Stajyer ehliyet yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte birçok bilgi kirliliğini ortaya çıktığı ve açıklığa kavuşturmanın gerektiğini belirten Demiroğlu; "2016 yılında çıkmış olan yasası ile stajyer ehliyet uygulaması hayatımıza girdi. Stajyer ehliyet uygulaması devreye girmesiyle birçok söylenti ortaya çıktı. Otomobil kullanırken stajyer ehliyet sahibi iki yıl boyunca yanında ehliyetli birini bulundurması gibi söylemlerle yanlış bir algının oluşmasına sebep oldu. Esasında stajyer ehliyet; ehliyet alındığı tarihten itibaren iki yıl içerisinde 70 ceza puanına ulaşmaması gerekiyor. Eğer iki yıl içerisinde sürücü adayı 70 ceza puanına ulaşırsa ehliyetine el konulacak ve psikolojik durum tespitlerine tabii tutulup farklı testler uygulanacaktır. Eski ehliyette alkol dolayısıyla el konulmasında 6 ay sonra ehliyet kişiye tekrar veriliyordu fakat stajyer ehliyette kişi iki yılı doldurmadan alkolden dolayı ehliyetine el konulduğunda belgesi iptal edilmektedir. Ehliyete el konulması halinde 6 aylık bekleme sürecinde bireyden psikoteknik rapor, sağlık raporu gibi ilk dosya oluştururken tabii tutulduğu işlemlere tekrardan ücrete de tabii tutularak yeniden ehliyete yazılıyor diyebiliriz” dedi.

VATANDAŞA YARDIMCI OLMAYA GAYRET EDİYORUZ

Ekonomi alanında ki saldırıdan doğrudan olmasa da dolayı etkilendiklerini ve yavaş yavaş etkilerinin toplum olarak atlatıldığının altını çizen Demiroğlu; "Hizmet sektöründe sürücü adaylarını eğitmek üzere faaliyet gösteriyoruz ve kanunlarımızca ehliyette zorunlu tutulması üzerine ekonomi alanında çok etkilenmesi söz konusu değil. Enflasyona rağmen ülkenin geçtiği darboğazdan toplumun fazla etkilenmemesi adına kurs ücretleri 2016 yılı ile aynı fiyatta. Enflasyonun sürücü eğitim sürecindeki yansımaları elbette sektörü etkiliyor. Akaryakıt fiyatları ve eğitim araçlarında ki amatör sürücü adaylarından dolayı eskiyen malzemelerin fiyatları el yakıyor. Örneklendirecek olursak; bir baskı balatası maliyeti 330 TL’yken 900 TL gibi rakamlara değişimi söz konusu. Kamu tarafından sürücü adaylarının eğitilmesi sürecinde ki yasal yüzde 12’lik zam oranını alamamamızla beraber ağustos ayında yaşadığımız saldırı dolayısıyla giderlerimiz de 3 kat arttı. Bu durumu da göz önüne alarak vatandaşa yardımcı olmaya gayret gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

EHLİYETSİZ ARAÇ KULLANMANIN HUKUKİ YAPTIRIMLARI YÜKSEK

Ehliyetin sadece bir belge olmadığının ve ehliyetsiz araç kullanmanın ağır hukuki yaptırımları olduğunun altını çizen Demiroğlu; “Öncelikle aşmamız gereken bir konu, ceza yememek için ehliyet almayı boş vereceğiz. Ehliyetsizken bize mâl olacak konuların bilincine varmamız gerekiyor. Örneklendirerek; benim ehliyetim yok yaralanmalı bir olası kaza durumunda ehliyetimden dolayı eğer suçsuzsam bana hukuki açıdan bana negatif bir yansıması olmayacaktır. Eğer sürücü belgeniz yoksa her ne kadar haklı olursanız olun direkt olarak haksız durumda oluyorsunuz. Para cezalarının yanı sıra hürriyet kısıtlayıcı cezalar gibi yaptırımları da söz konusu olabiliyor. Ehliyetsiz yakalanıldığında iki ehliyeti maliyeti bir trafik cezası tutarı kadar olduğunu belirtmekte fayda var. Vatandaşları ehliyet almaya davet ediyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.