FETÖ çetesinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası vatandaşların meydanlarda kesintisiz bir şekilde sürdürdüğü demokrasi nöbeti tarihe geçecek detaylarla devam ediyor. Kahramanmaraşlı minik Tuana ise küçük yaşına rağmen meydana damgasını vuruyor.

FETÖ çetesinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası vatandaşların meydanlarda kesintisiz bir şekilde sürdürdüğü demokrasi nöbeti tarihe geçecek detaylarla devam ediyor.Her yaştan ve her kesimden insanların ortak bir değer olarak demokrasi etrafında birleştiği bu nöbetten çok çarpıcı bir detay darbecilerin neden başarılı olamadığını ve olamayacağını gösterir nitelikte. En büyük detaylardan biri de, 11 yaşındaki Kahramanmaraşlı Tuana Hançerkıran. Küçük yaşına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığında meslektaşlarımızı dize getirerek Cumhurbaşkanımız ile ilk röportajı gazetecilerden önce yapan Tuana, Kızılay Meydanına da demokrasi çadırını kuran ilk isim oldu.

Tuana Hançerkıran. 11 yaşında. Sude Naz Hançerkıran. 11 yaşında. Ela Hançerkıran. 15 yaşında. Pek çok akranının tersine bu üç çocuk televizyon karşısına geçip çizgi film izlemek yerine akşam saatlerinden sabah ortalık ışıyana kadar Ankara Kızılay meydanında demokrasi nöbeti tutuyor.

GÜVEN PARK’TAKİ DEMOKRASİ ÇADIRI

Tuana Hançerkıran ve kuzenlerini Kızılay Güvenpark’taki on binlerden ayıran ise; Tuana’nın aklına gelen bir fikri hayata geçirmiş olması. Tuana, demokrasi nöbetinin tutulduğu Güvenpark’ta demokrasi çadırı kurdu ve demokrasi nöbetini bu çadırda tutarak hem tarihe tanıklık ediyor hem de not düşüyor. Çünkü nöbetteki vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği demokrasi çadırına gelenler ile fotoğraflar çektiriyor, “demokrasi defteri” adını koyduğu deftere gelenlere darbe girişimi ve demokrasi nöbeti ile ilgili duygularını yazdırıyor.

15 TEMMUZ’DAN SONRA KABUS GÖRÜYORUM

Peki demokrasi çadırı fikri nasıl çıktı? “O gece sabaha kadar ayaktaydık. O gece geçti belki ama biz hala ayaktayız.” diyen Tuana Hançerkıran şöyle devam ediyor: “11 yaşındayım. Uyuduğumda rüya görürdüm 15 Temmuz gecesine kadar. Ama şimdi uyumaktan korkuyorum. Çünkü artık rüya değil, kâbus görüyor, o geceyi tekrar yaşıyorum. O yüzden; rüyaların kâbusa dönmemesi için demokrasinin korunmasına katkı sunmak istiyorum.”