Türkiye uluslararası bir ekonomik saldırıya maruz kalmış durumda. İçinde bulunduğumuz durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında çok sıkıntılı bir tablo yok. Bu kadar sıkıntı da çok fazla dillendirmemizden meydana geliyor. Bu duruma uluslararası ölçekte baktığımız zaman, ekonomik olarak yorumlamak için bir ülkenin kişi başına milli gelirine bakacaksınız, bir de borçlanma oranına bakacaksınız. Bu iki kritere baktığınız zaman Türkiye’nin durumu çoğu Avrupa ülkesinden çok daha iyi. Bankalarda pozisyon açıklığı yok, bu da çok fazla sıkıntı olmadığını gösterir. Ülkemizde bu kadar büyütülecek bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Mevcut durumun içinden de bir an önce çıkacağımızın kanaatindeyim.

Dövizdeki dalgalanmalardan şehir ekonomisi sizce nasıl etkilendi?

Dövizdeki dalgalanmalardan daha çok üreten kesim etkilendi. Onların da döviz borçlanması varsa etkilenmişlerdir. Vatandaşların alacakları ürünlerde çok fazla artış yoksa, çok fazla sıkıntı var da diyemeyiz. İnsanlarımız tatilleri yapıyorlar, ihtiyaçlarını görüyorlar. Dünyanın en büyük krizlerine baktığınız zaman en fazla 18 ay sürmüştür. Bizim dikkat etmemiz gereken en büyük şey biraz daha tasarruf etmemiz. İhtiyaçlarımızı inceleyip ona göre harcama yapacağız. Bir ülkenin kalkınmasında en büyük oran tasarrufa düşer. Bir alandan tasarruf yapılıp, diğer alanlara yatırımlar yapılıp üretim hacmi genişletilir. Tasarruf etmezseniz yeni yatırım yapmanız zor olur. Bize anlamlı gelmeyen hiçbir şeyi almamamız gerekiyor.

Kamuda tasarruf tedbirleri alındı mı? Süreç nasıl devam ediyor?

Devletimizin bu konudaki hassasiyetini planlamalarda görüyorum. Eski bir planlamacı olarak merkez bankasının aldığı kararları görüyorum. Bizim biraz daha bu kararları önceden hazırlamamız gerekiyordu. Bu tarz sıkıntılara karşı daha hazırlıklı olmamız gerekiyordu. Orta vadeli plan, gelirler üzerinde biraz daha hassasiyet göstermemizi ortaya koyacak. Kamuda gereksiz yere harcama yapılmayacak. Yatırımlar ihtiyaçlara göre sıralanacak.

Belediye Başkanı İlçenin ekonomisini geliştirmekten sorumlu mu? Sosyal hizmetlerin yanı sıra ekonomi anlamında neler yapabilir?

Bir belediye başkanının görevi o memlekette sadece sosyal çalışmalar yapmak değil. Gerek fiziki anlamda gerekse insan odaklı yapılan çalışmaların bağlamında bu hizmetler yapılacak. Aynı zamanda bu memleketin ekonomisini kalkındıracak ne tür yatırımlar yapılabilir diye düşünülür. Bir ilçede belediye hizmetlerinin yanında o ilçede ne tür üretim alanları geliştirebiliriz? O üretim alanlarının geliştirilmesi için ne tür altyapılar yapılabilir? Çalışmalarının yapılması gerekir. Örneğin bir ilçede hayvancılık ön plana çıkmışsa, o hayvanların daha çok katma değer kazanması için oralarda yerel yapılanmaların kolaylaştırıcı çalışmalar yapması lazım. Aynı zamanda bölgede istihdam sağlanması lazım. Buna Onikişubat Belediyesi olarak örnek verebileceğimiz rekreasyon alanımız var. Bu alanda binlerce vatandaşımız istihdam edilecek. Yerli ve yabancı turist çekecek. Bunlar bizim Kahramanmaraş’ımıza değer katacak projeler.

Sizi en çok mutlu eden projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Son birkaç yıl içerisinde en mutu olduğum projelerimizden bir tanesi üniversite sınavında başarılı olan öğrencilerimiz ile bir araya gelmemiz oldu. Bir diğeri ise Erol Abdullah Olçok İmam Hatip lisesinin eğitim hayatına geçmesi oldu. 600’ün üzerinde öğrenciye hizmet verecek. Buralardan ülkemize, vatan millet sevgisi ile, değer ve yargılarımızı göz önüne alan insanlar yetişecek.