Konuşmasına korona virüs (Covid-19) salgının bölge ekonomisine verdiği sıkıntıları anlatarak başlayan Mehmet Gürbüz, “2020 dünyada gerçekten zor geçen bir yıl oldu. Ülkemizde de öyle. Bütün ekonomilerin yüzde 10 yüzde 20 bandında küçüldüğü bir dönemde Elbistan'da özellikle pandemi ile beraber tabii esnafta ciddi sıkıntılar oldu. Hükümetimizin çok başarılı tedbirleri, vatandaşlarımızın bu tedbirlere uymaları ile beraber hamdolsun sağlıklı geçirdik, kayıplarımız oldu. Kaybettiğimiz değerli vatandaşlarımız için ben üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. İnşallah bundan sonraki süreçte aşı ile beraber kontrol altına alınır ve tekrar yaşamayız bu sıkıntıları diye umut ediyorum. Şuan için Elbistan'da pandemi süreci kontrol altında. Günlük vaka sayıları yüzde 5’lerle ifade edilebiliyor. Ben tüm vatandaşlarımıza göstermiş oldukları özveri nedeniyle çok teşekkür ediyorum. Sokağa çıkma yasaklarını gerçekten harfiyen uyuldu. Hükümetin tedbirler bu anlamda çok önemli sonuçlar verdi. Bundan sonraki süreci de inşallah bu şekilde geçireceğiz diyorum” dedi.
“İNGİLTERE’DE YAŞIYOR, ELBİSTAN BELEDİYESİNDE MAAŞ ALIYORDU”
Elbistan Belediyesi’nin 2020 yılı çalışmaları hakkında Başkan Gürbüz, şunları kaydetti: “Biz tabi ki hız kesmeden hizmetlerimize devam ettik. 2019’da göreve başladıktan sonraki süreçle ilgili ciddi bir mali sorunla karşı karşıyaydık. Onları kontrol altına aldık. İşin açıkçası hükümetten bize gönderilen aylık ödeneklerin doğru yönlendirilmesi yönetilmesi adına kaynakları disipline ettik. Kayıt dışları engelledik, israfın önüne geçtik. Arkasından insan kaynaklarıyla ilgili ciddi sorun vardı, sıkıntı vardı. Onunla ilgili bir çalışma yaptık. Şuanda geldiğimiz nokta itibarıyla çok iyi durumdayız ve hala fazla personelimiz var. Ama yapacak bir şey yok onlar bizim Elbistan'ımızın yetişmiş değerleri, onlarla beraber üretmeye devam edeceğiz. Bir dönem Elbistan'da zor bir dönem yaşanmış. Yani gelen ödeneklerin çoğunu yaklaşık yüzde 85’e varan bir kısmı yerel idare açısından bu kabul edilemez, sürdürülemez bir oran sadece maaşlara gitmiş. 2.2 Milyon civarında gelen bir ödenek var. 2.7 milyon civarında sadece maaş ödemeleri var. Diyeceksiniz ki, aradaki farkı nasıl kapattınız? Diğer gelirlerinizde, yani kira gelirimiz, gayrimenkul satışlarından elde ettiğiniz gelirlerdir. Neredeyse hükümetten gönderilen paranın maaşları karşılamadığı bir dönem işin açıkçası. O dönemde vatandaşın hizmeti için kullanması gereken ödeneklerin sadece maaşa gitmesi kabul edilemez, sürdürülemez bir durumdu. Biz bunları engellemeye çalıştık. Hiç unutamadığım bir arkadaş İngiltere’de yaşıyor, Elbistan Belediyesinde maaş alıyordu. Onu tespit ettiğimizde gerçekten çok komik bir durumda, hemen alelacele arkadaş istifasını gönderdi. Bundan önceki kısımla ilgili zaten gerekli soruşturma işlemleri başlatıldı. Ama 500 yakın davanın sürdüğü bir idareden bahsediyoruz. Bir önceki dönem için söylüyorum. Yani 2015-2019 arasındaki dönem için. Elbistan gerçekten zorluklarla mücadele etmiş. Bizde ilk buradan başladık. Ve hızlıca kentin en önemli ihtiyaçları eksiklikleri neler ona baktık. Bizden yaptığımız anketlerde vatandaşımız en öncelikli isteği istihdam sorunlarının ve ulaşımla ilgili sorunların çözülmesiydi. Biz hemen yaklaşık 2019-2020 yılı içinde 45 kilometrelik yol yaptık. Anakent Belediye Başkanımız Hayrettin Güngör'le görüştük. Kendisinden Elbistan Belediyesi’nin tüm sınırlarımız içerisindeki ana yolların, işletme ve bakımlarını istedik. Sağ olsun onlarda bize verdiler.
Biz 2019’la beraber tüm kent merkezindeki yollarımızı bitirdik. Yaklaşık 40 kilometrelik bir sıcak asfalt attık. Ama yeterlimi değil. Halen doğalgaz çalışmaları devam ediyor. Doğalgazın tamamladığı yerleri biz yeniden gideceğiz. Oradaki eksiklikleri de gideceğiz ve kenti adeta yeniden inşa edeceğiz.”
Elbistan’ı yeniden inşa edeceklerini ifade eden Gürbüz, “İçme suyu, kanalizasyon, atık su arıtmasını bunlarla ilgili çalışmalar anakent Belediyesi, KASKİ Genel Müdürlüğü ile beraber yürütüyoruz. 2021’de biz artık kırsalımızda doğru döneceğiz. Kırsaldaki özellikle 60 kilometre grup yollarımızın yeniden yapılması, köy içi yollarımızın kilit parke yapılmasıyla ilgili çalışmalarımız olacak. Ben 2021 yılını Allah’ın izniyle kırsala hizmet yılı olarak görüyorum. Bu konuda yapacağınız tüm çalışmaları stratejik planlarımızı hazırladık. Yakın zamanda bunu kamuoyuna deklare edeceğiz. 2020 yılı pandemi tedbirlerinin dışında özellikle de ekonomi ile ilgili verilen ciddi mücadelelerle geçti. Elbistan ekonomisini artırabilmek adına, özellikle inşaat sektörünün önünü açabilmek adına, imar planı ile ilgili süreçleri hızlıca tamamladık. Sadece kırsal mahallelerimizde özellikle merkezle bütünleştirmek istediğimiz Çiçek ve Karaelbistan imar planlarımız ana kent belediyesi tarafından çalışıldı. Merkez 14 mahallemizin tüm imar planı çalışmaları tamamlandı. Askı süreçleri bitti ve ruhsat işlemlerine geçtik. Bu inşaat sektörüne hızlandırabilecek bir hamleydi ve acilen bunu yapmıştık. Şimdi orada 18 uygulamalarına geçeceğiz. Yani düzenli şehirleşme altyapısı, kurgulanmış bir şehirleşme neyi gerektiriyor, biz bunları teoriyle pratiği birleştirip Elbistan’da bundan sonra sorun yaşanmaması adına hem yolların açılması genişletilmesi rekreatif alanların düzenlenmesi ve inşaatın sektör olarak güçlendirmesi adına bu çalışmaları yapacağız destekleyeceğiz. Onun dışında organize sanayimizde çok ciddi bir şekilde destekledik, altyapısını güçlendirdik ve yaklaşık 20’ye yakın fabrika yer satın aldı. Özellikle Kahramanmaraş metropol merkezde, tekstilci bazı yatırımcıların Elbistan tercih etmesi de son derece umutlandırıyor. Elbistan'ın İlçe bazlı teşvik kapsamına girmesiyle ilgili bir çalışma var. Buda yapılmasıyla beraber, bundan sonraki süreçte istihdam sorunlarında aşabilecek bir hamle olacak. Ben 2020’nin Dünyada ve Türkiye'de küçülen bir ekonomi olduğu oransalını da göz önünde bulundurarak şunu söylemek istiyorum. İşin açıkçası çok büyük ne yıkımlar geçirdiğimizi düşünmüyorum. Alınan tedbirler yerli yerindeydi. Neredeyse hükümetimiz 12 bin vatandaşımıza asgari ücret düzeyinde ödemeler yaptı. Yerel idareler olarak bizde esnafımızın yanındaydık. Kira indirimi, kira ötelemesi, hatta bazı yerlerden hiç almadık. Devletin elindeki imkanları vatandaşla paylaştık. Onun dışında işten çıkarılan vatandaşlarımızla kendi ekonomik imkanlarımızı paylaştık seferber ettik. Özellikle seyyar satıcılarımızın ellerindeki ürünleri sokağa çıkma dönemlerinde aldık. Üretmiş olduğunuz ekmeği ücretsiz dağıttık. Vatandaşlarımıza bu anlamda olabildiğince kol kanat germeye çalıştık. Çünkü biz yerel olarak şuna inanıyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımızın bir öğretisidir ‘Bu devlet millet içindir’. Elinde devletin ne imkan varsa o zor dönemde milleti için seferber eden yerel idareler olmaya gayret gösterdik. Yurtiçinden yurtdışından çok fazla STK ile beraber hareket ettik. Bu dönemde onların da birtakım destek ve yardım taleplerine vatandaşlarımız ulaştırmada köprü olduk” diye konuştu.
Elbistan ilçesinin şehir trafiğinin düzenlemesi adına yeni girişimlerde bulunduklarını dile getiren Gürbüz, “Elbistan yaklaşık 37 ilden büyük bir şehir. Biz Elbistan’ı ilçe olarak görmediğimiz şehir kavramını çok kullanırız. Nurhak, Göksun, Afşin, Ekinözü bu bölgeler hatta Darende, Gürünü’de sayabilirsiniz onlarında ticaret merkezidir. Aslında kuzeyde 350 bin nüfusun en hareketli olduğu yerleşim alanıdır. Dolayısıyla 150 bin nüfusun kendisi zaten 35-40 bin civarında araçları barındıran bir yerleşim alanı. Onun dışında ticaret merkezi olması nedeniyle, özellikle de yazın gurbetçi vatandaşlarımızın gelmesiyle beraber Elbistan'da trafik sorun haline geliyor. Ama bunun çözümü var. Ulaşım ana planı yaptırdık Elbistan'la ilgili, stratejik eylem planı haline getirdik. İTÜ’den bir hocamızla beraber çalıştık. Otopark ihtiyacımız vardı. Yaklaşık 80 civarında otopark yaptık. Yaklaşık merkezde 80 kilometrelik bir ağ var. Yani Kahramanmaraş merkezdeki neredeyse yoğunluğa denk bir yoğunluktan bahsediyoruz ve haliyle bizim burayı insan gücüyle kontrol altına almam son derece zor. Onun için bu elektron denetim sistemlerini kurmamız gerekiyor şehrimize. Bununla ilgili bir altyapı çalışması yaptık, hazırlıklarımızı tamamladık. Bugün pandemi dönemi olduğu için beklemeye aldık. Önümüzdeki günlerde elektronikte denetim sistemleri, hem otoparklar, hem akıllı sayaçların ne olduğu yani bu hız kontrollü sistemlerinin kurgulandığı, yada daha çevre yollarında sinyalizasyon sistemlerinde öngörüldüğü bir takım çalışmaları birlikte değerlendireceğiz. Dolayısıyla kentte izlenebilir, sürdürülebilir, yönetilebilir, elektronik sistemi hayata geçirmiş olacağız. Buda Elbistan'daki ulaşım sorunu ortadan kaldırmış olacak” dedi.
Elbistan’da kültürel alanlarda yapılan çalışmalar hakkında değerlendirmede bulunan Gürbüz, “Elbistan için belki bir enerji kenti diyebilirsiniz. Dulkadiroğlu Devleti’nin başkenti tarihi bir başkent diyebilirsiniz. Turizm merkezi diyebilirsiniz. Bu nitelendirmeler kentin kimliğini oluşturmak adına önemli. Küçük Ceyhan’da bizim için son derece önemli. Çünkü bizim Dulkadiroğlu Devleti’nin yerleşkesine neredeyse sınırlarını çiziyor. Kale bölgemizde Dulkadiroğlu Sarayı var, orada yaşamı olmuş, yeni yaşamın merkez noktası orası, dolayısıyla bunu da çevreleyen Küçük Ceyhan. Daha önce kent savunmasında kullanılan alanken şimdi turizme kazandırılıp, dolayısıyla oradaki ticaretinde hayat bulması, canlanması adına önemsediğimiz bir proje. Bunla ilgili bir Çevre Bakanlığımıza proje tekliflerimizi yaptık. Yaklaşık 6 milyon civarında bize kaynak temini oldu. Buradan hibe bir kaynak bulduk ki, bulmuş olduğumuz hibe kaynaklar bu projeleri hayata geçireceğiz. Şimdi kentin ana gelirleri maalesef maaş ödemelerine gittiği zaman, hizmet üretemiyorsunuz. Vatandaş, hizmet üretin devlet size kaynak gönderdi. Sizin o kaynağı bulup onların yollarını yapmanız lazım. İşte bilim, çevre düzenlemeleri, çocuk oyun alanlarıdır, yaşam alanları, spor alanları rekreasyon alanlarıdır. Yada rehabilite çalışmaları, işte çevre kirliliğinin önlenmesi, hava kirliğinin önlenmesi de buna benzer çalışmalar yapmanız gerekiyor. Bu yapmamız gereken çalışmaların kaynağını alıyorsunuz, personele maaş olarak ödüyorsunuz. Buda vatandaşın alması gereken hizmeti aksatıyor. Biz haliyle burada şunu önemsiyoruz. Kaynakları doğru yönetmemiz gerekiyor. Elimizde var olan kaynağımızı doğru yönettiğimiz zaman yani, israfları önlediğimiz, gereksiz harcamanın önüne geçtiğimiz zaman onları alıp işte turizm harcamaları, turizm geliri elde edebileceğimiz, harcamaları yönlendirdiğimizde dolayısıyla kente dışarıdan gelecek olan ve hareketliliğin ve kente ekonomik girdi sağlayacak olan turizm sektörünün önünü açmış olacaksınız. Eskişehir'deki Porsuk Çayı'nın hemen düzenlenmesiyle beraber Eskişehir nerdeyse başka bir şehir oldu, hatta slogan oldu. Bu şehir değil, başka bir şehir Eskişehir. Şehir Eskişehir kavramlarını kullanıyor bugün. Malatya’da küçük bir alanda düzenleme yapıldı inanılmaz bir turizm geliri elde etti insanlar. Biz aynı geleceği küçük Ceyhan’da elde edeceğimizi düşünüyoruz.
Yani Elbistan'dan herhangi bir kaynak çıkmadan alacağız. Ben Elbistan Belediyesinde kaynak üreterek yapmış olduğunu bugüne kadarki hizmetler neredeysen gelirim kadar. Yani hükümetten almış olduğum gelirime yakın bir hibe kaynak üretiyoruz. Açık bir konser alanı, dünyanın en büyük ve biyolojik havuzu gibi çalışmalarımız var. Biz bunumla ilgili Guinness'e müracaat edeceğiz, girmeye çalışacağız. Ayrıca bugüne kadar Ceyhan Nehri’mizin üretmiş oldu sazlıkları hep sorun gibi görülmüştür. Mesele bu bizim ve gübre fabrikalarının hammaddesi. Çok daha enteresanı kozmetiğin hammaddesi, ilaç sanayinde tercih edilen ürün, neredeyse bunu artık insanlar ham satın alma noktasında rekabete girecekler. Kaynakları çok fazla Elbistan'ın çokluğu ve geniş bir imkanı var. Dolayısıyla bunlar doğru yönetmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“SADECE MAKAMI OLAN MÜDÜRLÜKLERİ KAPATTIK”
Elbistan Belediyesi’nde sadece makamı olan müdürlükleri kapattıklarını kaydeden Gürbüz, “Belediye geldiğimde ben baktım 17 tane müdürlük var. Tamam, nüfusun büyük yönetimsel sorunlar var ama müdür var personel yok. Yani arkadaş oda veriyoruz, makam veriyoruz, yüksek maaşlar veriyoruz. İhtiyacımız olan 10 müdürlük kaldı, 7 tanesini kapattık bu bizi tasarruf sağladı. 14 yakın arkadaşımızın 8 tanesiyle yollarımızı ayırdık. Bunlardan 3 tanesi mühendis, 1 tanesi Mimar, 1 tanesi plancı diğerleri de teknisyen kadrosundaydı. Yıllık ve bu 8 arkadaşımın bana maliyeti 938 bin lira. Yani bir yılda yaklaşık 1 milyona yakın para ödüyordum. Bu 8 arkadaşımın yerine 27 tane personel alındı. 27 personele ödediğim rakam da 967 bin lira neredeyse birbirine denk. Şimdi bunu niçin söylüyorum biliyor musunuz? Belediyeler birilerine maaş kazandırmak yeri değil. Belediyeler hizmet yeri. Çıkarılan rakamlar ve buradaki istihdam edilen insanlar dolayısıyla hiç personel olmayan bir müdürlük kapatmak bu kamuya bir kar değil midir? İsrafı önlemek de bir üretimdir. Bir kaynak israfını doğru yönetmek adına bir çağrıdır. Geçmiş yıllarda ki denetim raporlarını inceledim 20 bin araca yaklaşık 70 bin lira para harcayarak tamir ettirmiş. Şuanda araçta hurda hiç kullanılmıyor. SGK'ya 25 milyon yanlış idari uygulama nedeniyle biz şuanda ödemek zorundayız. Yeni rakamı söylüyorum bunlar eski rakam değil. 25 milyon ceza. Yani oradaki bir ve müdürümüz, idarecimiz yapmış olduğu yanlış bir uygulama borcu yoktur kağıdını almamış, SGK'dan istememiş, şimdi bütün vergi daireleri Elbistan Belediyesine ceza kesti. Bu arkadaşlarımızla yollarımızı ayırdık. Dolayısıyla ben artık bu kentin paralarını heba edilsin istemiyorum. Doğru kullanalım kaynakları, doğru yönetelim istiyorum. Ben bir personelin kuruma verdiği zarar 25 milyon, yani eski rakamla 25 trilyon. Bu nedenle tüm yatırımlarımızı kendimiz yapıyoruz, borçlanmamaya çalışıyoruz. Sadece ben 5 milyon borçlanma yaptım 2 yıl içerisinde İller Bankasından. Önümüzdeki ay Şubat sonuna kadar kamu borçlarının, vergi borçlarının tamamını ödeyeceğiz inşallah. Ekonomik güven ortamı son derece önemli. Yani yatırımcı geldiği zaman size güvenmesi gerekiyor. Hükümetin önümüzü açacağına inanıyoruz. Tüm madencileri görüşüyorum, enerji yatırımcıları ile görüşüyorum, turizmcilerle görüşüyorum. Bu anlamda yapılabilecek olan tüm iş ve yatırım olanaklarını opsiyonlarını imkanlarını seferber etmiş durumdayız. Organize Sanayimiz doldu 2. etaba geçmeye çalışıyoruz şuanda. Birde Besi İhtisas OSB kurulum noktasında. Artık onaylar bakanlıktan bugün yarın gelir diye bekliyorum. Bakın bu o kadar önemli ki kent ekonomisi açısından. Yaklaşık 5 bin kişilik istihdam söz konusu burada. Zannediyorum Doğu ve Güneydoğuda bu kadar büyüklükte nitelikli bir Besi İhtisas OSB yok. Elbistan'dan etin ihracat kalemi olduğunu ve önemli kalem olduğunu da düşünecek olursanız hiç ıskalayabileceğiniz bir alan değil. Türkiye'nin en büyük 4. ovasından bahsediyorsunuz. Diyarbakır'da zannediyorum yatırımları olan Galip Ensarioğlu beyefendi ile bir görüşmem oldu. Galip beylerin Türkiye’de biyogaz alanındaki yaptığı çalışmalar bir toplam biyogaz sektörü yüzde 30’nu yönetiyor. Büyük bir yatırımcı kuruluş.
Elbistan'da 3 tane biyogaz tesisi kurmak istiyor. Bu Elbistan'daki çevre atıklarının giderilmesi, atıktan geri dönüşüm ve üretim enerji üretimi demek. Ayrıca bunun gübreyle desteklenmesini önemsiyoruz. Bu gübre fabrikasının kurulmasını tarımın desteklenmesi demek hayvancılığın desteklenmesi demek ve enerji sektörüyle beraber kent ekonomisi ülke ekonomisine ciddi bir girdi sağlamak demek. Bunlar çok önemli son derece bizimde heyecan duyduğumuz projeler ve bu çalışmaları da yapıyoruz, yapacağız. Kentin bundan sonraki geleceğini ben özel sektör yatırımlarında olduğuna inanıyorum ve kentin önünü açabilecek özellikle yurtdışındaki sermayenin şehre çekilmesi kazandırılması adına çok önemsiyorum” dedi.
Elbistan’da hava kirliği noktasında günlük ölçümlerin yapıldığını öne süren Gürbüz, şunları kaydetti: “Elbistan hava ölçümleri sürekli bakanlığımız tarafından günlük yapılıyor. Sağlıksız noktaya gitmesi halinde müdahaleleri geliyor. Biz bunlarında denetimini yapıyoruz takipçisiyiz. Özellikleri termik santralin A ünitesinde ciddi sorunlarımız sıkıntılarımız filtre takılmadığı için. Biz özellikle bunun milletvekillerimiz, hükümetimiz Sayın Bakanımız Mahir Bey, önderliğinde çok sayıda toplantılar yaptık. Hatta bu toplantılara muhalefet partilerine katılımlar da oldu. Çünkü biz Elbistan'da birlikte yaşıyoruz. Yani bu sorun sadece iktidarın sorunu yerel liderin sorunu değil. STK’ların orada yaşayan tüm siyasi partilerin örgütleri sorunu. Biz hep birlikte bu toplantıları yaptık ve oradaki vatandaşlarımız zehirlenmemesi, hava kirliliğin kontrol altına alması adına fitrenin bir an önce takılması gerekliliğiyle ilgili yasal uyarladığı ve sosyal duyarlı ilgili firmalara yaptık. Ancak üzülerek görüyoruz ki halen Pandemi nedeniyle zannediyorum yetiştirememişler hale filtre takılmadı. Buda işin açıkçası insanımızın sağlığını çok olumsuz yönde etkiliyor. Ben neredeyse her hafta düzenli olarak yazılar yazıyorum. Yetiştiremedi iseniz yapamadıysanız gerekiyorsa kapatın kardeşim. Bizim insanımızın sağlığı her şeyden önemlidir. Bu sadece termik santralinin sorunu değil tabii, şeker fabrikasıyla ilgili de aynı sorunlarımız var. Onlarla da görüşüyoruz. Hatta kentte özellikle vatandaşlarımız niteliksiz kömür kullandıkları için de sorunlarımız var. Onlarla ilgili gerekli uyarıları yapıyoruz. Yani hem satıcıları da denetim yapıyoruz hem de bina ısıtma sistemleriyle ilgili denetimler yapıyoruz. Bu topyekûn verilebilecek bir mücadele yani tek başına yerel idarenin de altından kalkabileceği bir sorun değil. Vatandaşlarımızın duyarlılığına ihtiyacım var. Hükümetimizin almış olduğu önlemleri uygulatmak adına yerelde görev yapan bürokrat arkadaşlarımıza ve onların duyarlılığına ihtiyacımız var. Hep beraber inşallah önleyeceğiz. Ama vatandaşlarımız şunda müsterih olsunlar. Çevre Bakanlığımız her gün sürekli düzenli ölçümler yapıyor ve gerekli denetimler neticesinde cezai işlemler yapılıyor ve şuan için alınan tedbirlerde faydasını gösterecek. Oradaki firma gerekli uygulamaların biran önce hayata geçirecektir diye umut ediyorum.”
Göreve geldiği günden bugüne geçen 2 yıl içerisinde yapılan çalışmaları sıralayan Gürbüz, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Elbistan 93 mahallesi olan, bunların 79 kırsal mahalle olan bir yerleşim alan 2 bin 500 kilometrekarelik bir alan. Sivas'ın İlçesi Gürün sınır köylerimiz var. Oraya gittim ve bir vatandaşımızda 82 yaşındaki teyzeme şöyle bir diyaloğum oldu. Dedi ki, ‘Hey yavrum bak dedi. Bizim dedi köyümüzde bugüne kadar ben hiç belediye başkanının geldiğine tanık olmadım. Yarın da seçim yok dedi ve sizleri buraya bizim oyumuzu almaya gelmediniz. Belli ki siz gönlümüzü almaya geldiniz.” Bize bir çay ikram etti. Köyde yaptığı çalışmalardan köydeki yaşamdan bahsetti. Muhtarımızla beraber tabi geziyoruz her gittiğimiz yerde. Bizim gerçekten hizmet üreten yerel idareciler olarak kırsaldaki tüm evlere sokaklara caddelere girmemiz gerek. Oradaki vatandaşımızın yaşam koşullarını ihtiyaçlarını yerinde görüp tespit etmemiz gerek. Kendi içme suyunu, kanalizasyonu, yolları kendileri yapıyorlar. Yurtdışında çalışan gurbetçi vatandaşlarımız destek olmuşlar. Bende dedim ki, teyzeciğim sizden özür diliyorum. Türkiye Cumhuriyetinin bir belediye başkanıyım, bu hizmetleri bizim yapmamız gerekiyordu. Bugüne kadar bitirmiş olmamız gerekir. Ama ben inşallah görev sürecim içerisinde buradaki ihtiyaçları yapılamayanları tamamlayacağım. Ve devletin asli unsuru olan hizmeti size sunacağız. Çünkü biz vatandaşına hizmet eden bir devlet anlayışından geliyoruz. Dolayısıyla vatandaşımızı ihmal etmemişsin kendi kaderine terk etmemiz söz konusu olamaz, mümkün değil. Onun için biz 2 bin 500 kilometrekarenin tamamını karış karış gittik gezdik. İhtiyaçları sorunları yerinde tespit ettik. Biz bahane üretmeyeceğiz, çalışacağız. Bunun sözünü verdik o şekilde geldik. İnşallah da bunu hayata geçireceğiz. Pandemi özellikle işsizliğin de beraberinde geldiği bir süreç oldu. Biz bu süreci tersine çevirebilmek adına bunu hızlandırdık. Özellikle hanım kardeşlerimize dedik ki kooperatifleşin. Başarabildiklerimiz oldu bazı kooperatif girişimleri var tamamlandı. Ama tamamında bunu istemiyoruz zaten, kısa bireysel üreticide kırsal kalkınma adına önemsiyoruz onları destekleyeceğimizi söyledik. Şunu söyledik siz üretin biz geleceğiz sizin ürünlerinizi satın alacağız, onlara satın alma garantisi veriyoruz, onu iç piyasayla buluşturacağız Elbistanlılar yani. Dolayısıyla tanzim satış ofisini biz bu düşünceyle açmıştık hayata geçirmiştik ve bu ilgi gördü. Dolayısıyla E-Ticaret, Bunun dışında online satış imkanlarını geliştirip hem yurtiçi hem de yurt dışı piyasaya çıkabilir miyiz, bunları araştırdık. Biz özel bir OSB kurmak istiyoruz. Belediye adına kendi arsamız üzerine organize Sanayi Bölgesi kurmak istiyoruz İhtisas OSB. Altyapısını da biz belediye olarak sağlamlaştırıp, güçlendirip bunu yatırımcıyla buluşturmak istiyoruz. Bu bizim için bir hedef inşallah bunu başarmayı amaçlıyoruz. Birde Elbistan'da özellikle eğitim camiasıyla bir araya gelip bir Vakıf Üniversitesi kurmak istiyoruz. Yani Elbistan'ın hak ettiği yere gelmeli. Yani 37 ilden daha büyük bir coğrafyanın, bir nüfusunun yaşadığı bir yer ihtiyaçlarını artık karşılayabilen gerekiyorsa da kendi göbeğini kesebilen yerleşim alanı olsun istiyoruz, şehir olsun istiyoruz. Onun için diyoruz ki, yerel idare ihracat yapsın. Vatandaş üretsin, satın alma garantisi versek onu da alsın hem iç piyasaya hem de yurtdışına açsın diyoruz. Bunu da hükümetimizin işte mikrokredi sanayi bakanlığımızın birtakım teşvikler ticaret bakanlığımızın teşvikleriyle güçlendirir ve özellikle Mahir beyin bölgeye vermiş oldu bir müjde. İlçe bazlı bir teşvik inşallah Cumhurbaşkanımızın sözünü aldığını ifade etmişlerdi. Onunla beraber de birçok yatırımcının Elbistan tercih edeceğini ve Elbistan'daki istihdam sorunlarını 2023 kadar hızla çözeceğimize inanıyorum.”
Gürbüz, konuşmasının devamında; “Elbistan ben çocukluğumdan bilirim 80’li yıllarda dört tane sineması olan, tiyatronun falan olduğu bir şehirdi. Şuan için maalesef şehirde sinema yok, tiyatro da yok. Biz bu hedeflerimize bir Kültür Merkezi aldık. İki tanesi sinemanın konferans salonlarının olduğu bir merkez kuracağız. Bunu Bakanımız Mahir Bey'in destekleri ile yapacağız. Kültür Bakanlığından sözünü aldık. 2021 yılı yatırım programında olan bir yatırım. Onun için biz de Elbistan'daki en güzel yerimizi belediye ait olan yeri feda ettik Kültür Bakanlığına verdik. Kültür Bakanlığımız yatırım yaptığında kültürel faaliyetleri yapabileceğimiz bir alanımız olacak. Bizde festivallerimiz özellikle gurbetçi vatandaşlarımızın kente yapmış oldukları ekonomik katkıyı önemsiyorum onların ana yurda dönmelerini çok önemsiyorum. Kendilerini vatanlarında mutlu hissetmelerini özel hissetmelerini önemsiyoruz. Onlar için festivaller yapacağız. Tarım ürünlerimiz için festivaller yapacağız. Pandemi sonrası yani sağlıklı bir ortama kavuşmak kavuştuktan sonra bir sosyal hayatım ve aynen ekonomik hayat gibi takip edilmesi değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yani yaşam konforu yaşam keyfi sizi huzurlu ve mutlu kılan yaşadığınız şehir olsun istiyoruz. Dolayısıyla bu anlamda biz çok sayıda festivaller, konserler, sosyal etkinliklerle inşallah vatandaşlarımızın bu sıkıntılı geçen dönemlerin atlatmalarına yardımcı olacağız.
2021 yılı ile ilgili çok sayıda proje ürettik. Bunların çoğunun da hibelerle karşılayacak şekilde. Mesela Avrupa Birliği uyum kapsamında çevre sorunlarımızı giderebilecek proje sunduk. Bununla beraber çevre sorunlarımızı bitirmeyi hedefliyoruz. Besi İhtisas OSB 2021’de birde faaliyete geçirir hale getireceğiz. Engelsiz şehir adını verdiğimiz özellikle engelli kardeşlerimizin da kentte daha rahat yaşayabilecekleri tedbirler alacağız. İşte kaldırımlardan tutun da onların kafeteryaların sosyal yaşam alanlarına kadar bir projemiz var. Mahallelerimize rekreatif alanlar kazandıracağız. Çok yoğun bir şekilde ağaç dikiyoruz. Ağaç diken vatandaşlarımıza destek oluyoruz. Mesela bir mahallemiz sadece geçen yıl 24 bin ağaç diktik. Son derece bizim için anlamlı 93 mahallemiz var. Her mahallemizde 10 fidan sloganımızla 1 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Orman Bakanlığımızdan altı 650 dönüm yer aldık ağaçlandırmak için. Elbistan Belediyesi olarak onların ağaçlandırmasını yapacağız. Gündere Mahallemizde bir kamping alanı için Doğaka’ya proje olarak sunduk. Kütüphaneler yapacağız. Kentte bunları yeni Doğaka'dan aldığımız bütçelerle hibeler ile yapacağız. Güneş enerji santraliyle ilgili önümüzdeki hafta zannediyorum ihale takvimini ilan edeceğiz. Elbistan Belediyesinin kullanmış olduğu tüm enerjiyi elektrik enerjisini bedavaya getirebileceğimiz bir sistemle ihaleye çıkacağız. Bunla ilgili tüm altyapı ihtiyaçlarımızı karşıladık. Teknik efendim idari sözleşmeler falan hazır önümüzdeki haftalarda ihaleye çıkacağız. Hayvan barınağı ile ilgili yaklaşık 2.8 milyonluk yine Orman Bakanlığı'ndan hibe aldık. Onla ilgili yakında bir ihaleye çıkacağız. Özellikle bütün canlıların sağlıklı bir yaşamı olsun diye uğraşıyoruz Elbistan’da. Her mahallemize kapalı pazar alanları, spor alanları hedefimiz var. Tabii bun 2023 sonuna kadar planladık. Sadece 2021’de tamamlayacak dersek bu çok yanlış olur ve bütçe maalesef değil yeterli değil. Dolayısıyla 14 merkez mahallemizi zannediyorum 3 yılda tamamlamak üzere bir hedefimiz var. Mesele Izgın Mahallemizde bir kuş cenneti projesini bakanlığımızla beraber yürütüyoruz ve bakanlığımızın da ilgi duyduğu bir proje. Kuşcenneti zannediyorum Türkiye'de iki tane şuanda var. Bu Turizm destinasyon açısından son derece önemli. Izgın Mahallesine bir ve getirisi olabileceğini düşündüğüm bir proje olacak.
Kent Meydanı'nda birtakım düzenlemeler yapacağız. Yaklaşık 50 bin metrekarelik bir alan kazandıracağız kente. Şuandaki Elbistan Belediyesi'nin önündeki alanı Kent Meydanı ve geniş bir rekreatif alan olarak düzenleyeceğiz. Kuzey çevre yolunu karayollarına teklif ettik. Toplulaştırma sınırı içerisinde kalıyor. Kamulaştırma yapmadan oranın güzergahını çıkartmaya çalışıyoruz. Karayolları yaptı yaptı, yapamadı artık Elbistan Belediyesi olarak kolları biz sağlayacağız gibi gözüküyor. Yine Küçük Ceyhan projemiz var, kültür evleri yapacağız. Kültür evleri hem taziyelerini ilgili efendim hem sosyal amaçlı istedi nişan düğün gibi etkinliklerin yapıldığı hem de kütüphane olarak kullanabileceği geçlerin kitap kafe olarak kullanabileceği bir süre imkan sunacağız onlara. Onun dışında park alanlarını ağaçlandırıyoruz. Daha önce 129 tane park alanı vardı Elbistan'da. 2021 yılı sonu itibariyle 250 çıkartacağız. Yani yüzde yüz artış hedefimiz var. Dolayısıyla artık biz ağacın olmadığı bir park alanı istemiyoruz. Çocuk oyun alanının olmadığı bir park alanı istemiyoruz. Pınarbaşı'nı Millet Bahçesine bağlayacağız. Her iki taraftan da 2021 yılı sonu itibariyle bitireceğiz. Dolayısıyla Elbistan'daki yeşil kuşak projemizin ilk etabını yani Ceyhan projesini büyük oranda tamamlamış olacağız. Daha sonra Söğütlü Çayı’nın rekreaktif düzenlemelere başlayacağız. Bunlar kolay alanlar değil gerçekten. Kaynarca Gölet’i 8.5 hektar. Kaynarca'dan millet bahçesine kadar gelen alana yaklaşık 100 hektar. Lavanta Vadisi 2021 yılında hasat yapabilecek duruma gelecek. Söğütlü Ceyhan birleşmesiyle beraber de ‘Yeşil kuşak’ projemizi tamamlamış olacağız.”
BAŞKAN GÜRBÜZ, İYİ PARTİ İL BAŞKANI AV. AHMET ÇABULEL’İ KINADI
Başkan Gürbüz, konuşmasının sonunda İYİ Parti İl Başkanı Av. Ahmet Çabulel’i açıklamalarından dolayı kınayarak, şunları kaydetti: “Özel bir firmada çalışan bir kardeşimi İYİ Parti Belediye Meclis üyeliği listesinde 23 sıradaki. Özel sektörde işten çıkartıldığı gerekçesine ve bunu da ben çıkardım diye bir yaygara kopardılar. Firma açıklama yapıldı diye bu ortam bizim personelimiz işten de çıkartmadık halinde çalışıyor diye. Şimdi bunu yereldeki belki dikkat çekmek isteyen birileri gündeme getirebilir. Ama bir İl Başkanı İYİ Parti’nin il başkanı çok talihsizce açıklamalarda bulundu. Kendisini avukatlık mesleği olarak arabulucu diye biliyorum. İnanılmaz talihsiz açıklamalar yaptı. Bunu da sürdürdü. Yani bir kere yapıp hatasını anlayıp geri çekilmedi. Ben buradan kendisini kınıyorum açıkçası. Yani düşünebiliyor musunuz kendi genel başkanı bir kadın hanımefendi Meral Akşener ve Cumhurbaşkanı adayı idi, ben adayım diyor hala da öyle iddiası var. Kuzeydeki siyasetin erkekçe yapılması gerektiğini yani kadınları aşağılayan bir ifadeyle nitelendirdi. Ya sen nerede siyaset yaptığımı bilmiyorsun, arabulucu değil acaba ara bozucu musun. İftirayla karalamayla efendim kendini dahi ifade edemeyen bu adam nasıl avukatlık yapabiliyor anlayabilmiş değilim doğrusu. Topluma kendisine faydası olmayan birisinin siyaset nasıl üretecek onu da bilmiyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.