Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Sefer Aycan, katıldığı bir televizyon programında, “Nasıl 12 Eylül iyi yargılandıysa, aynı şekilde 28 Şubat’ın faillerinin de yargılanması ve açığa çıkması gerektiğini düşünüyorum” dedi. 
Terörist ele başı Fethullah Gülen 28 Şubat darbesini de o zaman savunduğunu kaydeden Sefer Aycan, “28 Şubat’ta Sayın Erbakan’a çok baskı yapıldı. Erbakan yalnız bırakıldı. Koalisyon ortağı tarafından da yalnız bırakıldığını düşünüyorum. O zaman DYP’nin bakanlarının da çok fazla baskı yaptıklarını ve istifaya zorladıklarını da biliyoruz. Onu da vurgulamak lazım Erbakan hoca o gün yalnız kaldı, destek görmedi ve istifaya zorlandı. Direndi, ama destek görmediği içinde istifa etmek zorunda kaldı. Ondan sonraki dönemde irticayı faaliyetler bahane edilerek,  özellikle üniversite öğrencilerine çok büyük zulüm yapıldı. Kamuda çalışan irticayı adı altında işinden, mesleğinden edildi, takibe alındı. Batı çalışma gurubu kurularak herkes fişlendi. Buda siyasi bir ayıptır, rezalet bir durumdur. Bir şey vurgulamak gerekir. Orada Fethullah Gülen’in durumu da çok ilginçtir. Fethullah Gülen bu darbeyi savundu. Erbakan hocaya oda destek vermedi, oda ilginç bir çıkıştı ve askere destek verdi. Bunu da belirtmem lazım. Oda ilginç bir tarafıdır, kimin kimle nasıl bir teması olduğu da bir göstergesi. Yani olay 15 Temmuz’un o zamanla da bağlantısını kurmak gerekir. Buda çok ilginç bir yaklaşımdır” dedi. 
12 Eylül darbesinde olduğu gibi 28 Şubat’ın faillerinin de yargılanmasının ve açığa çıkarılmasının gerekliliğine değinen Aycan, “Ben o zaman üniversitede öğretim üyesiydim. Başörtüsü eziyeti hep vardı. O günlerde çok daha arttı. Başörtülü öğrencilerimizi nasıl derse sokacağımızı şaşırdık. Çok ciddi baskı vardı. O günlerde kız öğrencilerimizin sıkıntılarını yaşadım, gözlerimle gördüm. Başörtülerinden dolayı olmadık eziyetler görüldü, derslere alınmadı. Bu tabi üniversite de daha öncede vardı ama o zamanlar çok arttı.  Özellikle o darbeyi yapanlar özellikle de adını söylemek gerekirse Çevik Bir’e çok kızgınlığım, öfkem var. O günkü yaptıklarını, ondan sonra yaptıklarını tamamen övünç meselesi yapmıştı. Etkisinin de bin yıl süreceğini de övünerek de bunun arkasında durdu. Yargılama devam ediyor ama hale Yargıtay aşamasında sanırım. Bunların aldığı cezaları da çok az buluyorum. Bu sadece asgari boyutuyla değil, tüm taraflarıyla da bunun bedeli ödenmesi lazım. Nasıl 12 Eylül iyi yargılandıysa, aynı şekilde 28 Şubat’ın faillerinin de yargılanması ve açığa çıkması gerektiğini düşünüyorum. Bu kısım biraz örtbas edildiği diye düşünüyorum. Bu kısmın üzerine gidilmesi lazım, unutuluyor, unutturuluyor. Unutturulmaması lazım. Ve bunun takipçisi olmak lazım” diye konuştu.