Deprem Bölgesine 1 Milyon Litreden Fazla Akaryakıt Desteği!
PÜİS, deprem bölgesine 1 milyon litreden fazla akaryakıt desteği sağladı. Akaryakıt sektörü, afet sonrasında kritik ihtiyaçlara yönelik büyük özveriyle hareket etti.
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS), deprem bölgesine 1 milyon litreden fazla motorin ve benzin desteği verdi.
AA muhabirinin, "asrın felaketi" olarak nitelenen 6 Şubat depremlerinin yıl dönümü dolayısıyla Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'de petrol piyasasında toplam 12 bin 545 lisanslı akaryakıt istasyonu faaliyet gösteriyor.
Depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa'da faaliyet gösteren akaryakıt istasyonu sayısı ise 2 bin 3 olarak kayıtlara geçti.
Türkiye'nin akaryakıt istasyonlarının yaklaşık yüzde 16'sı bu illerde bulunuyor. Bu istasyonların 301'i Şanlıurfa'da, 298'i Adana'da, 254'ü Gaziantep'te, 236'sı Hatay'da, 215'i Diyarbakır’da, 195'i Kahramanmaraş'ta, 143'ü Adıyaman'da, 133'ü Malatya'da, 109'u Elazığ'da, 95'i Osmaniye'de ve 24'ü Kilis'te faaliyet gösteriyor.
"DEPREMDE VATANDAŞLAR İSTASYONLARA SIĞINDI"
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı İmran Okumuş, deprem bölgesindeki 2 bin 3 istasyondan 15'inin önemli zarar gördüğünü ancak bu istasyonların tamamına yakınında hasarların giderilerek faaliyete başlandığını söyledi.
Duvarında çatlak, sıva dökülmesi, beton sahasının çatlaması gibi küçük hasarlar oluşan istasyonlarda faaliyete devam edildiğini belirten Okumuş, "Afet zamanında istasyonlar sadece birer ticari işletme olarak faaliyet göstermedi. Vatandaşlar buraya sığındı. Dolayısıyla akaryakıt istasyonları afetzedeler için sığınak, sağlık ocağı, ibadethane ve aşevi hizmeti verdi." diye konuştu.
Mevzuat uyarınca akaryakıt tanklarının tümünün yer altında bulunduğuna işaret eden Okumuş, şöyle devam etti:
"Yeni tanklar ise çift cidarlı yüksek güvenlikli tanklardır. Diğer yandan akaryakıt istasyonları çok tehlikeli iş yeri sınıfında yer aldığı için iş sağlığı ve güvenliği açısından ciddi önlemler alınıyor. Dolayısıyla akaryakıt istasyonları genel olarak depreme karşı dirençli yapılar. Bu nedenle depreme karşı ilave bir önlemin alınması söz konusu olmadı. PÜİS olarak deprem bölgesine 1 milyon litreden fazla motorin ve benzin desteği verdik. 1 milyon liranın üzerinde para toplayarak deprem bölgesindeki akaryakıt istasyonlarına yakıt ve nakliye desteği verdik. Öte yandan mevcut durumda deprem bölgesinde bir akaryakıt talebi ya da sorunu bulunmuyor."
DEPREM SONRASI AKARYAKIT VE LPG ÖN PLANA ÇIKTI
Okumuş, afet bölgesinde yakıtsız kalan istasyonlara yakıt ikmali ve deprem bölgesinde iş makinalarına, jeneratörlere yakıt verilmesi için Türkiye genelindeki tüm küçük tankerleri bölgeye yönlendirdiklerini belirtti.
100 litrelik varillere yüklenen akaryakıtı deprem bölgesine göndererek bölgede seyyar tanklar kurduklarını ifade eden Okumuş, şunları kaydetti:
"Deprem bölgesinde akaryakıtı sağlık birimlerinin hizmetine sunduk. Konteyner transferi sağladık. Deprem bölgesindeki istasyonlar için jeneratör ve kompresör desteği verdik. Gıda ve iş makinası ulaştırılması için yüzlerce tır gönderdik. Depremden kurtulan vatandaşlarımızın ısınması için kömür, odun ve piknik tüpü gönderdik. Bunun dışında çok sayıda gıda, giyim, battaniye, çocuk maması, çocuk bezi kolileri gönderdik. Akaryakıt sektörü, deprem bölgesine milyonlarca litre akaryakıt yardımı ve yüz milyonlarca lira değerinde malzeme yardımıyla nakdi bağış yaptı."
Okumuş, depremin yarattığı hasar nedeniyle elektrik ve doğal gaz altyapılarının devre dışı kalması sonucunda akaryakıt ve LPG'nin temel enerji kaynakları olarak ön plana çıktığını söyledi.
Isınma, acil yardım malzemelerinin taşınması, yaralıların hastaneye ulaştırılması için akaryakıt ve LPG temininin hayati önem arz ettiğini vurgulayan Okumuş, şu ifadeleri kullandı:
"Depremin şiddetiyle yollarda meydana gelen tahribat ve hava koşulları nedeniyle ilk zamanlar akaryakıt ikmalinde büyük zorluklar yaşandı. PÜİS olarak bizler, depremin ilk anından itibaren bölgeye kesintisiz akaryakıt ulaştırmak için tüm teşkilatımızla büyük bir özveriyle çalıştık. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, AFAD ve deprem bölgesindeki Valilerimizle interaktif bir şekilde koordinasyon kurarak ihtiyacı olan yerlere akaryakıt ulaştırılmasını sağladık. EPDK da hızla aksiyon aldı ve bölgeye akaryakıt temininde bir aksama yaşanmaması için mevzuatta gerekli düzenlemeleri yaptı. Kısacası akaryakıt sektörü depremde tek ses, tek yürek olarak deprem bölgesinde elinden gelenin fazlasını yapmaya çalıştı."
KAYNAK: AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.