Deva Partisi Kahramanmaraş Yönetim Kurulu Üyesi genç iş insanı Turgut Sezal: "The Economist dergisinin bile önceden bildiği ve manşetine taşıdığı orman yangınlarına mevcut iktidar her zamanki gibi hazırlıksız yakalandı." diyerek ülke genelinde devam eden Orman Yangınları ile ilgili şu ifadeleri kullandı: "Evet devletimiz tüm imkanlarını seferber etti, fakat yangın uçağımız yok. Aslında var ama ihale şartlarını taşımıyor diye havalanamıyor. Yangın izleme uçağımız var ama söndürme uçağımız piyasada yok. Türk Hava Kurumu başkanına ulaşılamıyor. Adam milletle dalga geçer gibi göbek atmadım ki, nikaha katıldım diyor.

İSTİHBARAT TEŞKİLATIMIZ NE YAPIYOR?

 Tüm dünyadan haberi olan İstihbarat teşkilatı ve birimlerinin 15 Temmuzdan haberi olmadığı gibi bu yangınlarda da, bu terör eylemlerinden de önceden haberi olmadı mı?  Konu ile ilgili istihbarat alındı mı? Alındı ise neden gereği yapılamadı?

AFET DURUMLARINDA BARİ PARTİCİLİĞİ BIRAKIN

Yangın olan bölgelerin belediye başkanları kimseye ulaşamadıklarını söylüyorlar. Koskoca insanlar çaresizce bir köşede sessiz sessiz ağlıyorlar. Bari Afet durumunda particiliği bırakın. Ormanlarımız yanıyor, ciğerlerimiz yanıyor.

DEVLETİN ASLİ GÖREVİ FELAKETLERDEN ÖNCE TEDBİR ALMAKTIR

Sayın Genel Başkanımız Ali Babacan'ın da dediği gibi: "Bunları araştırıp bulmak devletin asli görevlerinden birisidir. Yargı ve kolluk kuvvetlerinin, yangının sebepleri konusunda hızlı, düzgün bir çalışma yapıp adil bir şekilde sebeplerini ortaya koymaları gerekir. Devletin asli görevidir ama devletin başka bir asli görevi de bu tür felaketlerden önce gerekli tedbirleri almaktır. Cumhurbaşkanlığı envanterinde bildiğimiz kayıtlı sekiz makam uçağı var. Yangın söndürmek için bir tane uçak yok. Cumhurbaşkanlığı filosundaki en küçük uçağın fiyatına en az 10 tane yangın söndürme uçağı alınabiliyor. Geniş gövdeli uçağın fiyatına en az 50 tane alabiliyorsunuz."

KEŞKE BİZİM EVİMİZ DE YANSAYDI DA NE DEMEK OLUYOR?

Gündoğmuş Belediye Başkanının "Evi eski olan vatandaşlar, keşke bizim de evimiz yansaydı diyecekler" demesi vatandaşın derdiyle dertlenmediklerinin ve tek derdleri ise iktidarlarını aklamak olduğunun göstergesidir. Gerçi belediye başkanında suç bulmuyorum. Afetzedelere çay fırlatan bir Cumhurbaşkanı var başımızda. Öte yandan TOKİ 20 yıl ödemeli ev yapacakmış. Sizin tedbirsizliğinizden yandı o kadar ev, evi yanan vatandaş bide kredi çekip TOKİ'ye para mı ödeyecek? Bu nasıl akıl, bu nasıl mantık?"

Son olarak Sezal: "Devlet kalıcı hükümetler geçicidir. Herkes oturduğu koltuğun hakkını versin, devlet meseleleri yorgunluk kaldırmaz. Sayın Genel Başkanımızın başkanlığında bizim iktidarımız da herşey çok güzel olacak." dedi.