“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kurulduğu ilk günlerde söylediği bir cümle vardı. “Artık Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” idi. Ve gerçekten de hiçbir şey eskisi gibi olmadı ve rotamız hep ileriyi gösterdi.

Ak Parti kuruluşundan bugüne kadar kapatma davasından, darbe teşebbüsüne kadar birçok badire atlattı.

Partimiz her türlü engellemelere rağmen 18 yılda girdiği tüm seçimlerden birinci parti olarak çıkmıştır. Büyüklenmeden, işin sırrının yaptığımız hizmetler olduğunun bilinciyle, kendimizi sürekli geliştirerek, hep ilk günkü heyecanla çalıştık.

Bu uzun yolda elbette yorulanlar bizimle yollarını ayıranlar oldu. Ama Ak Parti olarak bizim hizmet aşkımız ve kararlığımız zayıflamadan insanımıza hizmet yolunda devam etmektedir.

Sağlıktan eğitime birçok reform geçirdik. En sıkıntılı alanlarımızdan biri sağlık sektörüydü. Doktora muayene olamayan hastadan, ilacını karşılamayan sağlık sistemine kadar birçok sorunumuz vardı. Bugün hangi hastaneye giderseniz gidin muayene olabiliyorsunuz ve ilacınızı rahatlıkla alabiliyorsunuz.

AK Parti iktidarından önce paramız olduğu halde silah alamazdık. Karşılarında güçsüz bir millet görmek istediklerinden dolayı bize satmazlardı. Ama bugün ekonomide ilerleyişimiz,, yerli ve milli savunma sanayisine yönelik yatırımlar sayesinde pırıl pırıl beyinler, İHA’lar, SİHA’lar üretiyor. Silah satılmayan bir ülkeden silah üreten ve ürettiğini satan bir ülkeye dönüştük.

Bugün Türkiye iç ve dış politikalarla köşeye sıkıştırılmaya çalışılmasına rağmen milli ürünlerini kulllanmaya önem vermiş ve bu yolda çok ilerlemiştir. Yerli ürün kullanma oranını %20’den % 70 ‘e çıkarmış bulunmaktayız. Savunma sanayimizde yerli gemiden uçağa, helikopterden tanka, SİHA'dan tüfeğe kadar birçok şey üretmeyi başardık. Bu bir ülkenin olmazsa olmazıdır.

İçerden ve dışardan her türlü kuşatmaya çalışmalarına rağmen, dayatılmaya çalışılan yol haritalarına rağmen, biz dünyanın beşten büyük olduğunu gösterdik. S-400 füzeleri alma meselesi bunlardan bir tanesi. Sayın Cumhurbaşkanımız dünyaya da bir mesaj verdi bunları alarak. Biz artık dünyada söz söyleyebilecek ve oynanmaya çalışılan oyunları bozacak kadar güçlü bir ülkeyiz demekti aynı zamanda.

Bütün bunlar hükümetimiz ve izlediğimiz politikalar sayesinde, kendine güvenen, kendi malzemesini üretebilen, dışa bağımlılıktan kurtulma yolunda emin adımlarla ilerleyen, yeni dünya düzeninde söz söyleyebilen bir hükümet sayesinde olmuştur.

Her geçen gün yenilenme, dinamizm, halkın istediğine göre şekillenerek davamızdan vazgeçmeden ilk günkü kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz.

Biz gönül belediyeciliği ile Türkiye’ye bu yolda yeni bir anlayış getirdik. Belediyeciliğin, insan odaklı hizmet eden, sorunları ivedilikle çözen, gencinden yaşlısına, engellisinden düşkününe kadar bize gelemeyene hizmetimizi götürebildiğimizi gösterdik. Bu gönül belediyeciliği anlayışı ancak insana sevdalı, hizmeti aşk sayan bir anlayışla mümkün olabilirdi ve biz bunu gerçekleştirdik.

Tüm mesai arkadaşlarımı ve bu yola baş koymuş dava arkadaşlarımı kutluyor, büyüyen ve gelişen Türkiye’de yeni stratejiler üretmek üzere nice yıllarımız olsun diyorum.”