Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde görev yapan 37 yaşındaki bedensel engelli Almanca öğretmeni Ökkeş Aygün Öztürk, öğrencileriyle kurduğu benzersiz iletişimle takdir topluyor. Yaklaşık 10 yıldır Süha Erler Anadolu Lisesinde görev yapan Öztürk, 20 yaşında siringomiyeli teşhisi aldıktan sonra tekerlekli sandalyeye bağımlı hale geldi. Ancak, yaşam enerjisini hiç kaybetmeyen Öztürk, bu pozitif yaklaşımını okulda da sürdürdü. Hem okulda hem de okul dışında öğrencileriyle yakından ilgilenen Öztürk, 400 öğrencinin yarısından fazlasıyla birebir iletişim kurdu. Öğrencilerine isimleriyle hitap eden Öztürk'ün bu kişisel yaklaşımı, Almanca dersine olan ilgiyi de artırdı.

Ökkeş Aygün Öztürk, 20 yaşına kadar sağlıklı olduğunu ve 17 yıldır tekerlekli sandalyeyle yaşadığını belirtti. Öğrencilere verilen değerin başarı olarak geri döndüğünü ifade eden Öztürk, sene başında tüm öğrencilerin isimlerini öğrenmeye özen gösterdiğini ve çoğuna isimleriyle hitap ettiğini söyledi. Öğrencileriyle kurduğu güzel iletişimi şöyle anlattı:

"İsimleriyle çağrıldıklarında kendilerini değerli hissediyorlar. Onlarla sohbet ediyor, dertleriyle ilgileniyorum. Örneğin, onları evime davet edip birlikte maç izledik. Çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Onlarla arkadaş gibiyiz. Fotoğraf çekiliyoruz, gezilere katılıyoruz, videolar çekiyoruz ve eğlenceli vakit geçiriyoruz. Aynı zamanda derslerimizi de ihmal etmiyoruz. Bu tür etkinlikler öğrencilerin derse ilgisini artırıyor. Almanca derslerinde tüm sınıf aktif olarak katılıyor ve notları da oldukça yüksek. Bu başarıyı, yaptığımız etkinliklere ve öğrencilere olan ilgime bağlıyorum. Özel durumuma rağmen, bu tür güzel şeyler yaparak insanlara ilham vermeye çalışıyorum ve onlara güzel örnek olmaya gayret ediyorum. Engellerimi hiçbir zaman engel olarak görmedim."

ÖĞRENCİLERİN KİŞİSEL GELİŞİMİNE DE ÖNEM VERİYOR

Öğrencilerden Ayşegül Çetintaş, Ökkeş öğretmenin iletişim tarzının Almanca dersine ilgisini artırdığını ve başarısını iki katına çıkardığını ifade etti. Çetintaş, Öztürk'ün aynı zamanda rehberlik öğretmeni olduğunu ve Almancayı bir ders değil dil olarak öğrettiğini belirtti. Hatice Ceylan ise Öztürk'ün sınıfa her zaman güler yüzle girdiğini ve derslerinden büyük keyif aldığını söyledi. Ceylan, "Öğretmenimiz bizim için çok fazla şey yaptı. Karnelerimize özel notlar yazdı, karne hediyeleri hazırladı. Kişisel gelişimimiz için sunumlar yaptırdı ve üniversiteye gidip orada bu sunumları gerçekleştirdik, üniversite öğrencileriyle kaliteli vakit geçirdik," ifadelerini kullandı.