Kriz söylemlerine karşı el ele mücadele ettik
Kahramanmaraş MÜSİAD Şube Başkanı ve Kervan Pastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kervancıoğlu 2018 yılı ekonomisini ve Kervan Pastaneleri’nin yatırımlarını gazetemize değerlendirdi.
Sorularımızı yanıtlayan Kervancıoğlu; “kriz dedikleri zamanların hepsinde yatırımlarımıza devam ettik” sözlerinin altını çizdi. 7 ülkenin 70 bin noktasında dondurma satışları olduğunu belirten Kervancıoğlu, ekonomiye ciddi anlamda katkı sağladıklarını söyledi.
2018 YILINI EKONOMİ ANLAMINDA DEĞERLENDİREBİLİR MİSİNİZ?
2018 yılı iş adamlarına göre biraz inişli çıkışlı bir grafik gösterdi. Kervan Pastaneleri ve Alpedo Dondurma olarak 2011 yılından 2018 yılına kadar bu tarz dalgalanmaları kısmen gördük. Özellikle 10 Ağustos süreci sonrasına biz kriz demiyoruz. Asıl krizi, kriz söylemlerinde bulunanlar çıkarıyorlar. Genel anlamda baktığımızda krizin içerisindeyiz söylemi yanlış oluyor. Çünkü süreç boyunca dünyanın diğer ülkelerinde de bu tarz kriz söylemleri hâkim. Yani kimde ne varsa bizde de o var. Aslında Ağustos ayı ile beraber 2018 yılı biraz sorunlu geçti. Kriz var diyebiliriz ancak Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın gayretleri ile teğet geçti. Kahramanmaraş’ta da çok değerli iş adamlarımızın da gayretlerini göz ardı etmek mümkün değil. Bu kriz denilen ortamın aşılmasında büyük bir direnç gösterdiler. Biz bu duruma fabrikalarından bire tane bile işçi çıkarmayan iş adamlarımızı görünce şahit olduk. Bu ortamları fırsat bilip konkordato ilan eden firmalarımız olmadı. Devletimize ve milletimize her türlü destek oldular. MÜSİAD olarak iş adamlarımıza bu dik duruşlarından dolayı teşekkür ediyoruz. Kendi sektörümüze biz hep kriz dedikleri zamanda yatırım yaptık ve Kahramanmaraş’ımıza katkı sağladık. Yatırımlarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Ticarette dürüst olunduğu zaman hiçbir krize maruz kalmayız. Planlı gitmek ve yatırımları doğru hesaplamak gerekiyor. Biz bu durumları uyguladığımız için dünya genelinde yaşanan bu belirsizlikten en az etkilenen firmalardan olduk. Büyüklerimizin de her zaman dediği gibi; ‘ayağını yorganına göre uzat’. Büyüklerimizin her zaman lafını dinlemek gerekiyor. Şirketimizin kuruluşu 1960 yılına dayanıyor. O yıllarda 10 kişilik bir ekiptik. 2001 yılında Trabzon caddesine girdik ve 60 kişilik bir ekip kurduk. Çok çalışmak başarıya ulaştırır. İşini yaparken dürüst ve samimi olursan hiçbir krizden etkilenmezsin. Bizim ana hedefimizde para değil dürüstlük ve işini iyi yapmak olmuştur. Para kazanmayı işin ikinci planında tuttuk. Şu anda 850 çalışanımız var. Biz bu çalışan sayımızı Bin’e çıkarmayı hedefliyoruz. Alpedo markası olarak 7 ülkede 70 bin satış noktamız var ve 2019 yılı hedeflerimiz içerisinde yurtdışı pazarında 7 olan şube sayımızı 30’a çıkarmayı planlıyoruz. Ve yine nasip olursa günlük ürettiğimiz 95 ton dondurmayı 125 tona çıkarmayı hedefliyoruz.
KERVAN PASTANELERİ OLARAK KAHRAMANMARAŞ ADINA EN BÜYÜK HEDEFLERİNİZ NEDİR?
Kervan her şeyi şehrine ve vatandaşına borçludur. Her zaman söylediğim; ‘Kervan Kahramanmaraş’ın markasıdır, biz gelip geçiciyiz ama vatandaşımız markasına sahip çıkacaktır.’ Bizim amacımız Kervan ve Alpedo Lezzet grubu olarak, ‘Kahramanmaraş’ı daha fazla nasıl tanıtırız’ derdine düştük. Memleketim, devletim ve vatandaşım olmazsa benim bir varlığım olmaz. Bizim insanlarımıza, devletimize ve şehrimize faydalı olmamız lazım. Dürüst çalışan herhangi bir işletme önüne ne gelirse gelsin kötü etkilenmez. AK Parti’nin iktidara geldiği günden bu güne Türkiye krizlerden en az etkilenen ülke olmuştur. Burada iktidarın tek elden yönetilmesi ve cumhurbaşkanının güçlü olması her zaman Türkiye’yi daha ileriye taşımıştır diyebiliriz. Cumhurbaşkanımızın ekibinin özveri ile çalıştığına inanıyorum. Her şeyi devletten bekleyemeyiz. Enflasyon ile topyekûn mücadele kapsamında biz ciddi bir indirime gittik. Bunu bütün iş adamlarımızın yapması gerekiyor. Bugün içinde bulunduğumuz durumda vatandaşın, esnafın, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasetçilerimizin elini taşın altına koyması gerekiyor. Bizim bu günlerde birbirimize ihtiyacımız var. 10 kişi ile çıktığımız yolda 850 kişiye ulaşmışsak bunu vatandaşlarımıza borçluyuz. Yıllardan beri şehrin dertleri ile dertlendik ve şehrimizi daha üst konumlara getirebilmek adına birçok çalışmaya imza attık. Şehrin tanıtımında ciddi sorun olduğunu söylüyorlar ama bizim bu zamana kadar yaptığımız çalışmalarda özellikle dış ülkelerde birinci önceliğimiz şehrin adını duyurmak olmuştur.
ŞEHİR EKONOMİSİNİN GELİŞMESİ GEREKİYOR MU? KAHRAMANMARAŞ KENT EKONOMİSİNİN DAHA GÜÇLÜ OLABİLMESİ İÇİN NELER YAPILMALIDIR?
Dışarıdan Kahramanmaraş’ı çok güzel görüyorlar ve yatırımcılarına çok güveniyorlar. Ön plana çıkmış tekstil, metal ve mutfak gibi çok güzel değerlerimiz var. Gittiğimiz yerlerde özellikle ‘Kahramanmaraş iş adamları devletten bir destek aldığı zaman bunu uygulamaya koymada çok başarılılar’ söylemleri ile karşılaşıyoruz. Kahramanmaraş’taki iş adamlarımız bizler için bir değer. Bizim bunların değerini ve kıymetini daha iyi bilmemiz lazım. Biz 850 personel çalıştırıyoruz, ama bizim 5-10 katımız kadar istihdam alanı oluşturan iş adamlarımız var. Biz kıymet biliyoruz ama daha fazla değer vermemiz gerekiyor. Biz bu değerlerimizi her zaman başımızın üstünde taşımalıyız. Bugün baktığımız zaman iş adamlarımız farklı alanlarda da yatırım yapıyorlar. Bazı konularda yanlışları biz kendimiz yapıyoruz. Mevcut işimize sahip çıkmıyoruz ki yatırım alanlarımızı genişletelim. Kahramanmaraş ekonomimizin güçlenmesi için mevcut sektörlerimize sahip çıkarak farklı alanlarda da aktif olmamız gerekiyor. Yenilik Kahramanmaraş’ımız için her zaman kazanç olacaktır. Birinci önceliğimiz manevi değerlerimiz, ikincisi işimiz, üçüncüsü eşimiz ve dördüncüsü çocuğumuz olmalıdır.
Kendimizi sivil toplum kuruluşlarına ve siyasetçilerimize iyi ifade etmemiz gerekiyor. Derdimizin doğru anlatılması gerekiyor. Ağlamayan bebeğe süt vermezler. Ekonomimizin gelişmesi için STK’ların önderlik yaparak, derdimizi de iyi bir şekilde anlatarak çalışmalarımıza devam etmemiz gerekiyor. Gerek milletvekillerimizden gerekse bakanlarımızdan bir yatırım istiyorsak, bunun analizlerinin ve sunumunun doğru yapılması gerekiyor. 6 tane AK Partiden, 2 tane diğer partilerden vekillerimiz var. Biz proje hazırlayıp vekillerimize doğru bir şekilde sunsak, cumhurbaşkanımızın yanına kadar çıkabiliriz. Her şeyi devletten beklemeyip elimizi taşın altına koymalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.