İngiltere ile Türkiye, istihbarat paylaşımı için Şubat 2016’da anlaşma imzaladı. Mutabakat metninde, hassas kozmik bilgilerin nasıl korunacağı uzun uzun anlatıldı. Ancak anlaşmayı Türkiye adına imzalayan kişi, ateşli bir FETÖ ajanı çıktı.

25 Şubat 2016’da Türkiye ile İngiltere arasında istihbarat güvenliği anlaşması imzalandı. Sözkonusu anlaşmanın ayrıntılarında iki ülke arasında yapılacak istihbarat paylaşımının güvenliğinin nasıl sağlanacağı yönünde maddeler de bulunuyor. Anlaşma maddelerinde, kritik bilgilerin paylaşılma esasları ve koruma yöntemlerine yönelik ciddi tedbirler alındığı görülüyor. Ancak anlaşmayı Türkiye Cumhuriyeti adına imzalayan kişi dönemin Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hava Pilot Tümgeneral Şaban Umut oldu. Umut, 15 Temmuz’da aktif rol alan FETÖ’cü hainlerden biriydi.

İKİNCİ İMZA İNGİLİZ ELÇİ’NİN

İstihbarat güvenliğine yönelik yapılan çok önemli anlaşmada imzası olan Umut’un FETÖ’nün üst düzey casuslarından biri olması, hain örgütün devletin tüm kilit noktalarına kadar nasıl sızmayı başardığının en açık göstergelerinden biri. Bu anlaşmaya İngiltere adına imza atan isim ise oldukça dikkat çekici. O isim İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi Richard Peter Moore. Sözkonusu anlaşma 17 maddeden oluşuyor. Anlaşmanın 5. ve devam maddelerinde, paylaşılan gizlilik dereceli bilgilerin ifşa edilmeyeceği, üçüncü taraflara veya hükümet yetkililerine vermeyeceği vurgulanıyor.

ÜST DÜZEY GÜVENLİK ÖNLEMİ

Anlaşmaya göre gizlilik dereceli bilgiyi diğer ülkeden alan taraf, bilginin yazılı olduğu asıl nüshayı sadece ulusal güvenlik tehdidinde belirli sayıda çoğatabilecek ve çoğaltılan nüshaları da tıpkı asılları gibi koruyacak. Bilginin yazılı olduğu evrak da sadece güvenlik kleransı (yetkisi) olan kişiler tarafından çevrilebilecek. Çok Gizli, Gizli veya Özel olarak sınıflandırılmış bu bilgiler de sadece güvenlik yetkisi olan belirli kişilerle paylaşılacak ve bilgiler sadece ‘bilmesi gereken’ kişilerce bilinecek.

İFŞAYA KARŞI BİR DİZİ TEDBİR

Gizli bilgiler, iki ülkenin ortak kabul ettiği kriptolu cihazlar dışında elektronik olarak iletilmeyecek ancak acil durumlarda bilginin sahibi olan güvenlik kurumlarının onayı ve kanuni düzenlemelerine uygun olarak kritptolu cihazların mevcut olmaması durumunda açık metin olarak gönderilebilecek. Gizli istihbari bilgilerin kaybolması veya üçüncü taraflara ifşa olması şüphesi durumunda her ülke kendi kanunlarına uygun tedbirleri alacak. Bu tip durumlarda bilgiyi alan taraf, gerekli olursa kaynak tarafın da yardımıyla bir soruşturma başlatabilecek.

Sabiha’dan kaçamadı

İngiltere ile Türkiye arasındaki anlaşmayla istihbarat paylaşımına konu olan gizli bilgilerin güvenliği garanti altına alınmaya çalışılmışsa da, metne Türkiye adına imza atan Şaban Umut’un tarihin en karanlık casus şebekesi FETÖ şüphelilerinden biri çıkması, örgütün en hassas birimlere kadar sızabildiğini yeniden önüne serdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir FETÖ soruşturmasında ifade veren Hava Yarbay Gürol Doğan, 1982 yılında Hava Harp Okulu’na kayıt yaptırdığını, 3. veya 4. sınıfta FETÖ’nün sohbet toplantısına katılan kişilerden birinin de Şaban Umut olduğunu söyledi. İddiaya göre darbe başarılı olsaydı Umut, Ekonomi Bakanlığı Müsteşarlığı görevine getirilecekti. FETÖ’cü Umut, Türkiye genelinde darbe yargılamasını yapacak 8 generalden biri olarak tasarlanmıştı ancak 16 Temmuz 2016 günü Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalandı ve cezaevine konuldu.