Kahramanmaraş, zengin bir kültürel mirasa ev sahipliği yapmış ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Bu şehir, tarihi medreseleriyle de öne çıkar.

Kahramanmaraş'ın tarihine ışık tutan medreseleri, Osmanlı döneminden günümüze kadar uzanan mimari yapıları ve eğitim faaliyetleri ile dikkat çeker. Bu yapılar, şehrin kültürel ve sanatsal dokusunu yansıtan önemli birer semboldür. Her bir medrese, dönemin mimari tarzını ve estetik anlayışını yansıtan detaylara sahiptir. Restorasyon çalışmalarıyla bu medreselerin aslına uygun bir şekilde korunması ve gelecek nesillere aktarılması hedeflenmektedir. Şehrin tanıtımında önemli bir rol oynayan bu yapılar, aynı zamanda gelecek kuşaklar için değerli bir miras niteliği taşımaktadır.

TAŞ MEDRESE KÜLLİYESİ

Taş Medrese, Dulkadiroğulları hükümdarı Alâüddevle Bozkurt Bey tarafından Şahruh Mehmed'in anısına 1510 yılında inşa edilmiştir. Türbe, başlangıçta yüksek bir konumda bulunmakla birlikte zamanla yol seviyesine alçalmıştır. Türbenin içinde Alâüddevle Bey'in kızı ve Kurtuluş Savaşı'nda şehit olan millî kahramanların mezarları bulunmaktadır. Türbe, medrese ile birlikte düşünüldüğünde bütünlük arz eder ve orijinal özelliklerini korumaktadır.

DEDEBABA TÜRBESİ

Dedebaba Türbesi, Afşin ilçesinde bulunmaktadır. 1480-1500 yılları arasında yapıldığı düşünülen türbe, sade bir tasarıma sahiptir ve kare planlıdır. İnşa malzemesi olarak moloz taş ve ince yonu taş kullanılmıştır. Türbenin iç ve dış duvarlarında işlenmiş taş işçiliği bulunmaktadır.

MALİK EJDER TÜRBESİ

Mali̇k Ejder Türbesi, Kahramanmaraş Nâibi Ziyâeddin Yusuf tarafından 1201 yılında yaptırılmıştır. Türbenin içerisinde sahabe Mâlik Ejder'in yattığına inanılmaktadır. Türbe, sade bir yapıya sahiptir ve malzeme olarak moloz taş ve ince yonu taş kullanılmıştır.

ESHAB-I KEHF KÜLLİYESİ

Eshab-ı Kehf Külliyesi, Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde bulunmaktadır. Hristiyanlığın yayıldığı dönemde inşa edilen bu külliye, Eshab-ı Kehf'e ithafen yapılmıştır. Mağaranın çevresine kurulan bu külliye, zamanla önemli bir dini merkez haline gelmiştir. Bir dönem kilise olarak kullanılan alan, sonrasında camiye dönüştürülmüştür. Yapı, imarethane, medrese ve han gibi ek binalarla birlikte külliyeye dönüşmüştür. UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde kayıtlı olan bu külliye, dinî turizmin önemli merkezlerinden biridir.

DERDİMEND DEDE TÜRBESİ

Derdimend Dede Türbesi, Osmanlı dönemi velilerinden biri olan Derdimend Dede Hazretleri'nin kabrine ev sahipliği yapmaktadır. Yöre halkı tarafından sevilen ve saygı gösterilen Derdimend Dede, insanlara şifa dağıtmıştır. Türbe günümüzde hala hasta olanlar tarafından ziyaret edilmektedir.

ALAÜDDEVLE BOZKURT BEY TÜRBESİ

Alaüddevle Bozkurt Bey Türbesi, Dulkadirli Beyliği yöneticilerinden biri olan Alaüddevle Bozkurt Gadırhan'a aittir. Betonarme olarak inşa edilmiş olan türbe, hazire odası ve mescit kısmından oluşmaktadır. Yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir ancak 1515 yılına tarihlendirilmektedir.

ELİF ANA TÜRBESİ

Elif Ana Türbesi, Mazlum Baba tepesi olarak bilinen bir tepede bulunmaktadır. Türbede Elif Ana ve kocası Ali Baba'nın mezarları bulunmaktadır. Türbe, sekizgen planlıdır ve iç ve dış duvarları mermerle kaplanmıştır. Türbe, yöre halkı tarafından ziyaret edilmektedir.

BABAİYE TÜRBESİ

Babaiye Türbesi'nin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmemektedir. Mescit ile birlikte bir yapı olarak inşa edilmiştir. Yapı, zaman içinde onarımlardan geçmiş ancak orijinal yapısını büyük ölçüde korumuştur. Türbede yatan Himmet Baba, yöneticilik ve komutanlık yapmış ve halk tarafından çok sevilen bir kişidir.