bir algı operasyonundalar mı? Bunu çok kısa anlatayım. PKK'nın siyasi uzantısı olan HDP milletvekilleri söz aldıklarında sürekli şu ifadelerden bahsediyorlar; başlıyorlar tırnak içerisinde söylüyorum ‘Kürt illeri’ diyorlar, ‘Kürt illerinde şöyle problemler var’ diyorlar. Kürt illeri diye bir ifade olabilir mi? Anadolu’muz böyle bir ifadeyi kabul eder mi? Etmez, bunlar sürekli ‘Kürt illeri, Kürdistan’ Afrin'deki askerlerimize ‘İşgalci’ diyorlar. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda biz, ittifak ortağımız AK Parti ile yan yana oturuyoruz, karşımızda da HDP, İP ve CHP oturuyor. CHP’yi bir nevi anlıyorum, sesini çıkartmıyor. Peki, bizden ayrılanlar Kürdistan dönüyor dönüp de yanındakine bir şey söyleyemiyor. Orada HDP'linin bir tanesi 'Kürdistan, Kürt illeri' diyor. Afrin'deki askerimize işgalci diyor. Bir tanesi kafasını çevirip 'kardeşim sen ne söylüyorsun' diyemiyor. Bunlardan bir şey olmaz. Özellikle düne kadar bizim yanımızda, aynı safta olup Türkiye sınırları içinde, gazi meclisin çatısı altında bir milletvekili Kürdistan ve Kürt illeri deyip, askerimize işgalci diyorsa ona tepki göstermiyorsanız sizin ondan farkınız yoktur” dedi.
“MİLLETİN İRADESİNİ DEVLETİN İDARESİNE DÖNÜŞTÜRMENİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ“
Programda konuşan MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy ise, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin artılarından bahsederek; "Biz milletin iradesinden kopmadan milletin iradesiyle devleti bütünleştiren milli devletin mücadelesini veriyoruz. Milletin iradesini devletin idaresine dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz. İnsanoğlu doğar, büyür, yaşar ve dünyayı terk eder gider. Ama insanoğlunun silsilesinden kaynaklı biriktirmiş olduğu değerleri kaybolmaz. Onlar kendileri ile beraber gelecek nesillere aktarılır o birikimler de medeniyetleri oluşturur, şehirlere oluşturur. Bizler sizlerin huzuruna çıkarken bu gerçekliklerin sorumluluğunu idrak ederek çıkmaya gayret ederiz. Milliyetçi, Ülkücü hareket Türk milliyetçiliğini tanıtırken millet kavramını bugün dövizle, krizle, ekonomi ile geçim derdi ile mücadele veren, bir tarafta da mutlulukla, zevki sefa ile devam eden varoşlardan, garibanlardan, sokaklardan, boğazdaki yalılara kadar bütün bu yaşayan milletin bir parçasıdır. Türkiye'de sağdan yaklaşan FETÖ illeti en az 40 yıllık bir arka planla sistemin içerisine yerleştirildi ve bu FETÖ milletinin sadece Türkiye'de sınırlı değil 90'lı yıllarda özellikle Sovyet birliklerindeki Türk devlet ve toplulukları içerisinde yine Alperen gazilerin Anadolu'dan gidişi metaforu ile o bölgelere bir takım operasyonlar heyeti olarak gönderilen uçlarının da olduğu malumdur. Bugünkü Türkiye'de bu operasyonlar deşifre edildiği için bunu rahat konuşuyoruz. Ama bu operasyon büyük bir operasyon olarak CIA’nin Rusya'nın içerisinde Rusya dağıldıktan sonra tek kutuplu bir Amerika'yı yeniden dünya devleti yapmak için yeni Orta Asya stratejisini ve Türkiye merkezli bir proje üzerinden hem Türkiye hem de Ortadoğu'da kontrol edemediği de bir projeyi ortaya koyduğu net olarak kendisini gösteriyor. İşte bu 40 yıllık proje Türkiye'deki milli duruş ve direnişin kalesi olan Milliyetçi Hareket Partisi ve Devlet Bahçeli'nin duruşuyla bertaraf edilmiştir. Türkiye'yi FETÖ'cü tezleri ile Amerikan CIA’nin tezgahına koymak, yeni Orta Asya stratejisinin parçası yapmak istiyorlardı. Bu proje 15 Temmuz meselesi değil, çok önce eski bir proje. Şer odaklarının oldu bitti milli bir adam olan Devlet Bahçeli'den rahatsızlığı vardı, önce dinini, imanını tartışmaya kalktılar, daha sonrada etrafındaki bir takım politika büyüklerimizin insani zaaflarını kullanıp bunları devlet içerisinde paralel yapısıyla kaydedip 2011 seçimlerinin arifesinde ifşa ettiler. Cumhuriyeti Atatürk'ten sonra eline geçiren yapıların devletin kontrolü altına aldığı günlerden geçtik. 70 yıl bu memleketi bu ülkenin çocukları yönetiyormuş gibi yaptılar. MHP'nin 15 Temmuz'dan önce terörle ve FETÖ ile kararlı mücadele'ye verdiği destekle mecliste önemli yasalar çıkartıldı. FETÖ'cüleri önlemek için mecliste biz 2016 yılının ilkbaharında Yargıtay kararlarını çıkarttık ve bu Ağustos ayında yaş kararlarına geldiğinde FETÖ'nün tasfiye edileceği biliniyordu. İşte o durumda uluslararası sistemin içimize yerleştirdiği piyonlarla düğmeye basarak sadece bir darbe değil bir kriz, kaos, kargaşa yaratıp yönetilemez bir ülke haline gelen Türkiye'de yönetimi kendilerin dizayn edeceği, uluslararası ülkelerin ve NATO'nun müdahale edebileceği bir ülke haline getirmeyi planladılar. 15 Temmuz'u bütüncül açıdan görüp hakikatleri ile beraber siyaset ürettiğiniz zaman millet size hak verir ve bu hakikatin peşinde durur. İşte bu 15 Temmuzdan sonra yaşanan gelişmeler neticesinde de araya yine Devlet Bahçeli ve MHP faktörü girdi. Dedik, başımıza Bombalar da düştü, devletin yönetilebilir olması için Anayasal bir zemin oluşturulması gerekliliği gündeme geldi devletin güçlü ve kudretli bir yönetim sistemine geçilmesi lazımdı. Sayın genel başkanımız mecliste 2016 yılında mecliste Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçelim diye bir açıklama yaptı. Sonraki süreçte vatandaşımız halkımız buna onay verdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'de başarılı oldu ve Cumhur ittifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu.
Milliyetçi Hareket Partisi de meclise taşındı ancak yeni bir hükümet sisteminin doğumundan kaynaklı İP’lilerin, CHP'nin, HDP’nin bloğuyla ben meclis dışında kaldım ve benim gibi bazı arkadaşlar da meclis dışında kaldı. Milletvekili seçilemedik. Seçim sabahı, ‘devletimin, milletimin, kazandığı bir seçimi ben kaybettim diye üzülecek kadar aciz değilim’ diye bir açıklama yaptım. Halada bu sözümün arkasındayım. Buradaki mesele bireylerin meselesi değil. Üç buçuk yıldır da Cumhur ittifakının mutfağında sayın genel başkanımızın hizmetinde Türk milletinin mücadelesini veriyorum. Şimdi memlekete yeni bir operasyonla algı yapıyorlar. Eko politik ile beraber üreten ekonomi sistemine geçen Türkiye'nin bu yapısal değişimini gerçekleştirip alın teri ile emekle, ihracatla cari açığını kapatan bir Türkiye modeline geçiliyor. Selçuk Bayraktar ile İHA'larla SİHA’larla bugün Milli Savunma sanayisine güç katan bir Türkiye var. Türkiye aynı zamanda da onların kontrol altında tutmak istediği Orta Asya Türk devletleri Amerikancılarla değil, Türk devlet teşkilatına dönüştü. Aşama aşama Türk devletlerinin birlikteliğine Doğru giden bir uygulama var” ifadelerine yer verdi.
Yapılan konuşmaların ardından milletvekili ve MYK üyeleri, 2023 seçimleri ve Cumhur İttifakı konularında muhtarlara bilgilendirmede bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.