Okuduğunuzda tüylerinizi ürpertecek bu itirafların bir yerinde geçen, "Ben F. Gülenin kitaplarını okumayı bırakıp, gizli Kur'an okumaya başladığımda, gerçekleri görmeye başlamıştım. O yüzden evlerde Kur'an okunmaz." ifadeleri ise konun can alıcı noktalarından...

İŞTE O İTİRAFLAR:

Başımıza gelen her şeyi, taciz tehditleri tüm gerçekleri anlatacağım, anlatacağım ki başka kardeşlerimiz de bu tuzaklara düşmesin kurtulsunlar. Üniversitede cemaat evinde kalmaya başlamadan önce birçok sorun yaşıyordum  kendi içimde bir amaca hizmet etme inancı oluşmaya başlamıştı. Ancak ne olacağını kestiremiyordum. O sıralarda en yakın arkadaşım cemaat  evinde kalıyordu. Ona dertlerimi anlatıyor, sırlarımı veriyordum, İslam’a dair yaklaşımı ona açılmalarım konusunda bana güven veriyordu. Nerden bilebilirdim ki en mahrem sırlarımı ablalarla(!) paylaştığını. Beni kendilerine çekebilmek için, bütün zaaflarımı kullanmaya, onlar üzerinden ince ince sinsice bana yaklaşmaya çalıştıklarını…

1.sınıf bitmek üzereydi, memleketime tatile gidecektim. Bu sırada en yakın arkadaşım da beni cemaate sohbete davet etti evlerine. Eve akşam yemeğine gidiyorduk çok heyecanlıydım nasıl konuşacaktım kim bilir nasıl güzel kaliteli insanlardı diye bin bir türlü düşüncedeydim. Eve girdiğimizde 5 kız bizi kapıda karşıladı hemen yemeğe geçtik ev çok temizdi ama nerden bilebilirdim iç dünyalarının darmadağın olduğunu… O gece 11'e kadar sohbet ettik anlattıkları her şey sanki beni anlatıyordu elbette en yakın arkadaşımın benle ilgili onlara anlattıklarıydı. Orda kalma düşüncesi evden çıktığımda kafamda belirdi daha sonra tatilde arkadaşımı arayıp cemaatte kalma niyetimi söyledim sorayım dedi. Hâlbuki babam çok zengindi Ankara’nın en lüks semtinde babamın üniversite boyunca ve daha sonra da kalayım diye satın aldığı evde kalıyordum. Tatil bitiminden iki ay sonra cemaat evinde kalmaya başladım. Günlerce haftalarca kitap okuyordum onlar gibi olabilmek için. Bu arada okuduğumuz bütün kitaplar Fethullah Gülenin kitaplarıydı. Başka kitap okumak yasaktı zaten eskiler dâhil tüm sohbetleri dinliyordum.

Aradan 1 yıl geçmişti. Çankaya hukuk 2. sınıftaydım bende artık onlardan olmuştum talebelerim görevlerim vardı. Bu sıra bir şey takılmıştı kafama ablalardan birisine neden Kur'an-ı Kerim okumadığımızı sormuştum. Hocaefendinin kitapları bize yeter demişti. Bu cevap beni amacımı sorgulamaya itmişti. Allah ve Resul diyorduk ancak, Kur'an okuyup ve Sünettullah'ı öğrenmiyorduk sadece F. Gülen vardı. Bu sapkınlıkları çarpıklıkları dile getiremiyorduk sorunları üstü kapalı ortaya söylediğimizde ise kişilere takılma deniliyordu hemen klişe. Hâlbuki evlerde kalmak istememin sebebi zina ve diğer tüm haramlardan uzak kalmaktı. Ancak acı bir şekilde öğrendim ki büyük abiler evlerde kalan kızlara muta nikâhı kıyıyorlarmış, elbette bana da bu teklif edilmişti çok defa.

Artık bu cemaatin amacını sorgulamalarım başlamıştı ancak bize bu muta nikâhları için daha rahat hizmet etmek için şartmış(!) deniliyordu. Ailemin zenginliğinden dolayı sürekli olarak babamdan isteklerde bulunuyorlardı isteklerinin limiti 2 yıl içinde 300.000 TL'lere ulaşmıştı. Bu yapının ailemden büyük istekleri ailemi de benim gibi sorgulamalara itmişti ancak yine de karşı çıkmıyor çıkamıyorlardı. Çünkü Önceden sadece özgür ticaret yapabilen babamın etrafını 3 yıl içinde kendi adamlarıyla ilişkileriyle doldurmuşlardı. Babamı merak edenler olacaktır Gaziantepli tüm Türkiye’nin bildiği medyatik iş adamlarından birisidir. Bütün bu sebepler aslında ailemin ve benim paralel yapı içindeyken gördüğümüz sapkınlıkları yalan ve hırsızlıklara susmak için sebepti. Çünkü 3 yıl gibi kısa bir sürede babamla milyonlarca dolarlık ortak işler yapan benimle türlü yollarla paralel yapıya kız çeken durum olmuştu.

Bütün bu sürecin sonunda anlamıştık ki paralel yapının aslında hedefi benim üzerimden Babama ulaşmak oradan da ailemizin mal varlığına elbetteki. Ancak bu noktalara gelene kadar ömründe polisle konuşmamış beni ve ailemi, yargı, emniyet istihbaratla boğuşur hale getirmelerini anlatacağım. Bana aileme taciz tehdit davalar bunca acıyı yaşatanlardan elbette hesabını soracağız, ancak yaşadıklarımızı önce ibret için anlatmam gerek. 

Paralel yapı içinde kızları asla tek başına gezdirmezler. Bunun sebebi kızı korumak değil, kızın dışarıdan birisi bulmasına engel olmaktır. Masonlarda bir ritüel vardır bilenler bilir güzel eğitimli kızları üstadlara ayırırlar. İşte paralel yapı içinde bu görevde kızlar vardı. Bu kızlar tamamen önceden belirlenip yargı emniyet, iş adamlarına kilit noktalardaki yöneticilere tamamen emri vaki  pazarlanıyordu!...

Üniversiteden mezun olduğum yıl. Ankara’daki Üniversitelerden sorumlu abla konumuna gelmiştim. Tüm kızlarla ilgili bilgiler benden alınıyordu. Abla tabir edilen benim üstümdeki kişiler, bu bilgileri benden bu kızları pazarlama amacıyla aldıklarını ne yazık ki çok sonradan öğrendim. Yine üniversiteden devam edeceğim, bir kız paralel yapıya nasıl çekilir ve kimlere tabiri caizse kancayı takardık onları anlatacağım.

Üniversitede en zengin en güzel kızlar değil, önce o kızların en yakınındaki orta halli kızlara kanca atılır adım adım ilerlenir. Bu kızlar evlere davet edilmez. Onların isteklenmesi sağlanır ki çıkamasınlar. Genellikle de birtakım ruhsal sorunlu halleri olur. Paralel yapının kızlara yaklaşma şekli, Hristiyan misyonerlerin ruh sağlığı hafif dengesiz kızlara yaklaşmasıyla aynı metodlarladır. Herkesin merak ettiği aklındaki soruya cevap vereyim, evet Fethullah Gülen evlerde kalan kızlarla özel(!) olarak ilgilenir. Benden o kızların ismini verip bir sürü günahsız kandırılmış kızın günahına girmemi bekleyen paralel yapı çetesinin pis adamları çok bekler…

Üniversitenin ilk yılında beni de kendilerine çekmeleri gibi, daha sonra ben de o taktikleri kullanır hale gelmiştim. Ancak eve girer girmez onlar için önemim, diğer orta halli kızların aksine daha da artmıştı. Paralel yapı, eğer aileniz zenginse sizi asla bırakmaz. Bu arada burada, beni ve ailemi önceleri gibi ölümle, davayla tehdit edecek paralel çete! Sizin aranıza düşmek, en kötü ölüm ve hapisti, defolun! F. Gülenin avukat çetesi Nurullah Albayrak, Adnan Şeker ki kendileri çok kızın günahlarına girmişlerdir vız gelir tırs gidersiniz. Anlattıklarımın doğruluğunu tartışanlara tek sorum: Bu kadar paranın, ihanetin içinde,  şehvetin tüm pisliğinin olmaması mümkün mü?... Bu paralel çete ülkesini, vatanını, milletini satmış, elinin altında bu günler için kandırdığı kızları mı harcamayacak nefsi için?...

Önce kızları kandırır, beyinlerini yıkarlar, sonra yavaş yavaş ayarladıkları kişi için hazırlarlar onu. Ev ablası onunla konuşur ama sinsice. Burada o kadar paralel yapı içine sıkışıp kalmış kızın ağzında, neden, nasıl başkasına o kadar mut'a iftirası sığıyordu sanıyorsunuz? Çete içindeki kız kardeşlerim bunları zan altında bırakmak için değil, sizi kurtarmak için anlatıyorum. Kimse, hemen bunun yatağına gir demez.

Neye alet olduğumu, nasıl bir vahametin, dehşetin içinde olduğumu anlar anlamaz kendimle beraber ayırabildiğim kadar kızı ayırdım. Merak edenlere: Ayrılmamla beraber ailem ve diğer ayrılan kızlarla bir sürü tehditler aldık, telefonlarımız dinlendi, babama paralel mali ekipler baskın yaptı. Öldürmenizden korkmuyorum, paralel sapkın çete tehditleriniz de korkutmaz.

Biz ancak Allah'tan korkarız, Tevhid ehli her Mü'min gibi. Ayrıca bana ve aileme bir şey olursa, elimdeki bilgi ve kim, kimle, nasıl, niye eşleştirildiğinin belgeleri emniyete verilmek üzere emin ellerde. Tek değilim bu çukura düşüp hemen farkına varan, birçok kardeşimiz de ilgilisine, bildiklerini anlatıyorlar.

Sanmayın tüm bildiklerimiz bizde! Türkan Saylan Doğudan kızları toplayıp ne yapıyorsa, paralel çete de içindeki kızlara aynısını yapıyordu ta ki.. Bugüne kadar! Şükür bitti… “Bunları neden daha önce anlatmadın” diyenlere; polisi, savcısı, hâkimi, öğretmeni, mafya babası ve bu gibi avukatları, hep onlardandı.

Artık yolun sonuna geldiler. Merak etmeyin, ayrılan tüm kızlar emin ellerdeyiz, devletimiz gereğini yapıyor. Bilgilerimiz de, devletimizin emin ellerinde. (H. Fidan) Paralel İhanet Çetesi, siz bizleri sahipsiz sandınız ama Anadolu’nun kadınları, asla sizin gibi İngiliz, İsrail uşaklarının eline düşmez… 40 yıllık hain yapı çöküyor ve benim anlattıklarım bu iğrenç konularla ilgili devletimiz elinde olanların yüzde biri dahi değil...

Yaşamayan bilemez, provokasyon, yalan, der. İnanmayın der ama şu son 1 yılda olanlar da mı hala gözünü açmadı. Hadi biz içindeydik de görmedik. Ne kadar acı, onca anlatılanlar içinden profil fotoğrafımdan vurmaya çalışıyorlar, tabi ki bir siteden alıntı ne yapayım kendi resmimi mi koyayım? Her zalim açtığı bataklıkta boğulmaya mahkûmdur, siz de İslam adıyla zina bataklığı açtınız ve içinde boğulmaya mahkûmsunuz ey paralel çete!!! Şu an kaç evde kızlarının paralel ihanet çetesi tarafından düşürüldüğü, bu zina tuzağı yüzünden, ne büyük acılar yaşanıyor.

Gözünüzün önüne bir babanın kızı, bir abinin kız kardeşi, bir annenin tertemiz gelin olması için çeyizini düzdüğü kızı için acısını getirin. Her şey bittiğinde ben babamın yüzüne bakamaz haldeydim. Ama hayatımıza yanlışlarımızdan ders alıp devam etmek zorundayız. Bunları anlatmak benim için yeterince zor. Dedim ya, yaşayan bilir. Saldıranları umursamıyorum, üzüldüğüm, içerde kalan kızlardır. İsim de vereceğim ama muta nikahı kıyılan kızların değil, onlara dadanan sapık bademlerin isimlerini…

Bunların hepsini tanıyorsunuz sizler. Paralel çete içinde ikinci, üçüncü, hatta dördüncü mut'a nikâhlı olan bademlerin isimlerini vereceğim. Paralel sapık çetesinde şu an kalanların para için kaldığı söyleniyor, eksik. Hayır, kadın için kalıyorlar. Çünkü hiç birisi dışarıda bulamaz. Paralel çete içerisinde kadın demek, alınabilir-satılabilir, hatta öldürülebilir bir mal demektir.  

F. Gülen ABDye gittiğinde, cinsel güç arttırıcı ilaçları kullanma yaşındaydı o ilaçlar uzun süre kullanması, şimdi başka hasarlar verdi. Ben paralel yapının Ankara’da üniversitelerdeki kızlardan sorumlu ablasıydım, ancak gerçekleri görmeye başladıklarımdan sonra ayrıldım.

İşte medyada mut'a nikahlılar: Ekrem Dumanlı, Bülent Keneş, Kerim Gün, Celil Sağır, Ünal Tanık, Kerim Balcı, Abdülhamit Bilici, Adem Yavuz Arslan, Önder Aytaç. Mehmet Baransu ve Emre Usluyu, paralel çete içinde emri vaki bile hiçbir kız kabul etmedi. O kadar çaresizlerdir bu konuda yani… Sapık kadrosu ise çok fazladır. Evli kadınlara dahi asılacak kadar namussuzlar vardır. Bir çok kadın, paralel çete içerisinde tacize uğramıştır. Sapık avukatlar içindeyse, F. Gülen'in avukatları Adnan Şeker ve Nurullah Albayrak vardır. Stajyer avukat kızlar, sapıklıklarını bilir. Ankara’da üniversiteli 3. ve 4. sınıftaki kızlar, hemen belli kullanılacak kişiler için ayırtılır. Aralarından, en korkabilecek olanı seçilerek, F. Gülen tüm paralel yapıya “2. 3.cü kızları da alabilirsiniz” diye fetva verdiğinde, kendisine TR'den 100. üncü kız gönderiliyordu. Emniyet içindeyse 4-5-6'ıncı kızlarını, bildiğim Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Yakup Saygılı ve daha onlarcası... Paralel sapık çetesinde paralı köşe verilmeyene, “sen bunla idare et” diye kadınlı köşe verilir.

HSYK seçimi için geçtiğimiz aylarda, paralel çete ilk görevlerini verdi bazı kızlara. Şimdi o görüntülerle şantaj yapılıyor üyelere, her zamanki gibi. Yargıda savcı ve hâkimlere, kızları yine  Nurullah Albayrak ve Adnan Şeker götürür. Tabi öncesinde kendileri özel (!) olarak ilgilenerek. Paralel ihanet Sapık Çetesi şu anda, İP adresimi bulmaya çalışıyorsunuz. Muaz Gülen'le ama siz zahmet etmeyin ben söyleyeyim: ABD Ohio, Ahmet Memiş,  Fatih Akalın, Tarık Torosyan, Selim Savaş, sizlere de sıra gelecek merak etmeyin. Ahmet Memiş de Emre Uslu, Mehmet Baransu ya da Önder Aytaç gibidir. Hiç bir kadın sevmez paralelde, o da zaten Yonca Kayaşahin’i buldu.

Paralel çete içinde en azılı sapık olarak tek bir ismin adresini veriyorum. Yaktığı onca can dağıttığı onca aile için o kişi>> @adnanseker27… Paralel çetenin sapıklığını en ahlaksız ülke bile kaldırmazdı, nasıl İslam kisvesine bürünüp yaptıklarını çözmek için bu sapıklara bakmak yeter. Paralel çete yargı üyelerine sunacağı kızların isimlerini, önce Fethullah Gülene rapor eder. Gülenin avukatları aracılığıyla. Daha sonra bu kızlar, yargı üyelerine gönderilir, ardından görüntülü şantaj için Önder Aytaç, kamera vs. hazırlığını yapıp devreye girer. Kızlar yargı üyelerine gönderilir. Görüntüler alınır, şantaja direnenler için yargı imamı ve Gülenin avukatları hazırda bekliyor olur. Yargı üyelerine şantaj için hazırlanan kızlarla çekilen görüntüleri, F. Gülen bizzat izler ve kullanılması için onay verir. Evet, bu kızlar paralel yapıya bağlı tüm ülkelerdeki kızlardan seçilir. Artık şantaj yapmak istedikleri kişi nelerden hoşlanıyorsa…

Çetedeki kızları seçip, seks kasetleriyle şantaj yapan kilit isimlerden ikisini tekrar veriyorum >> @Nurullahalbayrak ve @adnanseker27, Bu sapık avukat ikili, İzmir’deki casusluk davasını ihbar eden avukata bilgiyi verenlerdir. Bu avukat ergenekon sanığına avukatlık yapmıştır. Paralel sapık çetesi kızları kullanmaz, sadece eşcinsel politikacılar için homoseksüelleri de kullanır. Onu da @tuncayopcin organize eder. Şantajlarda ya da paralel çetenin erkeklerinin muta nikahıyla kendine ayırıp kullandığı kızlar, daha sonra yurtdışına  gönderilir. Bu kızlar, gencecik hayatlarının baharında kocalarına verecekleri en kıymetli şeyi kaybetmiş olarak, çaresiz susar ve de susturulurlar. Nene Hatun olmak isteyen kızlardan,  beyin yıkama teknikleriyle bir frenk İngiliz, moskof kızı yapma alçaklığı bile bunlara azap olarak yeter. F. Gülenin ismi değiştirilip Fethullah Manukyan olmalıydı. Kaldı ki Manukyan bile bu kadar alçalmamıştır. En azından amacını saklamıyordu… Yurtdışına kızlar da bedava gönderilmez. Önce hizmet(!) etmesi beklenir.

Para bu yapı içerisinde tapındıkları tek tanrıdır. Kolay harcamazlar. Paralel yapı içinde bir kızın kullanılmış olduğu, dışarıdan başkasıyla evlenmediğinden de anlaşılır. O kişiye "ben senin işine yaramam" der. Çünkü o kız daha önce ya birisine şantaj için kullanılmış, ya da paralel sapık bademler tarafından ona mut'a kıyılmıştır. STV'deki dizi çekimlerindeki seks partisi haberi aynen gerçektir. Paralel erkek ve kadınlar çıplaklar kampına da giderler. Tedbir ya hani…
 Hidayet Karaca STV'nin başına gelmeden kıydığı muta 10'sa, geldikten sonra sapık çete elebaşının izinden gidip kıydığı muta evlere sığmaz...

Ekrem Dumanlı çete içindeki kızlardan gözünü Nişantaşılı kızlara çevirmişti, ancak çok başarılı olamadı, onlar itaat etmediler… Bir ara Bülent Keneşi muta diye diye saldırırken görmek çok keyifliydi, hayır tüm mutalarını ve gazeteye her gelen kıza asıldığını bilmesem. Çetenin İllerdeki ve büyük ilçelerdeki Baron Abileri, 2 Ya da 3 eşlidir.

Bunu Cemaatin pek çoğu bildiği halde dillendiremez. Anlatamaz .!!! Baron Abiler, “Hizmet için evleniyoruz.” “Hoca Efendi(Feto) böyle uygun gördü” der ve kimse sorgulayamaz bu evlilikleri ve çarpık ilişkileri.!!! 3 Eşli en Önemli isimlerden birisi de Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni. Ekrem Dumanlıdır. 3. Eşi bir Yahudi kızıdır. 4 Aylık hamiledir.!!!

Ekrem Dumanlı. Zaman Gazetesinde 85 000 TL Maaşla çalışır. CIA Tarafından yetiştirilmiş, itikadı bozuk, Gece hayatı hızlı olan bir kişidir.!!! ……………………….. Dilediğiniz şekilde araştırabilirsiniz…