HABER: ABDULLAH YILDIZ

“Sağlığını düşünen insan yün kullanır” diyen Kıraç yünün insan sağlığına olan faydalarını anlattı.

Kapalı çarşıda 37 senedir yüncülükle uğraşan Yılmaz Kıraç hazır yataklarla yün yatakları kıyasladı. Vatandaşları yün kullanmaya teşvik etti.

“Sağlığını düşünen insan yün kullanır. Dikkat edin özellikle günümüzde bel ve boyun fıtıkları artış gösterdi. Bunun sebebi olarak ben polyester sentetik yatakları görüyorum. Çünkü bizden önceki nesillerde bel ağrısı boyun ağrısı falan yoktu. Bu hazır yataklar çıktığı gibi bu tür rahatsızlıklar da çoğaldı. Yün insanda ki stresi ve elektriği alır. Ancak hazır yataklar insandaki stresi ve elektriği daha da çoğaltır. Bakın insanlarımız son derece stresli ve gergin. Bunun sebebi de sentetik malzeme kullanılan hazır yataklardır.”

Fiyat olarak da aynı olduğuna dikkat çeken Kıraç doğal olanı tercih etmenin daha mantıklı olduğunu savundu.

“Yünün kilosu 10 lira. Elyafında kilosu 10 lira. Yün doğal elyaf ise sentetik yani naylon. Ucuz desen ucuz değil. Elyaf yatakta yat ter içinde kalırsın. Yün yatakta yat uyur dinlenirsin.

Yün eskimez. Altın gibi gümüş gibidir. Senede bir kere döker yıkarsın, sonra ilk günkü gibi kullanmaya devam edersin. Zaten biz müşterinin yününü geri satın alıyoruz. Mesela müşteri yıllarca kullandı sonra getirdi ve satmak istedi. Ben geri kendisinden satın alıyorum.”

HER BİR YÜN KILI ASLINDA BİR TÜR BORUDUR

Yün satışlarının eskiye nazaran artık çok zayıf olduğunu söylerken şehrimizde yalnızca 5 adet yüncü kaldığının altını çizdi.

“Bakın her bir yün kılı aslında bir tür borudur. İçi boştur ve hava o boşluklarda dolaşır. Dolayısıyla kışın sıcak yazın serin olması da bu yüzdendir. Ayrıca yün yatak insanın tüm vücudunu sarar boşluk bırakmaz. Hazır yataklarda ise ne kadar reklamı yapılsa da insan vücudu ile yatak arasında boşluklar kalır ve o boşluklarda çeşitli ağrılara neden olur.

Tabi tüm bu insanlarımızın yaşadığı rahatsızlıklar yünün kıymetini tekrar anlamamızı sağladı. Şuan yün yatağa bir tür eğilim ve geri dönme var. Ancak geçmişe nazaran hala çok düşük seviyede çünkü bizim geçmişte 1,5-2 ton civarında yün sattığımız günler olurdu. Şimdi ben yılda bu kadar satamıyorum.”