KMTSO Meclis Başkanı Hanifi Öksüz: “Ülkemiz üç yerde savaş veriyor. Suriye, Kuzey Irak ve PKK. Bunlar büyük maliyetli şeyler. Çok şükür ki, ekonomimiz güçlü. Devletin bir borcu yok. Borcun büyük bir kısmı özel sektörün. Ülkemizi ayakta tutan da özel sektör” dedi.

Diyarbakır, Tunceli, Bingöl ve en son Adana’da yaşanan yangın faciasında yaşamını yitiren öğrencilere ve Mehmetçiklere Allahtan Rahmet kederli ailelerine başsağlığı dileyen Başkan Öksüz, daha çok üretimin mutlak hedef olduğunu belirtti.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nın 42’inci olağan Meclis toplantısının açılışında konuşan Öksüz, ülkemizin yaşadığı terör olaylarına değinerek: “Ülkemiz üç yerde savaş veriyor. Suriye, Kuzey Irak ve ülkemizde PKK ile uğraşıyoruz. Bunlar büyük maliyetli şeyler. Çok şükür ki, ekonomimiz güçlü. Devletin bir borcu yok. Borcun büyük bir kısmı özel sektörün. Ülkemizi ayakta tutan da özel sektör. Petrolü olan bir ülke değiliz. Tek artımız üretkenliği ile nam yapmış özel sektörümüz. Ayrıca özel sektörün alının vergiler ile yatırım yapıyoruz. Özel sektörün güçlü olması, çok kazanması devletin de aynı nispette kazanması demektir” dedi.

DÜNYA EKONOMİSİNDEN ÖTÜRÜ SIKINTIMIZ VAR

Dünya ekonomisinden ötürü yaşanan sıkıntılar olduğunu belirten Öksüz şöyle konuştu: “Dünya ekonomisinden dolayı yaşadığımız bazı sıkıntılarımız var. Dünya bu durgunluğu yaşıyor. Sebebi de, üretilen her dalda müthiş bir artış var. Özellikle işçiliğin, girdinin ucuz olduğu Hindistan, Pakistan, Bangladeş gibi ülkeler tekstil gibi işçinin çok çalıştığı sektörlerde bize rakip oldular. İşimiz kolay değil.

HER ZAMANKİNDEN DAHA İYİ HESAP YAPMALIYIZ

Her zamankinden daha iyi hesap yapmak zorundayız. Her zamankinden daha fazla işimizi takip etmek zorundayız. ‘Gemisini kurtaran Kaptan’ diye çok güzel bir söz vardır. Büyük dayanışma içerisinde olacağız. Her zaman fikir alışverişinde sulanacağız. Şirketlerimizi daha verimli hale getirmenin yollarını arayacağız. Şirketlerimizde farkında olamadığımız çok şey var. Şirketimizin ne kadar kar ettiğini ne kadar zarar ettiğini asgari bir haftada takip etmemiz gerekir. Eğer takip etmez isek sene sonu bilançolarında altından kalkılamayacak rakamlar ile karşılaşılır. Onun için kaptan köşkünde oturmak yok. Sen kaptansan geminin makine dairesine de ineceksin, nereden su alıyor, almıyor mu? Her şeyi ile ilgileneceksin.

ANLIK TAKİP ETMEMİZ GEREK

Olayı günlük ve anlık takip etmemiz lazım. Bilanço dönemlerinde şirketin nereye geldiğine bakarsak, altından kalkamayacağımız şeyler oluşmuş olur. Verimsiz ve zarar eden bölümlerimizi derhal kapatmamız lazım. O her gün bizim biraz daha yükümüzü arttıracaktır. Verimli bölümleri güçlendirmemiz lazım. Kahramanmaraş’ın eski bir sözü vardır; ‘Ününe değil ununa iş yapmalıyız.’

40 YILDAN BU YANA MÜTHİŞ BİR GELİŞİM VAR

Teknolojinin ilerlemiş olduğu dünyada üç bölge var. Avrupa, Amerika ve Japonya. Oralarda teknoloji gelişiyor, onlar bu teknoloji ile önce bu işin kaymağını yiyip, İtalya, Çin, Türkiye gibi ülkelere satmaya başlıyor yavaş yavaş. Bizden sonra da Hindistan, Pakistan gibi ülkeler bu işi yaptığı zaman bizler artık o işten kazanç sağlayamaz hale geliyoruz. Kahramanmaraş ekonomisi 40 yıldan bu yana o kadar değişti ki. 1960 yılında Maraş’ın en varlıklı insanları

toprak sahibi çiftçilerdi. Şimdi bu sektörde öyle birisi kaldı mı? 70-80’li yıllarda çırçır ve pamuk üretiyorduk, o üretim yapanlardan da kalmadı. Dolayısıyla sektörler geliyor, parlıyor, ölüyor insanlar gibi. Tekstil sektörü büyük bir sektör. Bu sektöre Türkiye’de doğdu, büyüyor ama ben ölüyor diyemem. O kadar derinlikleri var ki. Hala Almanya ve İtalya gibi ülkeler çok büyük para kazanıyorlar. Sektörün kötüsü yok, sektörü geliştirememek var.

YENİ ÜRÜNLER ÜRETMELİYİZ

Türkiye’nin özellikle ithal ettiği ürünleri üretmemiz lazım. Devletin de bu konu da yeni bir düzenlemesi olacak. Bu işleri de yapmamız için bir araya gelip, büyük sermayeleri birleştirmek lazım. Kendi yaptığımız yanlışları da en kolay şey devlete yüklemektir. Önce kendi görevlerimizi çok iyi yapmamız gerekir. Şu anda Kahramanmaraş’ı ayakta tutan sektörlerin gelecek sene daha kazandıracağına inanmıyorum. Öbür sene daha az kazanmaya devam edecek. Çünkü rekabet yoğunluğu var. Biz bu sektörün daha farklı yerlerine gitmemiz lazım. Daha farklı işler yapmamız lazım. Kahramanmaraş ne zaman bu sıçramaları yaptı, yeni sektörlere girdi o zaman ekonomi gelişti. İplikçiliği keşfettik, 80-90’lı yıllarda Kahramanmaraş ekonomisi gelişti. Yavaş yavaş tekstil ve çelik mutfak eşyasını keşfettik. Yeni alanlar lazım size. Bize sanayiyi kendi kuralları ile yönetmemiz lazım. Özellikle işletmelerin sermayeleri çok önemli. İşletmelerin sermayeleri ile başka yatırımlar yapmak, çok ciddi zarar”