KSÜ’de lider öğretmenler yetiştiriliyor
‘Kuramı uygulamaya taşıyabilen okuryazar lider öğretmen’ adlı model Türkiye’de ilk defa bir üniversitede uygulamaya başlandı
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Eğitim Fakültesi’nde öğretmen adaylarına hem teorik, hem de uygulamalı olarak "öğretmen nasıl olunur ve örnek öğretmen modeli olmanın püf noktaları" konularında eğitimler verilmeye başlandı.
‘Kuramı uygulamaya taşıyabilen okuryazar lider öğretmen’ adlı model Türkiye’de ilk defa bir üniversitede uygulamaya başlandı. Eğitim fakültesinde eğitim gören öğretmen adayları ve velileri için hazırlanan modelin, müfredata artı değer katacağı bildirildi.
Model sayesinde öğretmen adaylarına kavramsal ve düşünsel etkinlikler, sanatsal etkinlikler, öğretimde, öğretmenlikte ve uygulamasında yeni düzenlemeler, eğiticilerin eğitim etkinlikleri ve sanal takip gibi başlıklarla öğretmen adaylarına eğitim verilecek.
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can, Türk eğitim sisteminin teorikte dünya standartları üzerinde olduğunu ancak uygulamada sıkıntıların yaşandığını söyleyen öğretmen yetiştirmede üniversitenin tecrübeli olduğunu söyledi. Rektör Can, “Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin geliştirdiği bir model ve bu modelin adına biz, ‘Kuralı uygulamaya taşıyabilen okuryazar lider öğretmen’ diyoruz. İncelendiği zaman bütün dünya eğitim sistemleriyle Türk eğitim sistemlerini karşılaştırdığımız zaman teorik olarak bizim eğitim sistemlerimizin dünya standartları üzerinde olduğunu görüyoruz. Ancak uygulamaya koymada ciddi sorunlarımız var. Geçmişte Selçuklu, Osmanlı döneminde bulunan medrese sisteminden tutun cumhuriyetin ilk yıllarındaki öğretmen yetiştirme ve bugünlere uzanan çok ciddi bir öğretmen yetiştirme tecrübemiz var. Bunlardan da faydalanarak biz böyle bir model ortaya koyduk" dedi.
"İdeal ve idealist öğretmen yetiştirmeliyiz"
Uygulamaya konulan model ile idealist öğretmen yetiştirip, meslek sevgisi ve meslek aşkının korunacağını söyleyen Rektör Can, “Öğretmenin her yönüyle model olması lazım, adabı muaşereti hem bilen, hem de bunları davranışlarında gösteren. Giyiminden konuşmasına, oturmasından kalkmasına, yemek yemesinden insanlarla konuşmasına kadar, uzanan boyutları var. Tabi aynı zamanda, mevcut öğretmenlerimizin mevcut okullarımızda değişim ve dönüşümüne katkı getirecek bir model. Buradaki uygulamaları biz, Türk eğitim sisteminin ilk ve ortaokullarıyla liselerine yansıtmış oluyoruz. Bu model aynı zamanda hizmet öncesi eğitimi kapsadığı gibi, hizmet öncesi eğitimin de değişim ve dönüşümüne katkı sunacaktır. Uygulamaya koyduğumuz bu modelde ideal öğretmen, idealist öğretmen, meslek sevgisi ve meslek aşkını öğretmenlik yaptığı sürece bunu koruyacak. Tükenmişliği en aza indiren, sürekli öğrenen okul ve öğretmenleri sürekli kendini yenileyen meslek sevdasını canlı tutan öğretmeni de bu modelle yetiştirmeye gayret edeceğiz” diye konuştu.
KSÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nail Yıldırım ise üniversitede duruşu olan ve lider öğretmenler yetiştirmek istediklerini belirterek, modelin, öğretmen adayları için ihtiyaç olduğundan hazırlandığını söyledi. Yıldırım, “YÖK’ün öğretmen yetiştirme programını bozmadan alternatif ve ihtiyaç üzerine hazırlanmış bir model. Bizim buradaki temel amaçlarımızdan bir tanesi, gerçek anlamda öğretmenlik nosyonu dediğimiz eğitim nosyonu yüklenmiş öğretmenler yetiştirmek istiyoruz. Yani bir öğretmenin karşısına veya velinin karşısına geçtiğimiz zaman farklı durumlara karşı farklı pozisyon alabilecek öğretmenler yetiştirmek istiyoruz. Duruşu olan öğretmenler yetiştirmek istiyoruz. Yani, lider öğretmen diyoruz buna. Kavramsal yeterliliğe hakim, olması açısından 40 kitap yani her dönem 5 kitap okuyacak çocuklar. Ve bu kitapları, ‘çocuklar okur musunuz’ diye tavsiye olarak değil de, programla ve derslerle ilişkilendirdik. Final de ise açık uçlu sorular sorarak onların okumalarını zorlamış oluyoruz” dedi.
"Üniversitemizde veli toplantıları yapacağız"
Uygulamaya koydukları model sayesinde üniversiteye başlayan öğrencilerin velileriyle toplantılar yapacaklarını söyleyen Yıldırım, "Öğretmenliğe biz sanat olarak bakıyoruz, sahne sanatları mesleğidir aynı zamanda öğretmenlik mesleği. Bu sanatı icra edecek donanımları yüklemek istiyoruz öğrencilerimize. Her yeni eğitim öğretin başında yeni gelen çocuklarımızın aileleriyle buluşarak, modelimizi ve niyetimizi anlatacağız. Onları ikna edip onları da sürece dahil etmiş olacağız. Bu model başka illere yayılabilir ama, Kahramanmaraş’ın farklı bir değişken olduğunu fark ettim. Buradaki kurumlarla iş birlikler var" şeklinde konuştu.
Üniversitede uygulamaya konan modelin kendileri için çok faydalı olduğunu söyleyen sınıf öğretmenliği 3’üncü sınıf öğrencisi Fatma Eda Şahin, “Teorikle uygulama birbirinden çok farklı şeyler, biz 1 buçuk aydır bu model sayesinde okullara gidiyoruz. Gerçekten anlatılanlarla ve okullara gidip çocukları görerek ve onlarla birlikte yaptığımız materyallerle birlikte yapılan uygulama çok daha farklı. Bu açıdan bu modelin çok faydalı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Hem teorik hem de uygulamalı olarak öğretmenliği öğrendiklerini söyleyen öğrenci Fatma Kaplan ise, “Biz bu yıl mentor öğretmenlik stajına başladık ve çok etkili olduğunu düşünüyorum. Gittiğimiz okullarda daha çok uygulamaya dayalı olduğu için daha kalıcı öğreniyoruz. Burada eğitim daha çok yazılı olarak veriliyor ancak okula gittiğimizde öğretmen elimize tahta kalemi verdiğinde ve öğrencilerle buluştuğumuzda daha etkili oldu” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.