Kahramanmaraş'ın boşanma davası sayısı... Boşanma oranları bize ne söylüyor!
Toplumumuzun kanayan yaralarından yüksek boşanma oranları Kahramanmaraş’ta da kendini gösteriyor.
HABER: ABDULLAH YILDIZ
Konuyla alakalı gazetemize açıklamalarda bulunan Avukat Fatmanur Toprak Saygıner, “Yalnızca 2017 yılında açılan boşanma davası sayısı 2 bin 650. Şehir nüfusu göz önüne alındığında bu rakam çok yüksek” dedi.
Kahramanmaraş’ta boşanma oranlarını gazetemize açıklayan Avukat Fatmanur Toprak Saygıner her yıl ortalama 2 bin 500 ailenin boşandığını belirterek bu durumun sebepleri ve toplumda yol açtığı problemler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına Kahramanmaraş’ta ki boşanma oranlarını açıklayarak başlayan Saygıner boşanmaların topluma etkisine dikkat çekti.
“Kahramanmaraş merkezde 2017 yılında açılan boşanma davası sayısı 2 bin 650. Bakınız 2018 yılı rakamları ki Nisan ayına yeni girdik 700 kişi boşanma davası açmış durumda. Şehir nüfus göz önüne alındığında bu rakam çok yüksek. Yani her yıl ortalama 2 bin 500 ailenin dağıldığı anlamına gelir. 2010 yılında bu rakam 2 bin.
Bu rakamlar yalnızca eşlerden ibaret değil. Bir boşanmadan evlilikten doğan çocuklar, çiftlerin aileleri ve akrabaları hatta arkadaş çevreleri bile etkileniyor. Rakam 2 bin 650 ama etkisini rakamla ölçeceksek 50 ile çarpmamız gerekir. Toplumu bu denli etkileyen bir olay. Bakınız bazen kişi buraya arkadaşıyla gelmiş ve arkadaşı kişinin hakkını savunmaya çalışıyor. Neden çünkü bu durumdan o da etkilenmiş. Bu yüzden biz çiftleri çekişmeli boşanma yerine anlaşmalı boşanmaya yönlendiriyoruz. Ne taraflar ne onların çocukları ve aileleri yıpranmadan hükmen bitmiş bir evliliği birbirlerine saygı göstererek bitirmeye çabalıyoruz.”
EKONOMİK SEBEPLER BAŞI ÇEKİYOR
Boşanmaları nedenleri üzerinde duran Saygıner birden fazla soruna dikkat çekti. En büyük sebeplerden biri olarak ekonomik nedenleri işaret eden Saygıner şu ifadeleri kullandı:
“Geçmişte temeli atılan problemler bugün kendini gösteriyor. Küçük yaşta görücü usulü ile evlendirilen bireyler ‘biz zaten görücü usulü evlendik’ diyorlar. Yani bu şu anlama gelir. Bu eşi ben seçmedim ailem seçti. Hem kadın hem erkek için rakamlar yaklaşık olarak aynı.
En büyük boşanma sebeplerinin başında ekonomik sıkıntılar geliyor. Gerçekten sıkıntı çekenler dışında bir de ekonomik sıkıntı çekmeyip eşine sıkıntı çektirenler var. Ekonomik şiddet dediğimiz bir olay var. Erkeğin ekonomik gücü yerinde olup ta kadını bu yönde mahrum bırakması olarak tarif edilebilir. Bu durum şuan kanunen bir boşanma sebebidir. Erkeğin çalışmaması da burada önemli bir etken. Hem kadın hem erkek ekonomik anlamda birbirlerine karşı anlayışlı olmalı.”
KANUNEN ERKEK KADINA AYRI BİR EV TUTMAK ZORUNDADIR
Saygısızlığın toplumdaki en büyük yaralardan biri olduğunu belirten Saygıner bu duruma cehaletin sebep olduğunu savundu. Saygıner,
“Boşanmada ki bir diğer önemli sebepte yetersiz eğitim seviyesi. Halkımızın büyük çoğunluğu cehalet içerisinde. Öyle ki bize boşanma talebiyle gelen insanların yarısının öne sürdüğü sebepler boşanma için yeterli değil. Eşler birbirlerine saygı duymuyorlar. Aileler sürekli olarak evliliklere müdahale ediyor. Aileyle aynı evi paylaşmaya başlıyorlar ki bu bir boşanma sebebidir. Çünkü kanunen erkek kadına ayrı bir ev tutmak zorundadır. Yeni evliler aileleriyle komşu olarak dahi yaşadıklarında ailelerin evliliğe müdahalesi başlıyor ve bu durum boşanmaya kadar giden bir sorunu başlatıyor. Çünkü erkekte ve kadında kayınvalide kayınpeder baskısı oluşuyor.”
Yeni nesil evliliklerinde başarısızlıkla sonuçlandığının altını çizen Saygıner bu duruma sebep olarak internetin kötüye kullanımını gösterdi. Sosyal medyada aldatma oranların yeni nesil evliliklerde çok yüksek olduğunu hatırlatan Saygıner, “Yeni nesilde görülen en büyük problem teknolojinin kötüye kullanılması. Yani sosyal medyada aldatma. Bu durum o kadar sık yaşanıyor ki. Zaten güven sarsılması mahkeme tarafından boşanmaya sebep olarak kabul edilir ve sosyal medyada karşı cinsle arkadaş ilişkilerinin ilerisinde bir muhabbet bu duruma delil olarak gösterilir. Mahkeme boşanmayla birlikte maddi ve manevi tazminatın ikisine birden hükmeder ve nafakaya hükmeder. Yani çoğu insanın umursamadığı yazışmaların geldiği nokta burası” şeklinde konuştu.
KİŞİLERİN BOŞANMAK İSTEMELERİ YETERLİ DEĞİL
Kanunların sudan sebeplerle boşanmayı önlemek adına yeterli tedbirleri aldığını savunan Saygıner, hakimin, kimsenin sırf boşanma beyanına dayanarak boşanma kararı vermeyeceğini söyledi.
“Kanunların yeterli önlemleri aldığı kanısındayım şöyle ki boşanma talebiyle hakim karşısına çıkmış bir çifti hakim eğer yeterli sebep görmezse evliliğin devamına karar verir. Çift 3 yıl daha birlikteliği devam ettirmeye çalışır ve eğer başarısız olursa tekrar boşanma davası açar, durum tekrardan değerlendirilir. Buna sebebiyet vermemek için anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davaları açarken kanunda geçerli sebeplere dayanarak ve delillendirerek, uzman avukat eşliğinde dava açmalıdır. Yani eşler sırf boşanmak istiyorum diyerek hakim karşısına çıkamaz. Geçerli sebepleri deliller eşliğinde mahkemeye sunmaları gerekir.”
Bu gidişatın durdurulması için toplum olarak saygıyı öğrenmemiz gerektiğini söyleyen Saygıner, “Bu durumun düzelmesi için evliliğe olan saygının arttırılması gerektiğine inanıyorum. Eşler birbirlerine saygı duymalı. Ailelerinde çiftlere saygılı olmaları gerekiyor. Boşanma kararı almış çiftlerin öne sürdüğü sebeplerin yüzde 80’i eşlerden birinin ailesinin evliliğe müdahalesi” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.