Kılıçdaroğlu'nu kurtaran bürokratlar kim?
Kemal Kılıçdaroğlu'nun elinde salladığı belgeleri kimden aldığını anlamak için geçmişte onu kimlerin kurtardığına bakmak yeterli oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesi ve yakınları hakkında iddia ettiği belgeleri kimden aldığı sorusuna ‘Belgeyi vatansever bürokratlardan aldım’ demişti.
Star yazarı Resul Kurt köşesinden Kılıçdaroğlu'nu geçmişte de kurtaran kişilerin FETÖ'nün bürokratları olduğunu yazdı.
İşte o yazının ilgili kısmı:
Birkaç gündür CHP Yöneticisi ve Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun eline tutuşturulan sahte belgeler siyasi gündemi oluşturuyor. Son olarak dün ‘Belgeyi vatansever bürokratlardan aldım’ dedi. Bu vatansever bürokratların kim olduğunu anlamak için Kılıçdaroğlu’nun önceki ilişkilerine gelin bir göz atalım:
Algı operasyonu yapılarak sansasyon yaratmak ve siyasi ortamı germek amacıyla kendisine servis edilen belgelerin, daha önce sürekli lojistik desteğini sağlayan ve halen bürokraside etkin konumdaki FETÖ’cü militanlar tarafından verildiği anlaşılıyor. Geçen haftaki Kılıçdaroğlu’nu FETÖ’cü müfettişlerin kurtardığına ilişkin yazımla ilgili olarak CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan cevap gelmedi.
Kılıçdaroğlu’nun anlayacağı kadar basit ve sade bir şekilde tekrar soruyorum;
- SSK Genel Müdürü olduğunuz dönemde fahiş fiyatla ve ihalesiz alım yaptınız mı?
- Neşter soruşturmasını yürüten eski savcı Ömer Süha Aldan’ı neden milletvekili yaptınız?
- 26 dolarlık stente 2.456 dolar ödediniz mi?
- Rahşan affı olmasaydı 1999 yılında hapse girecek miydiniz?
- SSK Genel Müdürlüğü döneminizdeki yolsuzluk iddiaları ile ilgili grup toplantısında salladığınız ve suç bulamadığını iddia ettiğiniz SGK müfettişleri FETÖ’cü mü? Bunlar tarafından 2008-2010 yıllarında yapılan soruşturmada size fahiş fiyatla ihalesiz malzeme alımı soruldu mu? Sizi aklaması için rapor hazırlama görevinin özellikle bu kurumun FETÖ’cü yöneticisi tarafından ayarlandığı iddialarına cevabınız var mı?
- Son olarak bu rapor elinize nasıl geçti? Raporu size kim verdi? Raporda sizin kurarılmanız için devreye danışmanınız girdi mi?
- Sizi önce Rahşan affı, sonra da FETÖ’cü müfettişler mi kurtardı?
Himmet mi ceza mı?
15 Temmuz öncesinde himmet, burs, kurban vs. gibi ödemelerini yapmayan iş adamları hakkında asılsız ihbar dilekçeleri yazdırılmakta, FETÖ’cü iş müfettişleri, vergi müfettişleri veya SGK müfettişleri tarafından işyerlerine baskın denetimler yapılmakta, aynı şekilde istihbarat veya mali polisler iş adamlarına baskı yapmakta, mahkemeye gittiğinde devreye FETÖ’cü hakim-savcılar girmekte ve ister memur, ister iş adamı veya isterse sıradan bir vatandaş fark etmeksizin her türlü iftira ve aşağılık tezvirata/karalamaya başvurulmaktaydı. Öyle ki, denetimlerde bir kısım FETÖ’cü müfettişler tarafından yüksek tutarlı cezalar dillendirilerek, cezaları uygulamamak için FETÖ’ye “Himmet” ödemeye zorlanmaktaydı.
Öyle ki, teftiş kurulu tarafından bazı şirketler hakkında eften püften sebeplerle sözlü olarak müfettiş görevlendirilmekte, akabinde FETÖ çıkarları doğrultusunda siyasi ve ekonomik rant sağlandıktan sonra görevlendirilen müfettişe tutanak dahi tutturulmadan görev sona erdirilmekteydi. Peki bir müfettiş tutanak ve rapor yazdırılmadan neden işten el çektirilir?
Kritik denetimler araştırılmalı
Bakanlıklarda dış denetim yapan müfettiş ve denetçiler tarafından uygulanan proje denetimleri (İş Teftiş, SGK, Maliye vs.) ile EPDK, SPK, BDDK, TMSF ve diğer üst kurullar tarafından yapılan kritik incelemeler ve soruşturmalar ayrıntılı incelenmelidir.
Özellikle bazı kurullar tarafından yapılan abartılı ve baskıcı denetimlerin, hükümetin başarılı olduğu sektörleri ve ekonomiyi sabote etme amacında olduğu görülüyor. Ak Parti’nin başarısında önemli bir yeri olan sağlık hizmetleri ve hastanelere yönelik denetimler başta olmak üzere, gazete ve televizyonlar (basın yayın), turizm, banka-finans, limancılık gibi sektörlere yönelik proje denetimlerinin gerekçeleri iyi analiz edilmelidir. 15 Temmuz öncesinde basına yönelik proje denetiminin 15 Temmuz darbe girişimiyle ilişkisi olup olmadığı, darbenin başarılı olması durumunda basın kuruluşlarının zapturapt altına alınması amacıyla programlanıp programlanmadığı sorgulanmalıdır!
Tehditle, şantajla, kumpasla saltanat kuran FETÖ’cülere hesap sorulmalı, siyaseti dizayn çabasındaki bürokratik oligarşiye dur denilmelidir.
Dünkü yazımda da ayrıntılı ele aldığım üzere Çalışma Bakanlığı FETÖ için çok önemli olmalı ki panik başladı. Haberlerimizin ardından Bakanlık sayfasında FETÖ'cü bürokratların isimlerinin yer aldığı sayfalar birer birer kaldırılıyor.
Biz FETÖ kovanına çomak soktuk, gerisi devletin işi…
Unutmayın, bu ülke hepimizin…
KAYNAK:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.