Düzgün; “Doğa Koleji her türlü krize karşılık kendini sistemsel olarak hazırlamış bir eğitim zinciri” ifadesini vurguladı.

2019 YILINI EKONOMİ OLARAK DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE NELER SÖYLERSİNİZ?

2019, Türkiye için hareketli bir yıldı. Eğitim sektöründe olmamıza rağmen bir çok sektördeki velimizle portföy paylaşımında bulunuyoruz. Doğru iş yapanlar için güzel bir yıl geçtiğini biliyorum. İstihkak konusunda, devletin imkanları konusunda kaliteli ve güzel iş yapan her kim varsa bu konuda nasibini aldı. 2019 yılı toparlanma süreciydi. Özellikle son aylarda faizlerin düşmesiyle beraber hareketlenme yaşandı.

EĞİTİM SEKTÖRÜNDE 2019 YILI EKONOMİ ANLAMINDA NASILDI? ÖZEL OKULLAR EKONOMİ ANLAMINDA ZORLANMA YAŞADI MI?

İnsanların ekonomi anlamında kendilerini ilk sıkacağı alanlar bellidir. Riskten kısar fakat eğitimden, sağlıktan kesinlikle kısmaz. Dolayısıyla biz eğitim alanında doğru işler yaptığımız sürece velilerin çocuklarının eğitimi için harcadığı paralar hiçbir zaman gözlerine görünmüyor. En büyük yatırım insanın çocuğuna olan yatırımıdır. 2019 yılında eğitim sektörü aslında birçok çalkantıyla geçti diyebiliriz. Bunların içerisinde açılan kurumlar, kapanan kurumlar ve bir takım sıkıntılar yaşayan çalışanlar oldu. Doğa Koleji hem kalitesiyle, hem markasıyla, hem de içerisinde ki işletmeci yapısıyla bu konuda hiçbir zaman sıkıntı yaşamadı. En büyük desteği velilerden gördü. Güzel işler yaptığımız sürece de Kahramanmaraş’taki insanların teveccühü bu konuda bizi hiçbir zaman mağdur etmedi.

DOĞA KOLEJİNİN GENEL MERKEZİNDE 3-4 AYDAN BERİ SÜREN BİR SIKINTI VARDI. SON ZAMANLARDA İTÜ’YE DEVREDİLMESİYLE BERABER BU SORUN KALKTI MI? BURADA NASIL BİR SÜREÇ YAŞANDI?

Doğa Koleji dünyanın 2’inci Avrupa’nın en büyük eğitim zinciridir. Kendi içerisinde tevhid-i tedrisat kanunu olan, Milli Eğitimden sonra en büyük eğitim yapısı. Dolayısıyla her türlü krize karşılık kendini sistemsel olarak hazırlamış bir eğitim zinciri. Bizim lisanslı okullar olarak mağdur olabileceğimiz hiçbir yer yoktu. İşletmemiz, personelimiz, tesisimiz hepsi kendi yönetimimizde olduğu için Doğa, bize hiçbir zaman eğitim ve sistem desteğini hiçbir zaman esirgemedi. Genel merkeze bağlı okullarda da, ister istemez finansal krizden dolayı insanların mağduriyeti söz konusuydu. Fakat Doğa’nın içerisindeki sıkıntı yaşatan insanlar ayıklandı. Şimdi çok daha güçlü bir şekilde devredildi. Bu süreçlerin tamamını yönlendiren ve yöneten kurucumuz Dr. Halil Gürsoy’du. Halil beyin İTÜ vakfına devroluş sürecinde neredeyse tüm imtiyazlarını, inisiyatiflerini kullanarak orada ki eğitim emekçilerine de mağduriyetlerini gidermek adına çok büyük adımlar attı. Bu işin müdahilliği içindeydi. İTÜ’ ye devredilmesinde Halil Gürsoy’un çok büyük payı var. Şuanda İTÜ de eğitim komisyonunda danışma kurulu üyesi. Buda Kahramanmaraş için çok büyük bir kazanım. Bu Kahramanmaraş’ta doğru işlerin yapıldığının ve bununda Türkiye’de takdir edildiğinin en büyük göstergesidir.

İTÜ’NÜN DOĞA KOLEJİNE KATTIĞI AVANTAJLAR NELER?

Öncelikle asli işi eğitim ve vakıf tarafından yürütülüyor. Kişilerin şahsi menfaatlerini bir kenara bırakırsak eğer bir mütevelli heyeti tarafından akıl birliğine varılarak, eğitim adına doğru işler yapılarak yönetiliyor. En büyük avantajı bu. Buradan mezun olan öğrencilerin İTÜ ye gittiği takdirde alacağı burslar, yurt imkanları, ulaşım imkanlarıyla  ve yurtdışı programıyla beraber stajlarına kadar çok daha güçlü bir yapıyla üniversite ayağı olan bir kurum haline geldi. Önümüzde ki hedefimizde Doğa’nın başka bir kampüsünü hayata geçirmek var. Burada işler farklı bir mecraya taşınacak.  Bunların en büyük kazancı dünyada kabul gören 3 okuldan bir tanesi İstanbul Teknik Üniversitesidir. 250 yıllık bir geçmişi vardır. Dolayısıyla dünyada kabul gören bir yapının, dünyanın en büyük 2. Eğitim zinciri Doğa ile birlikte hareket etmesi eğitim adına Kahramanmaraş’a çok büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum. Sürecin böyle olması Doğa için ve Doğada okuyan öğrenciler için çok büyük avantaj haline döndü.

2020 YILINDAN BEKLENTİLER NELER? DOĞA’NIN HEDEFLERİ NELERDİR?

Kahramanmaraş Kampüsü olarak 2 yıldan beri yaptığımız çalışmalarla beraber güzel işlere imza attığımızı düşünüyoruz. Buda bizim büyümemizde, insanların takdirine ve teşekkürüne layık olmamızda en büyük gösterge olarak görüyorum. 2020-2021 sezonu için ise çok daha farklı uygulamalarla Kahramanmaraş’ta yine bir ilklere imza atacağımız iddiasındayım. Bunuda en başta ekip arkadaşlarım ve bize desteğini esirgemeyen kurucumuz Dr. Halil Gürsoy tarafından aynı enerjiyi ve sinerjiyi taşıdıkça Kahramanmaraş’ta bu konuda takdir görüp destek veren velilerimizle beraber çok güzel işlere hep beraber imza atacağımızı düşünüyorum.

EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEY VAR MI?

 Bu süreçle alakalı Kahramanmaraş’ta Doğa okullarına ne olacak diye bir algı vardı. Ama Doğa Okulları gibi bir kurumsal yapının asla ayaklar altına alınmayacağını biliyorduk. Ve bizzat devletinde, yönetimin de bu işin içinde olduğunu umut ediyorduk. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Sayın Bakanımıza kadar bu süreci takip ettikleri ve müdahil oldukları için teşekkür edildi. Kahramanmaraş’ta ki velilerin özel okuldan beklentileri farklı. Özel okula gelen öğrenci, özellikle Doğa Kolejine gelmişse güvenlikten, hizmetlisine, öğretmeninden yemekhanecisine kadar kurum olarak bir bütünüz. Özel okuldan beklenilen hizmeti en sonuna kadar veriyoruz. Velilerine beklentisi bizim için çok önemli ve dikkate alıyoruz. İstişare halindeyiz. Okul Aile Birliğimizi çalıştırıyoruz, beraber hareket ediyoruz, etkinliklerimiz oluyor. Eğitimin yanında sosyal imkanlarla öne çıkan bir kurumuz.