Kocaeli'nin Başiskele ilçesi Doğantepe Mahallesi'nde 17 Ağustos tarihinde meydana gelen olayda 64 yaşındaki Gülşeni ve 67 yaşındaki Halil Öztürk çifti, 3 yıldır besleyerek büyüttükleri ineği borçlarını ödemek amacı ile satma kararı aldı. Öztürk çifti, satılığa çıkarttıkları hayvanları çevredeki müşterilerle anlaşamadığı için satamadı. Daha sonra çiftin oğulları Mehmet Emin Öztürk, anne ve babasının hayvanlarını bir alışveriş sitesi üzerinden satma kararı aldı. Mehmet Emin Öztürk, bir arkadaşının hesabından hayvanlarının satılık olduğu ilanını verdi. Öztürk'ün ilan vermesinden kısa bir süre sonra G.Ö. isimli kadın telefonla arayarak hayvanları satın almak istediğini söyledi. Kendisini G.Ö. olarak tanıtan kadın ve eşi B.Ö., daha sonra hayvanları görmek için Öztürk ailesinin evine geldi. Hayvanları almak istediğini söyleyen şahıslar ile Öztürk ailesi 48 bin 500 TL karşılığında anlaştı. Şahıslar paranın bir kısmını bir ay sonra ödeyebileceklerini söyleyince Öztürk ailesi, hayvanları satmaktan vazgeçti. İlk pazarlığın ardından iki kez daha ailenin evine gelen şahıslar, hayvanları satmaya ikna etti.

Hayvanları götürdükten sonra ortadan kayboldular
Öztürk ailesine 9 bin TL para veren şahıslar, paranın kalanını ise 1 ay sonra ödeyeceklerini söyleyerek senet imzaladı. Şahısların kamyonla hayvanları götürmesinden kısa bir süre sonra Mehmet Emin Öztürk, telefonla arayarak hayvanların durumunu öğrenmek istedi. Şahısların telefonlarına ulaşamayan Öztürk, durumdan şüphelenerek plakasını aldığı nakliyat şirketine ait kamyonun sürücüsüne ulaştı. Kamyon şoförü hayvanları Samsun'un Terme ilçesine götürdüğünü söyledi. Mehmet Emin Öztürk, şahısların hayvanları Şile'ye götüreceklerini söylemesine karşın kamyon şoförünün Samsun'a götürdüğünü söylemesi üzerine dolandırıldıklarını anladı. Yaşanan olayın ardından Samsun'a giden Öztürk, şahısların daha önce de farklı kişileri aynı yöntemle dolandırdığını öğrendi. Öztürk ailesi, Kocaeli Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Yaşlı çift bir yandan yaklaşık 2 aydır kendilerini dolandıran şahısların ortaya çıkmasını beklerken, diğer yandan ise hayvanların parası ile ödeyecekleri borçlarını düşünüyor.

“Biz dolandırdıkları 11. kişi olmuşuz”
Halil Öztürk, şahısların duygu sömürüsü ile kendilerini dolandırdığını belirterek, “Oğlum hayvanları bir internet sitesi üzerinden satılık diye paylaşmış. Bunlar görünce oğlumu telefonla arayıp hayvanları satın almak istediklerini söylemiş. Oğlum da, ‘Gelin bakın' demiş. Gelip baktılar. Hayvanları beğendiklerini söylediler. Sonra nasıl alabileceklerini söylediler. Oğlum da peşin olmadan satamayacağımızı söylediler. Bunlar bunun üzerine gittiler. Yaklaşık 5 gün sonra tekrar geldiler, 'Hayvanlarımızı kesime verdik. 45 günlük bir çek aldık. O çek gelene kadar bize müsaade et' dediler. Oğlum da ‘Paran gelince gel, o zamana kadar biz hayvanları besleriz' dedi. Bunlar tekrar gittiler. Üçüncü gelişlerinde kabul ettik. 9 bin TL peşin para verdiler, kalanı için senet yazdık. Senedi yazarken de şahıs, ‘Ben ölünce toprak altına gireceğim, senin hakkını yiyemem' dedi. Hayvanları verdikten sonra oğlum araştırınca bunlar üçkağıtçı çıktı. Biz dolandırdıkları 11. kişi olmuşuz” dedi.

"Telefonların kapalı olduğunu görüce dolandırıldığımızı anladık"
Hayvanlar götürüldükten sonra şahıslara ulaşamayınca dolandırıldıklarını anladıklarını ifade eden Mehmet Emin Öztürk ise, “Hayvanlarımızı satmaya karar verdik. Burada düşük fiyat verdikleri için internet yoluyla daha iyi bir fiyata satabileceğimiz için ilan verdik. İlanı gören bir kadın beni aradı, Şile'de olduğunu ve çiftçilik yaptığını söyledi. Ben de gelin bakın ona göre pazarlık yapalım dedim. Geldiler, burada ineklere baktılar. İnekleri çok beğendiklerini söylediler. Babam da anlattığı için ödemenin kalanı için gün istediler. Daha sonra kendi aramızda senet düzenledik. Daha sonra geldiler, hayvanları verdik. Bunlar götürdükten sonra biz hayvanları merak ettik. Arayınca telefonların kapalı olduğunu gördük. O zaman dolandırıldığımızı anladım” diye konuştu.

"Araya birilerini koyarak ağabeyine ulaştım, o da yardımcı olmadı"
Yaptıkları tüm araştırmalara rağmen şahısları bulamadıklarını kaydeden Mehmet Emin Öztürk, olayla ilgili şikayetçi olduklarını belirterek, “Ben sonra ulaşamayınca araştırmaya başladım. Nakliyeyi yapan kamyonunun plakasını almıştım. Onun üzerinden şoföre ulaştım. Şoför hayvanları Samsun'un Terme ilçesine götürdüklerini söyledi. Ben alıcıya da hayvanları şehir dışına çıkartmaması konusunda uyarıda bulunmuştum. O gece hayvanları Terme'ye indirmişler. Ben bundan şüphelenerek olaydan 2 gün sonra kalkıp Samsun'a gittim. Ailesine ulaştım, 6 aydır kendisi ile görüşmediklerini ve şahsın birkaç kişiyi daha dolandırdığını söylediler. Bunun üzerine ben de geri döndüm. Ondan sonra araştırmaya devam ettim. Araya birilerini koyarak ağabeyine ulaştım, o da yardımcı olmadı. Süreç böyle devam etti. Daha sonra savcılığa şikayette bulundum. Bana beklemem gerektiğini ve sürecin kendilerinde olduğunu söylediler” şeklinde konuştu.

"Şimdi hiçbir şey yok, dolabım boş kaldı”
Gülşen Öztürk ise, dolandırılmalarının ardından üzüntüden uyuyamadığını ifade ederek, “Hayvanlarımı istiyorum. Benim canım yanıyor. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Onca yıllık emeğim de hayvanlarım da gitti. Canım acıyor, geceleri yatamıyorum. Sabahın köründe uyanıp otlatmaya götürürdüm. Deprem olduğunda hayvanlarım eteğimin altına girdiler. Hayvanlarım beni severlerdi. Geceleri yatamıyorum. Ya hayvanlarımı getirsinler ya da parasını versinler, hayvan alacağım. Biz o hayvanlarla geçiniyorduk. Şimdi hiçbir şey yok, dolabım boş kaldı” ifadelerini kullandı.